bilimsel hareketi hızı değerleri kombinasyonları olarak çok sayıda iklim durumu için, insan sağlığı açısından fizyolojik tepkilerin optimal değerlerde olmasını olanaklı kılan, insan performansının maksimize edildiği ve insanın iklimsel çevreden hoşnut olduğu koşullardır ve optimal iç koşullar veya ısıl konfor koşullan olarak belirlenirler. Bina içi çevrelerde, insanın eylemlerini istenilen performans ile gerçekleştirebilmesi ve insan sağlığında sürekliliğin sağlanması için, ısıl konfor koşullan yılın her döneminde mutlaka sağlanması gerekli koşullardır. Bina içi çevrelerde ısıl konforun gerçekleştirilmesinde iç ve dış çevreyi ayıran bir eleman olarak bina kabuğundan ısı geçişinin kontrolü büyük bir önem taşımaktadır. Bina kabuğunun ısı geçişi kontrolünde göstereceği performans düzeyi, kabuğun ısı geçişine ilişkin fiziksel özelliklerin alacağı değerlerin yanı sıra kabuğun sağlığı ile de ilişkilidir. Bina kabuğunun sağlığını etkileyen en önemli etkenlerden biri de nemden kaynaklanan yoğuşma olayıdır. Kabuktaki yoğuşma olayına bağlı olarak meydana gelecek hasarlar, kabuğun sağlığını bozmakta ve kabuk ısıl konfor koşullarını gerçekleştirmede beklenen performansı gösterememektedir. Bina kabuğundan ısı geçişi ve nem kontrolünün istenen düzeyde yapılamaması sonucunda kabuğu oluşturan malzemelerin ısı geçirme direncini azalmakta bu durum istenmeyen ısı kaybı veya kazançlarına da neden olmaktadır. BİNA KABUĞUNDA iSi YALITIMI KULLANIMINI GEREKLİ KILAN NEDENLER Günümüzdeki enerji sorunu göz önünde bulundurulduğunda, bina kabuğunun ısıl konforu minimum enerji kullanarak sağlaması büyük bir önem taşımaktadır. 8 o YALITIM• ACUSTOS2005 90000 80000 70000 60000 50000 40000 30000 20000 10000 o o oi N (") ..;- LO Ol Ol Ol Ol Ol Ol Ol Ol Ol Ol Ol Ener'i Tüketimi Bin Te (O Ol Ol ,-.....a:,a,o._C\Jcı? Ol Ol Ol O O O O oıoıoıoooo N N N N • Ener'i Tüketimi Bin Te Şekil 2. Türkiye'de birincil enerji kaynakları toplam üretimi ve tüketimi [2} Şekil 2, yıllara bağlı olarak Türkiye'deki birincil enerji kaynaklan toplam üretimi ve tüketimini vermektedir. Şekilden görüldüğü gibi enerji üretiminin azalmasına karşın enerji tüketimi artmakta, tüketilen enerjiyi karşılamak için üretilen enerji yetersiz kalmaktadır. Binalarda enerji gereksiniminin artması, bunun sonucunda binalarda kullanılan tükenebilir enerji kaynaklarının azalması, binalarda enerji korunumun sağlanmasını ve dolayısıyla ısı yalıtımı kullanımını gerekli kılmaktadır. Kullanıcı sağlığı düşünüldüğünde, binalarda ısı yalıtımı kullanarak ısı kayıplarını azaltmanın en önemli nedenlerinden birisi de enerji kökenli hava kirliliğidir. Türkiye'de enerji tüketiminden kaynaklanan S02 , Nox, C02 parçacıkları ve diğer emisyonlar bölgesel ölçekte önemli sorunlara yol açmaktadır. Özellikle kış aylarında yaşanan, insanları, ürünleri ve doğal yaşamı tehdit edici boyutlara ulaşan hava kirliliğine en büyük katkı enerji tüketiminden kaynaklanmaktadır. Avrupa Mineral Yün Yalıtım Malzemeleri Üreticileri Birliği EURIMA'dan alınan 2001 verilerine göre Şekil 3, konutlardan çıkan yıl bazında toplam C02 emisyonlarını vermektedir. Yapılardaki enerji kullanımlarının Avrupa'daki C02 emisyonlarının % 40'ına sebep olduğu bilinmektedir. Ülkemizde toplumun küresel ısınma ve iklim değişikliği ya da binaların çevre için taşıdıkları konusunda yeterli bilgisi olmadığı görülmektedir. İnsanların, binalarda yalıtımı geliştirme konusunda gösterecekleri kişisel çabaların C02 emisyonlarını azaltmak açısından taşıyacağı önemin farkında olmadıkları açıkça ortadadır. Bu nedenle binalarda yalıtım standartlarının yükseltilmesi için yoğun bir çaba gösterilmesi gerekmektedir. Şekil 4. EURIMA'dan alınan 2001 verilerine göre konut başına düşen yıllık enerji kaybını; Şekil 5 ise duvarlardan meydana gelen enerji kaybını vermektedir. Şekil S'ten görüldüğü gibi Türkiye'de duvarlardan meydana gelen enerji kaybı tavsiye edilen azami enerji tüketiminin üzerindedir. Yukarıdaki açıklamaların ışığında enerji harcamalarının azaltılmas için bina kabuğundan ısı kayıplannın azaltılması zorunludur. Bu nedenle kabukta ısı yalıtımı kullanım: kullanımının giderek artması beklenmektedir. Türkiye'de 1998 yılınd:: ortaya konulan ve bu yıl revizyon ç;: lışmalan yapılan ısı yalıtımı stand~"
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=