Yalıtım Dergisi 58. Sayı (Ocak-Şubat 2006)

mımızın kapsamını büyütme kararını aldık. Azerbaycan ve Kazakistan'da birer fabrika kurduk. Sika Türkiye aynı zamanda Orta Asyave Hazar ülkelerine liderlik görevini de yürütüyor. 2005'te varılması gereken noktalara varılamadı Firma olarak 2005 yılından beklentilerimizi hacim olarak bulduk; tonajımız arttı. Fakat karlılık olarak bulamadık. Bunun bariz sebepleri var. TOKİ ve benzeri projelerle ve mortgage ümidiyle hazır betoncuların tonajları arttı, dolayısıyla bizlerin de beton katkılarında tonaj lan arttı. İkincisi ise hala TS 825'in etkileri devam ediyor. Yaşanılan depremler sonrasında da su yalıtımında bir takım gelişmelerin kalıntıları hala hissediliyor.2005'i ülke için kazanılmış bir yıl olarak göremiyorum. Çünkü ülkemizin çok ciddi olarak bir altyapı ihtiyacı var. Ülkemiz yabancı sermayenin geleceği ülkelerden birisi. Biz nedense her şeyde bir faz farkıyla arkadan geliyoruz. İş adamlarımız çok aktif, nüfusumuz çok genç. Fakat altyapı planlamasını kurmadığınız zaman sermayeyiçekemiyorsunuz. Her yıl bir öncekinin üzerine bir şey ekler; 2005 biraz oradan biraz buradan bir yıl oldu ama aslında varılması gereken noktalara varılamadı. 2006'yı da 2005'in bir uzantısı gibi görüyorum. Büyük proje yatırımlarının birden bire başlayabileceğini düşünmüyorum. Son aylarda birkaç iyi işaret var gibiydiama nasıl gelişeceklerini bilmiyorum. Çünkü büyük proje demek devletin para hareketine girmesidemek. O da enflasyonu yaratıyor. Hükümetin temel hedeflerinden biri enflasyonu düşük tutmak olduğuna göre bu da pek mümkün gözükmüyor. O yüzden iyimser değilim. Örgütlü çalışmalar yürütmek gerekiyor Ciddi bir şirket olduğunuz zaman ne kaliteyle oynayabiliyorsunuz, ne de müşterinin saygısını bir an için kaybetmeyi göze alabiliyorsunuz. Sektörde standartlara uymayan kuruluşların bulunuşu nedeniyle bir takım sancılar çekiyorsunuz. Firmaların kendi bireysel çabalarından çok, beraber yapılacak örgütlü çalışmalar yürütmek gerekiyor. Eğitmek, ulaşmak ve farkı anlatmak gerekiyor. "Ucuz" lafıyla "ekonomik" lafının farkını vurgulamak lazım. Prensipleri çok sağlam ve katı bir şirket olmanın böyle bir sıkıntısını yaşıyoruz. Kalitenin ve iyi elemanın fiyatı var; bunlardan da vazgeçemiyoruz. Sizi bir defa sayan ve aslında işin ciddiyetini bilen müşteri de sizin veya en azından sizin gibi olan firmaların etrafında kalıyor. Dernekler Yetkilendirilmeli İZODER, KÜB, İMSAD veya ÇATIDER gibi sivil toplum kuruluşlarının yetkilendirilmesi gerekiyor. Bakanlıkların ilgili bölümlerine çok iş düşüyor. Bir sivil toplum kuruluşu, içinde belli teknik elemanlar barındırıyorsa, belli bir yetki sahibi olmak zorunda. Denetim yapmalı, projenin belli aşamalarını izlemeli. Biz ülke olarak elimizdeki mevcut kuvvetlerden istifade edemiyoruz. Belki bundan sonra bazı şeyler daha hızlanır. O konuda sizin gibi dergilere de çok iş düştüğünü düşünüyorum. Tüketiciyi aydınlatmayı, bir toplum hareketine dönüştürmemiz gerekiyor. AB'den şimdilik vazgeçseydik daha hayırlı olurdu... Avrupa Birliği'ne girmek için tahminlere göre 15-16 senemiz var; bu memnunluk verici. Ülke hazır olmadan girmek küçük ve orta sanayiimiz için oldukça riskli. Ben 15 sene sonra AB'nin olup olmayacağını düşünenlerdenim. Avrupa içinde büyük bir güç kargaşası var. 3 Ekim akşamı adaylıktan, en azmdan şimdilik vazgeçseydik daha hayırlı olurdu. İspanya'yı bundan otuz sene önce Avrupa'n111çingenesi diye itiyorlardı. Ama Güney Amerika'daki önemli etkinliğini anladıkları anda ilişkilerini geliştirdiler. Genç ve kalabalık nüfusumuz, Ortadoğu, Orta Asya ve Türki cumhuriyetlerle ilişkilerimiz nedeniyle onların bize, bizim onlara olduğumuzdan daha çok ihtiyacı var. Biz,yapamadığımızı yaptırmak adına ve tembellikten AB'ye üye olmayı istiyoruz. AB, hammadde alacağınız kaynağı da, yaptığınız ihracatın dağılımını da denetliyor. Çok ciddi denetleme kurulları var. AB'nin, kendi gücünün tam farkında olmayan ve vizyonunu net koyamayan Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda hareket sahasını daraltacağını düşünüyorum. İleri medeniyetler seviyesine ulaşmak, hem ulu öderimize hem de çocuklarımıza borcumuz. Ama bunu kendi çabamız ve insan gücümüzle yapalım; bir birliğin itilen-kakılan üyesi olmaya çalışarak değil. Daha sonra biz istemesek de talep onlardan gelecek. El YALITIM• ŞUBAT 2006 3 7

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=