Yalıtım Dergisi 61. Sayı (Temmuz-Ağustos 2006)

portre/röportaj büyüdüğümüzden 1992 yılında Hilti firması Türkiye'ye kendisi gelme ihtiyacı hissetmişti. İştahı kabarmıştı. Ekip olarak 81 kişilik bir kadro ve 7 milyon İsviçre Frangı ciroya ulaşmıştık. Şirket sayısı üçe çıkmış, bir şirketler grubuna dönüşmüştük. Teknik danışman olarak başladığım işte, ikinci yıl teknik koordinatörlük görevini üstlenmiştim. Tüm satış kadrolarının satış-pazarlama ve mühendislik eğitimlerinde rol almaya başlamıştım. Hem mesleki bir tatmin sağlıyordum hem de insan ilişkilerimi geliştiriyordum. O süreçte bir mühendisin satış ve pazarlama kavramlarını bilmesi gerektiğini anlamıştım. 1993'e kadar inşaat sektöründe çok büyük sıçramalar yapmıştık. 1992'de Hiltive İntermak arasındaki özel bir anlaşma gereği yönetimi onlara devrettik. Ben İntermak Grubu tarafında yer aldım. Amerikalı bir genel müdür geldi, kendi kadrosunu kurdu. Biz de onu izleyen yönetim kurulu denetim üyesi olarak başında bulunuyor, yönetim anlaşmasına uyulup uyulmadığını kontrol ediyorduk. 5 6 YALITIM• AGUSTOS2006 5 Nisan Kararları profesyonel iş hayatıma ara verdirdi Bu arada diğer şirketimiz olan İnterfiks'te inşaat müdürlüğü görevini üstlenmiştim. Alçıpan sistemlerinin yaygınlaştığı ve büyük otellerin açıldığı bir dönemdi. İlk büyük işimizi MovenpickOteli'nin inşaatında yapmıştık. Dönemin, bölme duvar sistemlerinde en büyük alçıpan inşaatını gerçekleştirmiştik. Yine o dönemde, Feb UK isimli bir İngiliz yapı kimyasalları firmasının mümesilliğini almıştık. Önce ithalat yoluyla satışına, 1993 yılında da lisanslı üretime başlamıştık. Kurtköy'de bir atölyede üretiyorduk. Bir süre sonra globalleşme ve şirket birleşmeleri nedeniyle Feb UK, Sandoz tarafından satın alındı ve şirket faaliyetlerineson verdi. Diğer taraftan da İsviçrelilerle sorunlar çıkmaya başlamıştı. Taahhütler yerine getirilmiyor, anlaşma bozulma noktasına geliyordu. Amerikalı genel müdür istifa etmiş, İsviçreliler vazgeçmiş ve biz de tekrar yönetimi ele almıştık. 1994 yılında üç şirketin bütün işleri bana bırakılmıştı. İntermak'ın genel müdürlük görevi bana verilmişti. 1995'in 5 Nisan Kararları'na kadar olan süreçte bu görevleri yapmaya çalıştım. 5 Nisan Kararları ile birlikte ortaya çıkan kriz sonrasında firma sahibi ile olan ilişkilerimiz bozuldu ve sekiz yıl çok emek verdiğim ve duygusal bağlarla bağlandığım bu şirketlerden 17 Kasım 1995'te istifa ederek ayrıldım. Çok zor gelmişti, hatta ağlamıştım ... Kredisiyasibir araca dönüştü Kendi işimi yapabileceğime dair cesaretim vardı; fakat sermayem yoktu. İntermak'ta genel müdürlük yapmış iş arkadaşımla ECD Dış Ticaret Limited Şirketi'ni kurduk. Kriz döneminde iş kurmak çok doğru değilmiş. Hazırlıksız olarak başlamıştık ve çeşitli sebeplerle yürümemişti. Ekon Yapı Onarım Şirketi'nin sahibi Hakan Bey geçmiş dönemlere tanışıklığımız olan başarılı bir iş adamıydı. 1997'de SBD isimli yapı kimyasalları ağırlıklı bir İngiliz firmasının temsilcisiydi ve farklı işlere girmek istediğinden bana bir öneri getirmişti. Ben sermaye koymayacaktım, sadece yöneticiliğini yapacaktım; karı da bölüşecektik. Avrupa'dan yeni temsilcilikler almıştık. Bunların arasında Possehl Spezialbau GmbH adında bir Alman firması vardı. Havaalanlarına yönelik yüzey işlemesi ve işletmeciliğinde ekonomik çözümler sunuyordu. Atatürk Havalimanı'nın ekonomik işletmeciliği konusunda önemli temaslarımız olmuştu. Brifingler vermiştik, yüzde kırka yakın ekonomik bir verimlilik sağlıyordu. Fakat siyasi istikrarsızlık ve bu gibi işlerin ancak farklı yöntemlerle yapılabildiğinden çok başarılı olamamış ve işi yürütememiştik. Diğer temsilciliğimiz ise bir İsviçre firması olan ve yapı güçlendirmesi alanında çalışan S&P firmasıydı. Yapı güçlendirme alanında bilimsel araştırma yapmak üzere firmadan 40 bin dolarlık bir finansman almıştık. Konu, Türkiye'de ilk defa üniversite

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=