Yalıtım Dergisi 58. Sayı (Ocak-Şubat 2006)

portre/röportaj duklarını öğrendim. Laleli'de bir iş hanının dördüncü katında 19 metrekarelik bir ofisti. Bir masa vardı ve erken gelen o masaya oturuyordu. Kalorifer tesisatı, borulama, boya, elektrik, enerji nakil hattı gibi taahhüt işleri yapıyorlardı. Askerlik dönüşü benden ortak olmamı istemişler ve ben de kabul etmiştim. Firmanın ismi ODE' di. ODE ismi o iki arkadaşımın Oğuz ve Demirciolan soyadlarının kısaltmasıydı. Dünya Gazetesi'nden ihale takip ediyorduk. İlk işim SSK Kadıköy Dispanseri'nin kalorifer tesisatının değişimiydi. 900 bin liraya almıştık ve ondan da zarar etmiştik. Para yok, pul yok, tecrübe yok, çevre yok... Düzenli maaşı olan bir işte çalışmam konusunda ailemden ve eşimden çok baskı görüyordum. Fakat bir şeyleri başaracağıma dair bir inanç vardı içimde. Bir süre sonra ortaklarıma Beşiktaş'ta bir mağaza açmayı teklif ettim. Bayilik alacaktık. Vitrifiye satışı da yapmakla birlikte özellikle yalıtıma odaklanmayı planlıyordum. 1986 yılının haziran ayında mağazayı açtık. Ticareti Beşiktaş'taki mağazada öğrendim. Mağaza yolun altındaydı ve ben "eksi l" diyordum.Yaniticarete sıfırdan değil eksi birden başlamıştım. Soğuk bir yerdi. Biraz para kazanınca kömürlü bir kazan almıştık. Kurtuluş'taki evin altını da depo olarak tutmuştum, akşamları malzeme geldiği zaman kapıcıyla beraber indirir60 YALITIM• ŞUBAT 2006 dik. O yılın sonunda Veysi Oğuz; 1987 yılının sonunda da diğer ortağım Mustafa Demirci ortaklıktan ayrıldı. 1988'in ilk günü "Yalıtıma odaklanacağım" diyerek tek başıma masaya oturdum. Yalıtımda o zamanlar mühendislik hizmeti verebilecek firma yoktu. O boşluğu görmüştüm. İzocam, Sika ve BTM'nin bayiliğini yaparak işe başladım. O zamanki bayi firmalar radyatör, vitrifiye gibi her türlü ürünü satıyor, bunların yanında yalıtım malzemesi ticareti de yapıyorlardı. Ama biz sadece yalıtıma odaklandığımızda o firmalar süreç içinde elendiler ve yalıtımdan çekildiler. Bizim gibi firmalar artmaya başladı. Mühendislik hizmeti verip de yalıtım işine giren ilk firmalardan birisiyiz. İdare ediyorduk Eşim Seher Hanım ile aynı mahallede oturuyorduk. Bir halk oyunları grubundaydık. O, Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden mezun. 1982'de nişanlandık ve ben askere gittim. 1984 yılının eylül ayında evlendik. Askerde üç-beş kuruş para biriktirmişim. Bu parayı da şirkete elektrik parası, su parası diye veriyordum. Cebimdepara yoktu ama yine de evlenmiştik. Seher çalışıyordu ve standart bir geliri vardı. Evi de babam vermişti, idare ediyorduk. Eşimin yaşantısı benden daha düzenliydi. 1988 yılında ithalat yapan bir firmada muhasebe müdürü olarak çalışıyordu. Firma batınca tazminat olarak bir bilgisayar verdiler. O bilgisayarla bizim firmaya muhasebeyi düzeltsin diye geldi fakat "hala düzeltemedi!..". Şimdi firmamızın mali işlerine bakıyor. Birlikte çalışıyoruz. 16 yaşında bir oğlumuz var. Notre Dame de Sion'da okuyor. Müziğe ve bilgisayara karşı ilgisi var. ODE'de çalışmak isterse tüm personelim gibi ondan da hiçbir tecrübemi esirgemem. Kömür parası toplamıştım Maddi sıkıntılar da çekiyordum.Hatta bir seferinde, 1988 yılında bayiliğini yaptığımız bir firmanın Kıbns'ta bayiler toplantısı vardı. Cebimde de para yoktu. Oturduğum apartmanın yöneticisi olduğum için tüm dairelerden kömür parası toplamış, kömürcüye vadeli çek vermiş ve böylece nakit parayla Kıbrıs'a gidebilmiştim. O zamanlarda kredi kartları da yaygın değildi. Lokal bayiliklerimizdevam ederken bir süre sonra bayilik sistemiyleuzun vadede benim vizyonuma uygun işler yapamayacağımı düşündüm ve farklı bir şeyler yapmak istedim. İthalat yapmayı kafama koymuştum. Türkiye'ye kauçuğu, polietileni, folyo bandını, korozyon bandını, akustik foumu, flanşı ve fleksible havalandırma kanallarını ilk biz getirdik. Bir süre sonra ithalatla da olmayacağını düşündüm. 1995'e kadar iyi bir sermaye birikimi yaptık ve onunla da Çorlu'da yatırıma başladık. Polietilen üretimi daha ucuz bir yatırım olduğu için ilk bu malzemenin üretimini gerçekleştirdik. Global ve vizyoner düşünememişim Bir pazar günü Çorlu'ya arazi bakmaya gittik. Doğulu olduğum için daha global ve vizyoner düşünememişim. Doğulularda hep "yarın" endişesi vardır. 13 dönüm yer aldım.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=