bilimsel bu programların sürekliliğini sağlayacak finansman modelleri geliştirerek karşılayabiliriz. Özellikle sanayi sektörü ihtiyacı olan enerjiyi ucuz ve kaliteli bir şekilde temin edemediği takdirde küreselleşen bu sektörde istenen rekabet gücüne ulaşamayacaklardır [l]. Dünyada doğalgaz tüketimi her yıl ortalama %1,6 oranında artarken ülkemizdeki artış bu ortalamanın oldukça üzerindedir. Yapılan çalışma ve öngörülere göre Türkiye de 2005 yılında %21,5 artışla 26,865 milyon m3'e ulaşmıştır. Tüketim tahminlerinde ise 2006 yılında %36,2 artışla 30,100 milyon m3'e, 2010 yılında %90,3 artışla 42,0476 milyonm3'e ve 2020 yılında ise %176,4 artışla 61,042 milyon m3'e ulaşması öngörülmektedir. Türkiye'de doğalgazın yaygınlaşması ile beraber doğalgazlı sistemlere yönelik otomatik kontrol ürünlerine olan talep de artmaktadır. Otomatik kontrol binalarda mekanik tesisatın konforuna ve enerji tasarrufuna yönelik bir sistemdir. Dolayısıyla da proje aşamasında sistemin otomatik kontrol bakımından doğru bir şekilde dizayn edilmesigerekir. İdeal ortam sıcaklığını %30'luk bir enerji tasarrufuyla bu tip ürünlerin kullanımı konusunda halkın mutlaka bilinçlendirilmesigerekir (2,3]. 2. ENERJİ TASARRUFUNDA iSi YALITIMININ ÖNEMİ Binalarda enerjinin verimli kullanılması için mevcut yasalara uygunlukların izlenmesi, belediyelerde ruhsat verme ve denetleme mekanizmasının etkin hale getirilmesi, binalarda oturacak kişilerin binaların enerji karakteristiği konusunda bilgilendirilmesi gerekir. Ülkemizde binalarda uygulanması gereken yalıtım standartları TS 825 no'lu standart ile düzenlenmiştir. Standardın takibini Bayındırlık ve İskan Bakanlığı bünyesindeki Yapı İşleri Genel Mü7 2 YALITIM • AGUSTOS2006 dürlüğü yapmaktadır. Ancak hızlı kentleşme süreci içerisinde yeni yerleşim alanlarının büyük bir kısmı ruhsatsız ve enerji verimliliği standartlarına uygun olmadan inşa edildiği görülmektedir. İstatistiklere göre ülkemizde konutların sadece %14'ü merkezi ısıtmaya, %10'u çatı ısı yalıtımına ve %9'u çift cam uygulamasına sahiptir. Kentsel alanın büyük bir bölümü denetleme organlarının erişiminden uzak olarak ülkemizin enerji verimliliği çıtasını düşürmekte ve birey olarak yüksek enerji maliyetlerini omuzlarımızda hissetmemize neden olmaktadır (4]. Türkiye'de binalarda enerji verimini arttırma çalışmaları, denetlenebilen yapılarda yıllık ısıtma enerjisi ihtiyacını sınırlandırarak ve bu sınırlandırmayı binalarda yapı elemanlarından gerçekleşen ısı kayıplarını azaltarak yapılmaya çalışılmaktadır. Yapı elemanlarından gerçekleşen kayıpları azaltmanın, ısıl konforu sağlamanın, yoğuşma ve mikroorganizma oluşumundan uzak, yaşanabilir binalar inşa etmenin mutlak şartı doğru ısı yalıtımı projesi ve uygulamasıdır. Tasarım aşamasında asgari olarak TS 825'de belirtilen koşullar sağlanmalı, enerji verimini arttırmak amacıyla optimum ısı yalıtımı kalınlıkları uzman mühendisler tarafından hesaplanarak duvar, çatı, toprağa oturan döşeme gibi yapının tüm elemanları ısı kayıplarını minimize edecek yalıtım ürünleri ile kesintisiz olarak yalıtılmalıdır. Konutlarda etkin ısı yalıtımı önlemleri ile aşağıdaki faydalar elde edilebilir. 1) ısıtma Yakıt Tüketimi Azaltılır Yalıtımı olmayanveya eksik yalıtımlı mekanlarda ısıl konfor sağlanamadığı için ısıtma sistemine daha çok iş düşmekte, dolayısıyla yakıt sarfiyatı sağlanmaktadır. Isı yalıtımı ile ısıtma tesisatı ilk yatırım ve işletme maliyetleri düşürülmekte, enerji kaynakları bakımından fakir ve %70 oranında dış kaynağa bağımlı olan ülkemiz için önemli oranda enerji tasarrufu yapılmaktadır. il) Yazın Soğutma Giderleri Azaltılır Türkiye 4 derece gün bölgesine ayrılmıştır ve özellikle I. derece gün bölgesindeki şehirlerimizde yaz aylarında dış sıcaklıklar 40-45 °C'lere ulaşmaktadır. Bu şehirlerde ısı yalıtımının, kışın yapılan ısıtma giderlerinden ziyade yazın yapılan soğutma giderlerinde görülmektedir. Bilindiği gibi soğutma işlemi, ısıtma işlemine kıyasla ortalama 3-6 kat daha fazla maliyete sahiptir. Dış sıcaklığın iç sıcaklıktan fazla olduğu bir mekanda yeterli yalıtım yapılırsa, dışarıdan içeriye ısı geçişi azaltılmış olur. 111) lsıl Konfor Sağlanır Isıtılan bir iç mekanda sıcak hava prensip olarak soğuk bölümlere doğru hareket etmektedir. Yalıtımsız ya da eksik yalıtımlı bir mekanın, belirtildiği gibi yüzey sıcaklıkları düşük olmaktadır ve sıcak hava soğuk yüzeylere, pencerelere doğru hareket etmektedir. Bu hareket sebebiyle mekan içerisinde bir hava akımı oluşur. Hava akımı konfor şartları bakımından istenmeyen bir durumdur ve çözümü ısı yalıtımı yaparak duvar iç yüzey sıcaklığını artırmaktır. Bu sayede konfor şartlarını sağlamak çok daha kolay olacaktır. iV) Çevre Kirliliği Azaltılır Günümüzde gelişmiş ülkelerde ısı yalıtım malzemesi kalınlıkları yurdumuzda kullanılan yalıtım kalınlıklarının kat kat üzerindedir. Örnek olarak İsveç, Finlandiya Fransa gibi ülkelerde çatı yalıtım kalınlığı ortalaması 25 santimetrenin üzerindedir. Yurdumuzda ise 5 santimetrenin altındadır. Gelişmiş ülkelerde ısı yalıtım malzemesi kalınlıkları ısı yalıtım normlarını karşılayacak düzeydedir. Aynı zamanda bu ülkelerde zararlı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=