şarkı söyleyeceğim diye heyecan duyarken bir de sunuculuk yapacak olmak beni hepten heyecanlandırmıştı. Kadri Hoca'nın teşviği ve içirdiği viski cesaretimi toplamama imkan sağladı ve iki saatlik konseri bir iki hata dışında eksiksiz sunmayı başardım. Tebrik edenler arasında Kenan Evren de vardı. Şimdiki nesil Kenan Evren'i tonton ressam olarak tanıyor ama o günkü ruh halimizle aslında elini sıkıp sıkmamakta tereddüt ettiğimiz adamdı. TRT'de ne kadar yıl çalıştığımı sormuştu. Ben de o anda çıkmış bir sunucu olduğumu söyleyememiştim. İş aramamagerekyoktu!.. 1981 yılında İstanbul'da profesyonel çalışma hayatına başladım. Bugünlerde Sel markasıyla bildiğimiz Teknik Kauçuk firmasının ortaklarından Hasan Şahingiray, babamın Gönen'den çocukluk arkadaşıydı. Mezun olduğumu duyduğunda, iş aramama gerek olmadığını ve o şirkette göreve başlayabileceğimi söylemiş. Böyleceiki eski arkadaşın yönlendirmesiyle İstanbul maceram başladı. Göztepe'de oturuyordum, iş yeriyse Bilmaç'm Çekoslavakya'daki eğitim döneminde konuşmacı olarak katıldığı bir seminer (soldan ikinci) - 1987 Avcılar'daydı. Yol, günde altı saatimi alıyordu. Yorucu ve yıpratıcı geliyordu. Şimdilerde iş görüşmelerine gelen yeni mezun arkadaşlarımızın, binecekleri araba markasını konuşmadan işe başlamam demeleri beni hayrete düşürüyor. "Beni bir deneyinne alabileceğinizi göreceksiniz" Askerlik sonrası, İzmir'de bulunan Ege Seramik firmasının kimya mühendisi bir üretim şefi aradığını öğrendim. Başvurdum ve görüşmeye gittim. O günkü genel müdür İsmet MilorBey bu sektörü bilmediğimi ve kendilerine ne verebileceğimi sormuştu. Ben de, "Beni bir deneyin ne- !er alabileceğinizi göreceksiniz" demiştim. Sonuçta işe kabul edildim. O yıllarda Marmara Kimya Sanayi adı altında, bugünkü Weber Markem'in ilk temeli atılıyordu. Seramik fabrikasının boş bir holünde dört tane silo, bir mikserle üretim yapılacaktı. Bu işle de ilgilenmemi istediler. Serakol adlı seramik yapıştırıcısı üretilecekti. İtalya'dan alınmış ve bir ajanda kağıdının üzerine yazılmış formülü vardı. Düşük bir fiyata birisinden alınmıştı. Yıllar sonra çok güçlü hale gelen Markem firmasının ilk başlangıcı böyleydi.Ben de yapı kimyasallarıyla tanışmıştım. Aynı zamanda frit sır üretiminden de sorumluydum. Yurtdışında kimya eğitimimi pekiştirmek ve yoluma ondan sonra daha net devam etmek arzusuyla bir yurtdışı burs sınavına girdim ve kazandım. Ege Seramik ve Marmara Kimya'daki çalışmalarımı bırakıp yurtdışına gittim. Devletbursu, dönüşte mecburi hizmetle karşılığı ödenecek bir burslu. Çekoslovakya ve İngiltere'de polimer ve kauçuk kimyası üzerineydi. Özellikle Çekoslovakya'daki kısmı kauçuğun kullanım alanlan ve ağırlıklı olarak da otomobil lastiği yapımıyla ilgiliydi. Bu süreç aslında sadece polimeri, kauçuk kimyasını iyi öğrenmek değil, o yılların doğu bloğunu da öğrenmek adına yararlı oldu. Dokuz ay Prag ve Bratislava'da yaşamıştım. İngiltere'de de uçak lastiği yapımı ve kauçuk kimyasının öğrenildiği başka bir .süreç yaşadım. Eğitimler bitip Türkiye'ye döndüğümde, Ege Seramik'te birlikte çalıştığımız eşimle evlendim. İlk olacaktık ... Markem'dekison günlerimde,henüz Fransızlar ile birleşme gündemde değilken, Rusya'da bir seramik fabrikası almış ve seramik ile yapı kimyasallarını birlikte üretecek bir tesis kurmaya başlamıştık. Rusya'ya çok sık gidiyor ve projeyi takip ediyorYALITIM• HAZiRAN 2006 5 5
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=