Yalıtım Dergisi 52. Sayı (Ocak-Şubat 2005)

lıt·n olduğunu düşündük. Arkiter .ı.com'un oluşum sürecinde amacııııız bir community oluşturmak ve ırkasından da ortaya çıkaracağımız business modellerini sektöre daha kolay anlatabilmekti" diyor. Mimar1.ırın, iş dünyasına çok uzak yetiştir ıldiklerini de anımsatan Binat, o döıı •mde ciddi bir eğitim sürecine girJiklerini ve pazarlama, halkla ilişkilt•r, şirket yönetimi, finans ve yayınu lık konularında da kendilerini eğittiklerini dile getiriyor. ı\rkitera.com ve diğer faaliyetlerine de değinen Banu Binat, "Arkitera Mimarlık Merkezi'nin lokomotifi 'arkitera.com' ... İçeriğini sürekli zenginleştiriyoruz. İlk zamanlarda çok sanal olmuştuk. Bu da bizim istedi- ~imiz bir şey değildi. 'Diyalog' ses getirmişti ama o da çok sanaldı. Onu fiziksel ortama taşımaya ilk olarak 'Platform'larla başladık. Mimarlarla yüz yüze buluşmak çok hoşumuza gitti. Arkimeet konferanslarında yurtdışından çok önemli kişileri gelirdik. Belki şu anda Arkimeet buluşmaları yurtdışında Türkiye'den çok daha iyi biliniyor. Arkimeet uluslararası arenada bizim için önemli bir adımdı" diyor. Kendilerinin "savaşmak" istedikleri konulardan birisinin de mimarlık dünyasındaki arşiv eksikliği olduğunu söyleyen Binat, dijital bir veritabanı üzerinde gerçekleştirdikleri ve mimarlar için önemli bir kaynak niteliği taşıyan Arkitera Mimarlık Veritabanı'nın Kale Grubu sponsorluğunda hayata geçtiğini anımsatıyor ve "O da sürekli yaşayan, güncellenen ve büyüyen bir yapıya sahip. Bir mimarın binası bittiğinde o bina hemen ekleniyor. Mimarlığı ilgilendiren her türlü bilgi, yayın ve etkinlik bu veritabanında yerini alıyor" ifadelerini kullanıyor. Arkitera Mimarlık Merkezi olarak yüzümüzü yurtdışına da döndük Geçen sene ilki düzenlenen Mimarlık Festivali ile de başarılı bir "iş" e imza atan Arkitera Mimarlık Merkezi, festivalin ikincisinin hazırlıklarına şimdiden başlamış bile... İhsan Bilgin ve Nevzat Sayın'ın kuratörlüğünde düzenlenecek bu seneki festival iki hafta sürecek. Festivalin yurtdışı ayağına da çok önem verdiklerini belirten Binat, "Arkitera Mimarlık Merkezi olarak yurtdışına da yüzümüzü döndük. Sadece Türkiye içinde bir şeyler yapmak yetmiyor. Yurtdışından Arkitera'ya çok büyük bir ilgi var; toplantılarına çağırıyorlar, bizden görüş istiyorlar. Bünyemizde yurtdışı ilişkilerle de ilgilenen bir grup var" diyor. Antalya'da tanıttıkları Europan projesine de değinen Binat, Avrupa'da bir yarışma oluşumu olan Europan'a başvurduklarını ve kabul edildiklerini, bugünlerde de Europan'ın tüm sekreteryasını kendilerinin yürüttüğünü söylüyor. Yavaş yavaş büyüyor, küçük küçük adımlar atıyoruz Bütün amaçlarının Türkiye'de daha nitelikli bir fiziksel çevre oluşumuna katkıda bulunmak olduğunu dile getiren Banu Binat, bunun da en temel olarak mimarlıktan geçtiğini ve bunun için yapılabilecek her türlü projede bulunacaklarını söylüyor. Yola çıktıkları günden bugüne kadar mimarlıktan gelen bir "deformasyon" yaşadıklarını da dile getiren Binat, çok fazla ticari şeyler üzerine gidemediklerini, işin hep kültür boyutunda kaldıklarını belirtiyor ve "Daha iyi mimarlık yapılmasını istiyoruz ve bunu sorgularken yaptığımız şeyler bizi öyle boyutlara getiriyor ki öncelikle ticareti düşünemiyoruz. Zarar da etsek biz bunu böyle yapıyoruz; çünkü doğrusunun bu olduğunu düşünüyoruz. Yurtdışındaki benzerlerimize göre çok daha fazla şey üretiyoruz. Bu, onların da dikkatini çekiyor. Yurtdışındaki benzerlerimiz devlet destekli ya da fonlardan ödenek alıyorlar. Nasıl bir gelir modelimiz olduğunu merak ediyorlar. Devletten belki mali bir destek alsaydık bu kadar dinamik olamayacaktık. Biz sürekli 'var olma' çabası içindeyiz. Bu çaba da sonuçta dinamizmi getiriyor. Kendimiz ve çalışanlarımız için de çok büyük gelir kaynaklarımız yok. Yavaş yavaş büyüyor, küçük küçük adımlar atıyoruz" ifadelerini kullanıyor. D YALITIM• ŞUBAT 2005 61

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=