Yalıtım Dergisi 6. Sayı (Mayıs-Haziran 1997)

bilimsel makale Binalarda ısı Yalıtımı kuralları Standardı ve Tam ısı Korunumu Doç.Dr.R.Tuğrul OĞULATA, Ç.Ü.Mühendislik Mimarlık Fakültesi/ADANA Özet Türkiye, genel olarak enerji kaynakları bakımından zengin sayılamayacak bir ülkedir. İhtiyacı olan enerjinin yarısından fazlasını ithalat yoluyla karşılamaktadır. Enerji tüketiminin yaklaşık % 40'ını ise tek başına konutlar oluşturmaktadır. Bu nedenle yapıların ısıl kayıplarının azaltılması ve mümkün mertebe enerji tasarrufuna gidilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada binalarda ısı yalıtımı kurallarını içeren TS 825 standartı üzerinde durularak eksik yanları gösterilmeye çalışılmış, bunun yerine tam ısı korunumunu esas alan ısıl yalıtımın daha uygun olduğu, kıyaslamalı olarak gösterilmek istenmiştir. 1. Giriş Türkiye, enerji kaynakları yetersiz bir ülkedir. Tüketilen enerjinin sadece % 48 kadarı yerli enerji kaynaklarından temin edilmektedir [1 ]. Bu durum Türkiye'nin enerji bakımından dışa bağımlı olmasına ve dünya piyasalarındaki üretim arzı ve fiyat dalgalanmalarından yoğun bir şekilde etkilenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle ülkemizde, sürekli artan enerji fiyatları ve özellikle son dönemlerde yeterli yatırım yapılmayışı nedeniyle başgösteren elektrik üretim azlığı ister is24 temez herkesi ilgilendirmek durumundadır. Bugün için enerji tüketiminin sektöre! dağılımına bakıldığında, toplam tüketimin yaklaşık % 40'1ık bölümünün konutlar tarafından gerçekleştirildiği görülmektedir [2]. Konutlarda tüketilen bu enerjinin büyük kısmının da iklimsel iç konforu sağlamak amacıyla çoğunlukla ısıtma için harcandığı bilinmektedir. Bundan dolayı oturduğumuz, yaşadığımız, çalıştığımız yapıların, tükettiğimiz enerji miktarında aktif rol oynadığını söylemek mümkündür. Barınmanın yanında iklimin olumsuz etkilerini de gidermek için kullanılan binalar, bu görevlerini dış duvarları aracılığıyla yapmaktadır. Yapı içinde dış ortama doğru kışın oluşan ısı kaybı veya tersi durumunda yazın ısı kazancı, bu duvarlar üzerinden olmaktadır. Bilindiği gibi ısı transferi, ısı transferinin olduğu elemanın ısıl direnci ile orantılı şekilde gerçekleşmektedir. Bu nedenle dış duvarların ısıl dirençleri ısı kaybında, buna paralel olarak da enerji tüketiminde önemli rol oynamaktadır. Bundan dolayı uygun ısıl dirençli duvarların seçilmesiyle yapılan enerji tasarrufu sayesinde küçümsenmeyecek oranda, bireylerin ve sonuçta ülke ekonomisinin faydalanması sağlanabilecektir. Bu amaçla bu çalışmada ısı korunumu ile TS 825 Binalarda lsı Yalıtımı Kuralları Standartı üzerinde kısaca durularak, yapılarda gerekli ısıl konforun en az enerji tüketimiyle sağlanabilmesi için bu Standartın eksik yönleri üzerine dikkat çekilmek istenmiştir. 2. ısı korunumvuebinalarda ısı yalıtımı kuralları standartı Mevsimsel şartlara göre yapı elemanları üzerinden iç ve dış ortam sıcaklık farkları nedeniyle oluşan ısı akımının yönüne bağlı olarak, ısı kaybı (kışın) veya ısı kazancı (yazın) meydana gelmektedir. Özellikle ülkemizin büyük kısmında ısıtma döneminin uzunluğu, bizim için ısı kayıpları hesaplarını ön plana çıkarmaktadır. Soğuk dönemde gerçekleşen bu ısı kayıplarını azaltmak, dolayısıyla bu kayıplara en az eşit düzeyde tüketilecek enerjiden tasarruf sağlamak, pek zor değildir. Bunun için binanın yapıldığı veya bulunduğu yerin dış iklimsel şartları gözönünde bulundurularak uygun ısıl dirençli yapı elemanları seçmek yeterli olmaktadır. Bu seçimde yapı için genel olarak asgari ısı korunumu veya tam ısı korunumu esas alınmaktadır. Asgari ısı korunumu minimum ısı korunumu şekilde değerlendirilmekte olup, yapı dış duvarlarında havadaki su buharının yoğuşmasını önlemek üzere

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=