lsı Yalıtımı Gerçeği ve •• Yapı Kimyasallarının Onemi Rauf GÖKTAŞ Terraco Genel Müdürü Mehmet KESKİNKOL Terraco Ürün Grup Müdürü •• Ulkemizin en önemli sorunlarından biri, tüketimi karşılayabilecek oranda enerji üretilememesinden kaynaklanan enerji dar boğazıdır. Türkiye'de enerji tüketimi için yapılan harcamanın önemli bir bölümünün ısıtmaya yönelik olduğu bilinen bir gerçektir. Sürekli artan enerji gereksinimi her yıl için yatırım değeri oldukça yüksek yeni santral ve baraj yapımını zorunlu hale getirmektedir. Yapılan bu tür yatırımlara rağmen enerji üretimi yine de yetersiz kalmakta ve giderek artan oranlarda enerji ithali yapılmaktadır. 2000 yılı TPAO verilerine göre Türkiye de 79.671.000 tona eşdeğer petrol enerji tüketilirken ancak 27.593.000 tona eşdeğer petrol üretilebilmiştir. Bir başka deyişle ihtiyacımız olan enerjinin yüzde 34.6'sı yurtdışından ithal edilmektedir. Yine aynı veriler göre 1993 yılı için tüketilen enerjinin parasal değeri 2.60 milyar dolar, 2000 yılı için 3.70 milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve 2010 yılı için ise 6.3 milyar dolar olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye'de toplam enerji tüketiminin yaklaşık olarak yüzde 40 gibi önemli bir oranının konutlarda kullanılması ve istatistik verilerine göre benzer iklim koşullarına ve kullanım 7 2 YALITIM• ARALIK2006 alanına sahip ülkemizdeki bir konutun, Fransa'daki bir konuta oranla yüzde 45, İngiltere'deki bir konuta oranla yüzde 27, Almanya'daki bir konuta oranla yüzde 25 ve İsveç'deki bir konuta oranla da yüzde 220 daha fazla yakıt tüketmesi, ülkemizde yalıtımın yeterince önemsenmediğinin önemli bir göstergesidir. 1973 yılında ilk petrol şoku yaşandığında petrol ithalatı 120 milyon ton olan Fransa'nın aynı tarihten sonra başlatmış olduğu ve ısı kaçaklarının önlenmesi konusunun önemli bir yer tuttuğu enerji politikası sonucunda 20 yıl içinde enerji ithalatının 60 milyon tona düşmesi yine yalıtımın önemini gösteren çarpıcı bir örnektir. Son yıllarda yaşanan kırsal alanlardan şehirlere olan göçün artan bir ivme göstermesi beraberinde de hava kirliliği, ses kirliliği vb. insan sağlığı açısından oldukça önemli olan sorunların artmasına neden olmakta ve ekolojik dengeyi de tehdit etmektedir. Özellikle kış aylarında şehirlerde SO2 gazı oranı dünya standartlarının 9-10 katına çıkmaktadır. Tüm bu sorunlardan uzak, sağlıklı ve huzurlu bir ortamda yaşamak isteyen, ekonomik durumu iyi olan insanlar artık çözümü şehir merkezleri dışında yaşamakla çözmeye çalışmaktadırlar. Acil önlemlerin alınmaması durumunda ise bugün şehir merkezlerinde yaşanan bu kirlilik sorunlarının yakın bir gelecekte kırsal yerleşim bölgelerinde de oluşması kaçınılmaz bir son olacaktır. Giderek artan bu sorunların aşılabilmesi için ekonomik açıdan geçerli, ekolojik açıdan zararsız ve teknik açıdan da sonucu kısa sürede alınabilecek önlemler bir an önce uygulamaya alınmalı, bu uygulamalar içinde endüstriler, güç santralleri, motorlu taşıtlar, evlerini ısıtan insanlar kadar hükümetler, politikacılar, sektöre! kurumlar ve siviltoplum örgütleri de üstlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Nükleer enerji, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, hidroelektrik enerji vb. fosil esaslı olmayan ve çok az CO2 üreten enerji türlerinin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 20'sini karşıladığı düşünülürse sorunun ana çözümünün mevcut ve yeni yapılan binalarda daha etkin bir ısı yalıtımı sağlanmasında olduğu anlaşılır. İlk olarak 1985 yılında yürürlüğe girmesine rağmen yeterince uygulama alanı bulamayan Isı Yalıtım Yönetmeliği, tekrar ele alınarak TS 825 standardı ile 2000 yılından itibaren yeni inşa edilecek tüm yapılarda zorunlu bir standart olarak uygulanmaya başlamıştır. TS 825 Isı Yalıtım
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=