Yalıtım Dergisi 58. Sayı (Ocak-Şubat 2006)

araştırma 1 TABLO 1. ilçeler Bazında incelenen Binaların Sayısı İlçe ToplamNüfus Bina Sayısı Avcılar 233749 32 Bahçelievler 478623 24 Bakırköy 208398 14 Beşiktaş 190813 4 Büyükçekmece 384089 6 Fatih 403508 3 Güngören 272950 5 Kadıköy 663299 14 Küçükçekmece 594524 10 Maltepe 355384 6 Pendik 389657 2 Sarıyer 242543 3 Şişli 270674 4 Ümraniye 605855 2 Üsküdar 495118 3 1 re, toplam 132 adet yapının % 50'sinde (66 binada) korozyon nedeni ile taşıyıcı elemanlarda hasarların meydana geldiği belirlenmiştir. Yapılan incelemelerde korozyon hasarının genelliklebodrum kat kolonlarında yoğunlaştığı saptanmıştır. Beton üretiminde granülometri dağılımın yetersiz olduğu, hemen hemen tamamının deniz kumu ve çok ------yoğtın-mi-dye-'lte-ben-zer-Hr+H tı fo:kh-- kabuklardan imal edildiği belirlenmiştir. Ayrıca yeterli vibrasyonun yapılmadığı anlaşılmıştır. Korozyon sonucu oluşan düşey çatlaklar altında donatının 6-8 mm çap kaybına uğradığı görülmüştür (Şekil 1). Ayrıca korozyona uğrayan mevcut etriyelerin bazıları da çatlayan pas payı ile beraber yerinden kopmuştur. İncelenen binaların büyük bir kıs1 TABLO 2. incelenen Binalarda Belirlenen Korozyon Hasarının ilçelere Göre Dağılımı 1 mında özellikle bodrum katlarında kaba inşaa sonrası ince işçiliğinin yapılmaması nedeni ile kiriş alt kısım- Korozyonun İlçe Belirlendiği Bina Sayısı Avcılar 15 Bahçelievler 13 Bakırköy 6 Beşiktaş 2 Büyükçekmece 2 Fatih 2 Güngören 2 Kadıköy 8 Küçükçekmece 5 Maltepe 4 Pendik 1 Sarıyer 1 Şişli 2 Ümraniye 1 Üsküdar 2 remler sonrasında yapılan incelemelerde bir çok yapının özellikle bodrum-zemin katlarındaki betonarme elemanlarında pas paylarının çatladığı ya da betondan ayrıldığı ve aşırı boyutlarda korozyon hasarlarının oluştuğu gözlenmiştir. İstanbul genelinde 15 farklı ilçede incelenen 48 YALITIM• ŞUBAT 2006 Yüzdesi Toplam (%) Bina Sayısı 47 32 54 24 43 14 50 4 33 6 66 3 40 5 57 14 50 10 66 6 50 2 33 3 50 4 50 2 66 3 132 adet binada (Tablo 1) yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda korozyon hasarlarının boyutunun ciddi seviyelere ulaştığı belirlenmiştir. 15 farklı ilçede incelenen binalarda belirlenen korozyon hasarının dağılımı Tablo'2 de verilmektedir.Burada verilen rakamlardan anlaşıldığı üzeları ve döşeme alt bölgelerinin açık bırakıldığı gözlenmiştir. Ayrıca binaların bir çoğunda yüzey suyunun uzaklaştırılması için gerekli önlemler alınmamıştır. Bazı yapılarda ise korozyon etkisinin kolonların dış yüzeylerinde olmak üzere üst katlarda da meydana geldiği gözlenmiştir. Tablo'2 de verilen 132 adet binanın % 50'sinde oluşan korozyon hasarının genelde oluşum nedenleri; 1. Pas payının yetersizliği, 2. Betonun kalitesiz ve tuz içeren deniz kumundan yapılması, 3. Granülometri dağılımının uygun olmaması 4. Vibrasyon kullanımının yetersiz olması, 5. Drenaj sistemlerinin bulunmaması veya mevcutların istenilen hizmeti görmemesi, olarak verilebilir.17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri sonrasında İstanbul'daki yapılarda belirlenen donatı korozyonu ciddi boyutlara ulaşmıştır. Dolayısıyla yapılarımızı bekleyen doğal depremler

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=