Yalıtım Dergisi 55. Sayı (Temmuz-Ağustos 2005)

·· ncel/röportaj ir alt komite çalışıyor; dolayıı::leştiriler için çok erken. Yapı elerinin hepsini göz önüne zorundayız. O komite, önce özgür iradesiyle doğruları oroysun, biz ondan sonra bir hü- ·erebiliriz. Şu aşamada komitecalışmasına müdahale etmemek ·r. Mesela tuğla, gazbeton veya · türü malzemeler var; çok akılcı ngeli bir şekilde konuya yaklaşgerekiyor. Yani birini diğerine etmeden, hangisinin kullanılgerekiyorsa onu kullandırmak ·yle bir denge kurmak lazım. · genlik katsayısıyla ilgili husus · bir konu. Bilim adamları var; ra.r verme aşamasında bir zorluk devreye gireriz. Alacağımız rlar doğrultusunda, doğrusu gisiyse onda ısrarcı oluruz. Enertasarrufunu sağlayacak sistemle- - yapı malzemelerinin ve proje elelarının oluşmasına çok büyük m veriyoruz. Enerji Verimliliği - Tasarısı da AB'ye uyum kapsa- - da yapılan bir düzenleme" ifaderini kullanıyor. Mahmut Küçük ·:ıe devam ediyor ... epreme dayanıklı onut yapımında müthiş ·r sıçrama var Gerek inşaat sektörü gerekse diğer -ktörlerde bir dağınıklık söz konuru. Örneğin bizim bakanlığımız kauda bir buçuk asırdan beri yapı üreten bir bakanlık. Bilgi üretimini, kanunları yapan ve düzenleyici işler ören bir bakanlık. Son yıllarda dublikasyonlar çıktı; Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı inşaat yapıyor. Bu da bir dağınıklığa neden oluyor. Umarım ki bu durum kısa zamanda giderilir. Çünkü bu kuralların uygulama birliğinin sağlanması çok önemli. Devlet yatırımlan azaldı. Yaşadığımız depremlerden sonra ülkedeki yapı stoku berbat bir durumda. Bu yapı stokunun güçlendirilmesi lazım. Şu anda özel sektörde ona yönelik çalışmalar yapılıyor. Biz de Deprem Şurası sonucunda genelgeler yayınladık. Ülke genelindeki envanterin çıkarılması için çalışıyoruz. Özellikle kamu binalarının güçlendirilmesi hususunda bir çalışma yürütüyoruz. Envanterler toplandıktan sonra Türkiye'deki tüm kamu binalarını depreme karşı güçlü bir hale getirilmesi için bir proje yürüteceğiz. Özel sektörde depremlere dayanıklı konut yapımına yönelik yatırımlarda müthiş bir sıçrama var. Önemli olan bunun sürekli olması... Mevcut Yapı Stokunu Rehabillte Etmemiz Lazım Mevcut binaların hiçbirinde ısı yalıtımı veya yangın güvenliği vs. yok. Dolayısıyla bizim mevcut yapı stokuna da müdahil olmamız gerekecek. Belli bir tarihten sonra yapılan binaların sağlam inşa edilmesini sağlamamız, arkasından da geriye dönüp mevcut stoku rehabilite etmemiz gerekiyor. Bu da bir kaynak sorunu. Onun için bu konuda mahalli yönetimlerin bilinçlendirilmesi lazım. Biz de en çok o konu üzerinde duruyoruz. İnsanların belediyelerine, semtlerine sahip çıkmalarını bekliyoruz. Depreme karşı güvenlik ve yangın ya da ısı yalıtımı konularında tepkiler alınması ve mevcudun iyileştirilmesi hususunda da bilincin oluşturulması gerekiyor. Bunları merkezi yönetimden beklememek lazım. Her yerel yönetim ciddi olarak görev alıp, bir an önce harekete geçmeli. StandartlaraUygunMalzemeler Kullanılmaması Canye Mal Kayıplarına Yol Açıyor Son olarak, 29 Eylül-lEkim 2004 tarihleri arasında gerçekleştirilen Deprem Şurası'na değinen Mahmut Küçük, topraklarımızın yüzde 96'sının farklı oranlarda deprem tehlikesi altında olduğunu bir kez daha vurgulayarak şu bilgileri veriyor: "Ülkemizde 1900-2003 yılları arasında 82 deprem meydana gelmiş. Bu depremler 612 bin 547 konutun yıkılmasını ve ağır hasar görmesini, 99 bin insanımızın da ölmesine sebep olmuş. Rakamlar bize son yüzyıllık dönemde ülkemize her sekiz ayda bir ağır hasarlara yol açan deprem meydana geldiğini, bu depremler sonucunda ortalama her yıl beş bin binanın yıkıldığını gösteriyor. Özellikle 17 Ağustos ve 12 Kasım'da yaşanan Marmara depremleri ve en son olarak da Bingöl depremi üzerine yapılan inceleme sonucunda, meydana gelen ağır hasar ve can kayıplarının, gerekli zemin araştırmalarının yapılmamasından, standartlara uygun malzemelerin kullanılmamasından, yapım ve proje hatalarından ve en önemlisi de kontrol ve denetim eksikliğinden kaynaklandığını ortaya koyuyor. Bu nedenle devletin, her şeyden önce yerleşim planlamasına ilişkin mevzuatı yeniden gözden geçirerek planlama, uygulama ve denetim sürecini bütünleştirici ve yönlendirici boyutta düzenleme yapması, afetlere dayanıklı yapı üretilmesini sağlayacak önlemleri acilen alması kaçınılmaz olmuştur. Bu konuda üzerinde durulması gereken önemli bir husus da hiç şüphesiz kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesidir..." il YALITIM• A(iUSTOS 2005 43

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=