Yalıtım Dergisi 6. Sayı (Mayıs-Haziran 1997)

bilimsel makale _____________ _ rında oluşan hava hareketlerinin daha da çok ısı kaybına neden olacağı bilinmelidir. Ayrıca rüzgar etkisinin kaplamayı oynatabileceği bu nedenle kaplama konstrüksiyonunda gereken önlemlerin alınması, doğru detaylandırma, titiz uygulama gerektiği unutulmamalıdır. Kaplamanın altına rutubetin geçmesinin kapilarite ile iç mekanda olumsuzluk yaratacağının dikkate alınması gerekmektedir. Düşey duvarlarda yarık ve çatlaklardan rüzgar katkısının da olumlu etkisi ile giren su, duvar ve kaplamalar için çok etkilidir. Bu şekilde sızıntılar duvarın pratik nemini arttırmakta ve bu da elemanın ısı tutuculuğunu azaltma gibi önemli bir sonuca ulaşmaktadır. Dış kaplama, buhar difüzyon direnci yüksek bir malzemeden yani buhar difüzyonu sırasında buharın dışarı çıkmasını engelleyen bir malzemeden oluşmuş ise yoğuşma kaçınılmazdır. Bu durumda evaparasyon periyodunun kontrolu gereklidir. Özellikle fazla güneş radyasyonu alamayan cephelerde yapı bileşenlerine ait sorunlar ortaya çıkacak. bunun yanında da mekan iç konfor standardı c . olumsuz etkilenecektir. 50 Bu nedenlerle kaplama malzemesinin seçimi yapı dış duvarı bütünü ile birlikte ele alınmak zorundadır. Yani ısı ve buhar akımları dikkate alınarak dış kaplama seçimi birlikte çözümlenmelidir. Özellikle ısı tutucu malzemelerle desteklenen duvarların katman konumları yapı fiziği dikkate alınarak düzenlenmelidir. Don etkisinin hacimsel genişleme ile malzemeyi zorlayacağı bu nedenle en düşük ve en yüksek sıcaklık değerlerinin saptanarak değerlendirilmeye alınması yararlıdır. Yüzeyin en sıcak ve en az sıcak dönemlerdeki kontrastlarda yapı bütününde ısıl genleşmelere bağlı olarak uzama ve kısalma gösterebilen kaplamadaki bu olumsuzluk, derzli çözümlerle aşılmaya çalışılmaktadır. Farklı ısıl genleşme katsayılarına sahip malzemelerde ayrılmalar şeklinde hasarlar görülmektedir. Bu durumlarda malzemenin çalışma toleransı dikkate alınmalıdır. Derzsiz veya rijit derzli elemanlardan oluşan kaplamalar ısıl genleşme ile birbirinin üzerine basınç gerilmeleri uygulamaktadırlar. Aderansın zayıf olduğu noktalarda veya köşelerde malzemede ayrılma ve dökülmelere rastlanır. Bunu engellemek için belirgin derz bırakılması ya da elastik derz dolguların uygulanması yararlı olmaktadır. Burada önemli olan yönlerden biri de kaplamanın ısıl genleşme katsayısının; gövdenin ısıl genleşme katsayısına yakın olmasıdır. Bu yaklaşım ortak hareket yeteneği sağlayabilmek içindir. Duvar üzerine getirilen malzemeler uyumlu değil ise genleşme uyumsuzlukları malzemenin patlamasına neden olmaktadır. Kaplama arkası boşluklarda veya kaplama oluşabilen yoğuşma. özellikle metal malzeme korozyonu bakımından çok etkilidir. Bu durumun kontrol altına alınması zorunludur. Zira korozyon diğer malzemelerde de bozulmaya neden olabilmektedir. Rutubetin engellenmesi için malzemenin nefes alma yeteneğinin sağlanması ve buna bağlı olarak iç ısısal dengenin bu duvarları kuru tutabilecek şekilde tasarlanması lazımdır. Eskiden yapı dış duvarlarının kalınlaştırılması fiziksel. mekanik ve strüktürel çözümlere yetebilmekte iken bugünün koşullarında duvarı kalınlaştırmak yerine yetenekli ince duvar anlayışı geçerli olmaktadır. Bu yaklaşım artık günümüzde sadece yüksel performanslı malzeme kullanımından öte yüksek performanslı sistemlerin geçerli olması gerektiğini ortaya koymaktadır. Yapı kabuğu iç konfor standartlarını, dış koşullara göre sağlayabilen ve en dışta ayrıca estetik özelliğide dikkate alınan bir kaplama malzemesi ile bitirilmektedir. İçte ve dışta yer alan kaplamaların bina yaşam sürecindeki performansı şüphesiz ki katmanlardan oluşan duvar bileşeninin nitelikleri ile yakından ilişkilidir. lsı tutuculuk, mekanik dayanım. su geçirmezlik ya da geçirgenlik,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=