Yalıtım Dergisi 64. Sayı (Ocak-Şubat 2007)

rapor rin ekonomi politikalarının vazgeçilmez bir parçası haline getirmiştir. Dünya ülkelerinde, su yalıtımı ile ilgili uygulamalar inşaatın bir parçası olarak ele alınmıştır. İnşaatlarla ilgili standartlar ve bu standartlara uyulması konusundaki kararlılık su yalıtımını bir sorun olmaktan çıkarmıştır. Çevre kirliliği ve malzemelerin geri dönüşümü ile ilgili çalışmalar yeni malzemelerin geliştirilmesine ön ayak olmaktadır. Modern yaşamın bir parçası haline gelen gürültü konusunda da dünyada ciddi çalışmalar yürütülmektedir. Özellikle gelişmiş ülkeler bu konudaki standart ve yönetmeliklerinigenişleterek, insanları gürültünün zararlı etkilerinden korumaya yönelik önlemleri teşvik etmektedirler. Yangın güvenliği de gelişmiş ülkelerin üzerinde önemle durduğu bir konudur. Teknolojik gelişmelerle birlikte, kullanılan elektrikli araçların sayısının artması yangın risklerini de artırmaktadır. Gelişmiş ülkelerde, inşaatlarda hafif malzemelerin artan bir şekilde kullanımı da risk artırıcı bir faktördür. Bütün bunlar, dünya ülkelerini yangın yalıtımı ile ilgiliönlemler konusunda harekete geçirmiştir. Isı yalıtımı, bütün dünyada enerji verimliliği kavramına bağlı olarak geliştirilen politikaların en önemli ayağını oluşturmaktadır. AB'de konut ve yapı sektörünün toplam enerjinin yaklaşık %40'ını tüketmesi ve büyük bir tasarruf potansiyeline sahip olması, bu sektöre yönelik ilgiyi artırmıştır. Birçok ülke 1970'li yıllardan başlayarak, yeni bina kodları ve standartları geliştirmiştir. Bu standartlar, gelişen yalıtım teknolojilerine bağlı olarak sürekli yenilenmektedir. Özellikle, Avrupa'nın soğuk iklim bölgesindekiFinlandiya, İsveç ve Norveç gibi ülkeler, 1970'li yıllardan itibaren, inşaatla ilgili yönetmelikle3 2 YALITIM• ŞUBAT 2007 rinde, binalarda enerji verimliliği ve buna bağlı olarak ısı yalıtımı ile ilgili ayrıntılı düzenlemelere yer vermişlerdir. İsveç'in bu konuda hazırladığı yönetmelik, bugün birçok Avrupa ülkesi için model oluşturmaktadır. İsveç'te 2050 yılına kadar, binalarda %50daha az enerji talebi sağlanacak şekilde ısı yalıtım standartlarında değişiklik yapılması öngörülmektedir. Ses yalıtımı konusunda Dünya Sağlık Örgütü (WHO), rahat bir uyku için odadaki ses düzeyinin 30-35 desibel arasında olması gerektiğini belirtmektedir. 89/106/EEC "Yapı Malzemeleri Direktifi" kapsamında yapılan güvenli ürün tanımında yapı işlerinde kullanılacak ürünlerin sağlaması gereken temel gerekliliklerden birisi gürültüden korunmadır. Örneğin Hollanda'da, gürültü düzeyi 50 desibelden yüksek olan yerlere inşaat yapılması yasaklanmıştır. Yalıtım sanayisinde son yıllarda özellikle var olan ürünlerde yenilikler yapılmaktadır. Yalıtım malzemeleri yapı teknolojilerine, ülkenin kültürel, mimari ve fiziksel özelliklerine göre değişiklik göstermektedir. Bu nedenle son yıllarda uluslararası şirket birleşmeleri sıkça gerçekleşmektedir. ABD ve Avrupa'nın toplam yalıtım pazarı büyüklüğü 415 milyon m3'tür. Camyünübu pazarın 285 milyon m3 ile %68'ini oluşturmaktadır. TÜRKİYE YALITIMPAZARI Türkiye'de yalıtım sanayisinde faaliyet gösteren İZODER'e üye 36 üretici ve 98 satıcı uygulayıcı ithalatçı olmak üzere toplam 134 firma bulunmaktadır. Yalıtım alanındaki büyüme oranı son yıllarda ortalama %15 düzeyindedir. Türkiye'de yalıtım alanında faaliyet gösteren kuruluşlar üç grup halinde ele alınmaktadır. İlk grup ısı, su, ses ve yangın yalıtımı ürünleri üreticilerini, ikinci grup üretici olmayan bayileri, üçüncü grup ise alt bayiler, uygulamacı veya alt yüklenici firmaları kapsamaktadır. Türkiye, 2005 yılında yalıtım uygulamalarının eksikliği nedeniyle dönemin petrol fiyatlarıyla 5 milyardolarlık zarara uğramıştır. 2005 yılı itibariyle Türkiye'de kullanılan enerjinin %72'lik kısmı ithalat yoluyla temin edilmektedir. Ayrıca toplam üretilen enerjinin üçte biri ısıtma ve soğutma için binalarda kullanılmaktadır. Türkiye'deki bütün bina stokunda TS 825 standardında yalıtım yapılması, yılda 1 milyar dolardan fazla enerji tasarrufu anlamına gelmektedir. Toplam enerji tüketiminin %70-75'ininkonut ve sanayi alanında yapıldığı göz önünde bulundurulursa, öncelikli olarak bu alanlarda yalıtım yapılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Konutlarda enerji kaybının %40'ı duvarlardan, %30'u pencerelerden, %17'si havalandırmadan, %7'si çatıdan ve %6'sı bina tabanından gerçekleşmektedir. ÜRETİM Yalıtım alanında kullanılan ürünlerin büyük bölümü yurtiçinde üretilmektedir. Özellikle bitümlü örtüler, sürme esaslı su yalıtım malzemeleri, camyünü, genleştirilmiş polistren ve poliüretan ürünleri uzun yıllardır üretilmektedir. Taşyünü ve ekstrüde polistren malzemelerinin üretimi de yapılmaktadır. Özellikle elastomerik kauçuk köpüğü, polietilen köpük ve benzeri malzeme gereksinimlerinin hemen hemen tümü yerli üretimle karşılanabilmektedir. Yalıtım sanayisinde artık ısı yalıtım levhaları ile yardımcı malzemelerpaket halinde üretilmekte ve pazara sunulmaktadır. Türkiye'de üretimi yapılan yalıtım malzemelerinin kaliteleri dünya standartlarındadır. Türkiye'de üretimi yapılan yalıtım ürünleri şöyledir; mineral yünler (camyünü, taşyünü), XPS (ekstrüde polistren köpük), EPS (ekspande polistren köpük), yalıtım camı, perlit, elastomerik kauçuk, polietilen, poliüretan, akustik sünger (PU), alçı panel,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=