portre/röportaj uygulayıcıların da en az üreticiler kadar önemli olduğunu düşünüyorum ve bunların da denetlenmesi gerektiğine inanıyorum. Uygulamacıların kendi içlerinde bu tür ayıklamaları yapmaları ve kontrol mekanizmalarını oluşturmaları gerekir. Sektördeki sorunların ülke ticari mantalitesinden çok fazla soyutlanarak çözülebileceğine de inanmıyorum. Derneklerfederasyon çatısı altında toplanablllr Son dönemlerde ortaya çıkan yeni ihtisas derneklerinin sayısının artması lazım. İZODER sektörün bütününün önünü açmaya çalışıyor. Sektör büyüdükçe ürün gruplarının ihtisas derneklerine de ihtiyaç duyuluyor. Bugünlerde birbiri ardına kurulan XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği, BİTÜDER ve SUDERgibi ihtisas dernekleri İZODER'in işini kolaylaştıracak. Bu dernekler İZODER'i federatif bir yapıya taşıyabilir. İZODER bütün ürün gruplarıyla tek tek gerektiği kadar ilgilenemiyordu. Sıkıntısı da buydu zaten. Önce bütünü için bir şeyler yapmak gerekiyordu. Bence bu vizyonu yakaladı sektör. İZODER bundan sonra daha etkin şekilde yoluna devam edecek, faaliyetlerini eğitim ve bilincin artırılması gibi iki temel misyonuylayürütecek. İ~lmdekl ukte:Bir binanın statik hesabını yapmamış olmak! İnşaat mühendisliği eğitimi aldım. Almanya'dan idealist bir statik mühendisi olarak geldim fakat iş hayatına başladığım günden şu güne kadar bir binanın statik hesabını yapamadım. Bu içimdeuktedir. Bazen evde kendi kendime de olsa bir binanın hesabını yapayım da şurada dursun diye düşünmüşümdür. İş hayatında bunu kullanamamış olmam, idealimi tamamlayamama noktasında bir eksiklik. İnşaat sektörünün 64 YALITIM•A<,USTOS2006 hep yöneticilik tarafında çalıştım. Atatürk Barajı, Karakaya Barajı, İstanbul Metrosu, Ankara-İstanbul TEM otoyolları, Sabiha Gökçen Havaalanı gibi çok önemli projelerde ürün ve sistemler geliştirerek belli noktalarında katkıda bulundum. Aldığım mühendislik eğitiminin yaratıcılık anlamında faydasını gördüm. Yoksa kuru bilgiler çok işe yaramıyor. Hesap mühendisi olsaydım belki okulda verilen bilgilerin yüzde onunu kullanıyor olacaktım. Mühendisliğin bana göre iş hayatındaki temel faydası bu. Mühendislerden harika yönetici olur. İnsan ilişkilerini de geliştirebilirlerse mühendislerin önü kesinlikle açık. Sorumluluğun yanında yetki de verllmell Çalıştığım arkadaşlarımda aradığım şeylerin başında açıklık, şeffaflık ve tabii buna bağlı olarak dürüstlük geliyor. Bunlar aslında bir meziyet değil, her insanda olması gereken özellikler. Bana çok dürüst olduğumu söyleyen bir patronum vardı. Rüşvet gibi, işlerin problemsiz gitmesi için kullanılan araçları kullanmadığım için eleştirilirdim. Fakat kendi yapımı bu işlere uydurmaya çalışaydım kesinlikle başarısız olurdum. Bir işyerinde görev ve yetkilerin tam olarak tanımlanmış olması gerekir. Siz bir sorumluluk yükleniyorsanız fakat size sınırlı yetki verildiysebu işi tam olarak yapamazsınız, kısıtlanmış olursunuz. Çalıştığım arkadaşlara görevlerinin yanında yetki de veriyorum. Bu tanımları çok iyi koymak lazım. Aksi halde problem olarak size geri döner. Görev verdiğiniz çalışan, yetkilendirilmediği için ikide bir gelir size soru sorar; o zaman bir kişinin yapacağı işi iki kişi birden yapmak zorunda kalır ve işler zorlaşır. Çalışanın da inisiyatifkullanabiliyor olması lazım. Yoksa o insan yanlış demektir. Sevmedlğlnlı işi bırakın! Sevdiğiniz işi bulmanız günümüzde çok zor. Karşınıza ne çıkıyorsa kabullenmek durumundaysanız bile alternatifi bulduğunuz anda o işi bırakın. Ben isteyerek çalıştığım işlerde başarılı oldum. İsteyerek çalıştığın işlerde zamanın nasıl geçtiğini anlayamazsın. Başarı da kendiliğinden gelir. Pek hobim var diyemem. Ailemle birlikte evde olmaktan çok hoşlanıyorum. Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi'nde Felsefe grubu öğretmenliği yapan eşim Serap Hanım, idealist öğretmenliğinin yanında, ki bu idealizmiköy enstitüsü mezunu babasından almıştır, ev işlerini ve çocuklarla olan sorumluluğun önemli kısmını yürütür, ben kendisine yardımcı olarak atanırım. Pazar kahvaltılarını kesinlikle ben hazırlarım. Kendime ait spesiyallerim vardır. Bu sene 7. sınıfa gidecek kızım Pınar ile sinemaya gitmeyi, makine mühendisliği eğitimini sürdüren oğlum Mustafa ile Galatasaray maçlarına gitmeyi severim. Futbolu da bu yaşta seyirci olarak takip edebiliyorum, fanatik değilim fakat başarının yanında olan birisi olarak Galatasaray taraftarıyım. Lise son sınıfa kadar Fenerbahçeliydim. Fakat sonradan Galatasaraylı oldum; iyi de yapmışım. Kış tatilini çok sevmem,ama yazın en azından bir haftalık deniz kenarında dinlenme gereğini hissediyorum... El
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=