uzman 1 1 1 1 1 1 goruşu ısı Yalıtımı ve Çevre Kirliliği Prof.Dr.MustafaÖZTÜRK İstanbul Büyükşehir BelediyesiÇevreKorumave Geliştirme Daire Başkanı Giriş S anayinin hızla gelişmesi, şehirlerde nüfusun yoğunlaşması, plansız ve çarpık yapılaşma ve çevre kirliliğini beraberinde getirmiştir. Şehirlerde birim alana düşen insan sayısı arttıkça çevre kirliliğide o oranda artmıştır. Çevre kirliliğini, doğaya çeşitli kaynaklardan atılan kirleticilerin çevre üzerinde kısa veya uzun vadede olumsuz etki meydana getirmesi olayı olarak tarif edebiliriz. En önemli çevre kirliliğinden biri de hava kirliliğidir. Hava kirliliği; 1. konutlarda kullanılan yakıtlardan, 2. sanayiden, 3. taşıtlardan, 4. diğerlerinden meycjana gelmektedir. Özellikle kış aylarında konutlarda kullanılan yakıtlardando layı yüksek boyutlara ulaşmaktadır. Konutlardan dolayı kış aylarında hava kirliliğinin yüksek çıkmasının nedeni 1. kalitesiz yakıt, 2. kalitesiz yakma, 3. kalitesiz yalıtım, 4. kalitesiz imardır. lsı yalıtımı 1952 yılında İngiltere'de yaşanan hava kirliliğinden dolayı şehirlerde kaliteli yakıt kullanma zorunlu hale getirilmiştir. Doğalgazla ve elektrik enerjisi ile ısınma başlamıştır. 197 4 yılında dünyada yaşanan petrol krizi ile birlikte özellikle konutlarda yakıtların daha az ve verimli kullanımı gündeme gelmiştir. 1974 yılından itibaren binalarda ısı yalıtımı zorunlu hale getirilmiştir. Böylece yakıt ve enerji tüketimi % 60'a varan oranda azalmıştır. Hava kirliliğinin azalması ile birlikte insan sağlığında iyileşmeler, yeşil dokunun tahribatında azalmalar, çamaşırların kirlenmesinde gözle görülür düşmeler malzemelerin korozyona uğramasında gerilemeler vb. görülmüştür. Konut ısıtmada katı yakıttan doğalgaz veya elektrik enerjisine geçilme ile birlikte atık kül miktarın da % 50'Iere varan oranda azalmalar olmuştur. ısınmada kaliteli katı yakıt kullanılsa dahi konutlarımız Almanya standartlarında yalıtıldığı zaman atık kül miktarında % 60 azalma olacaktır. Böylece çöp toplama işçiliği azalacak, düzenli çöp depolama alanlarının ömrü uzayacak, taşımadan ileri gelen maliyet ve taşıtların ayrıca meydana getirdiği hava kirliliği azalacaktır. Türkiye'de ısı yalıtımı tarihçesi Binalarda ısı yalıtım kuralları 1970'de TS 825 olarak yürürlüğe girdi. TS 825'in uygulanması konusunda bir zorunluluk olmadığından hiçbir gelişme kaydedilmemiştir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayınlanan "lsıtma ve Buhar Tesislerinin Yakıt Tüketiminde Ekonomi Sağlanması ve Hava Kirliliğinin Azaltılması" yönetmeliği bu konuda atılan önemli bir adım olmuştur. Bu yönetmelikte ısı yalıtım önlemleri alınmadığı taktirde projenin Belediyelerce onaylanmayacağı ve inşaat izni verilmeyeceği belirtilmiştir. İmar ve İskan Bakanlığının "Bazı Belediyelerin İmar Yönetmeliklerinde Değişik Yapılması ve Bu Yönetmeliklere Yeni Maddeler Eklenmesi Hakkındaki Yönetmeliği" 1981 yılında yayınlanmış ve inşaat ruhsatı alınmasında ve yapı kullanım izni kağıtlarının düzenlenmesinde binada ısı yalıtım şartlarının aranması şartı getirilmiştir. İmar ve İskan Bakanlığı'nın hazırladığı yönetmilikte 1985 yılında bazı değişiklikler yapılarak tekrar yürürlüğe sokulmuştur. Bu yönetmeliğe göre binalar ısı kayıpları bakımından çevre şart ve gereklerine uygun olarak yalıtılacak ve bu hususu bir lsı Yalıtım Projesi ile göstermiş olacaktır. ısı yalıtımında izlenmesi gerekenesaslar İstanbul iklim bölgesinde mevcut binalar için ekonomik açıdan uygun yalıtım malzemesinin ve teknik açıdan doğru yalıtım detaylarının tesbiti gereklidir. Tesbit edilmiş detaylar için kullanılacak yalıtım malzemelerinin bilimsel teknik özelliklerinin ve performansların belirlenmesi ve kodlanması gereklidir. Üreticiler bu teknik özelliklere göre malzemeler üretmeli ve malzemelerin tek31 -- -- -- ------~
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=