Yalıtım Dergisi 51. Sayı (Kasım-Aralık 2004)

portre/röportaj çok düşkünüm. Gittiğim yere araştırmak için giderim. Muhakkak yemeklerine bakarım. Mesela Diyarbakır'dan ya da Ordu'dan dönerken pazara gelen köylüler gibi çuvallarla birlikte dönerim. Osmanlı mimarisiAyasofya kompleksiyle yarıştı İstanbul'u fethinden sonra Ayasofya kompleksiyle yarışan bir Osmanlı mimarisi var. Daha büyüğünü yapmak gibi bir yarışa giriliyor.Tabii yarışın sonunda mesela Sultan Ahmet Camii çıkıyor. Fakat ne Sultan Ahmet, ne Süleymaniyene de Selimiye camileri Ayasofya'nın yanında maket olamazlar. Arada 900 sene fark var. 900 sene sonra onu yapmaya uğraşıyorsun ve bunu da tam başaramıyorsun. Bugün yaptığınız bir eserin bin sene sonra taklidiyle uğraşacağınızı düşününce olayın boyutunu daha iyi anlayabiliyorsunuz. Helikopterle uçtuğum için yukarıdan yakalayabiliyorum bazı şeyleri; mesela Sultan Ahmet'in o dramatik minarelerinin arasından geçip Ayasofya'ya yaklaştığım zaman Ayasofya heybetli bir ahtapot gibi bekliyor beni. Bambaşka bir his. O yaygınlığı ve stabil görünümü... O ruhlu eskimenin verdiği duygunun yanında öbür taraftakiler 5 8 YALITIM • ARALIK2004 birer maket izlenimi yaratıyor. Böyle bir eserin yanında olmanın kadersizliğini yaşıyor o camiler. Çok üstün bir kişinin gölgesinde yaşamak gibi bir şey ... Bu ifadeleri Sinan veya Sinan ekolünün mühendislik hizmetlerinin değerini azaltmak için söylemiyorum. Edirne'deki Selimiye Camii'nin de inanılmaz bir görüntüsü var. Ama Ayasofya'nın yanında o parıltılar birden bire azalıyor. Şanssızlık orada ... Yalıtımı ağır bedeller ve dersler alarak öğrendim Yalıtım Türkiye'de daha yeni yeni anlam kazanıyor. Ben Türkiye'de yalıtımı ağır bedeller ve dersler alarak öğrendim. İngiltere'den geldiğim zaman düz çatı yaparak başıma aldığım dertler saymakla bitmez. Karayollan tesisleri mahvedildi... O yıllarda Türkiye'de var olduğunu zannettiğim yalıtım bilgisi ve sanayi sektörüne güvenerek binalar yapmanın bedelini çok ağır ödedim. Ama o benim kabahatimdi. Çünkü Türkiye'deki mühendislik hizmetlerinin ve kullanılan çatı malzemelerinin o dönemde olmadığını anlamış olmam gerekiyordu. O zamanlar yalıtımın çok mühim bir konu olduğunu ve henüz yeni yeşermekte olan bir sektör olduğunu idrak ettim. Sonrasında yaptığım düz çatılar oldukça sağlamdır. Çünkü üstüne çok düşüyordum, ağzım sütten yanmıştı bir kere ... Yoğurdu üflemeye başladık ama zamanla süt hakikaten yoğurt oldu. Şu anda düz çatı veya düz çatıya benzer tasarımların artık başarısız olacağını zannetmiyorum. O zamanlar yalıtım sektörü de yoktu. Şimdi yalıtımı yalıtım olarak üreten ve uygulayan çok ciddi bir sektör doğdu. Yalıtımı entegre olarak düşünmek gerekiyor.Montajve panel sistemlerde yalıtımın entegre edilmesi lazım ... Bir malzeme seçerken o seçtiğim malzeme otomatikman yalıtımı da içermeli. Sandviç sistemlerin daha geliştirilmişinde yarar var. Mesela sese karşı alınacak önlemlerin artık malzemen"inkendi özünde oluşturulması gerektiğini düşünüyorum. Yani bir malzeme seçtikten sonra bir de yalıtımcı aramayayım. Türkiye'deki yalıtım sektörü de bunun gelişmesini sağlayacak düzeye artık ulaştı. Önümüzdeki yıllar kabuk sistemlerine, monokok panellere doğru gelişiyor, uçak ve gemi gövdeleri gibi binalar da daha mükemmel malzemelere olanak sağlayacak. Yalıtım, mimarın ve tasarımın değil teknolojinin sorunu olacak... 11 MehmetKonuralpkimdir? (1939-İstanbul) Şişli Terakki İlkokulu ve İngiliz ErkekLisesi'ni bitirdi.Münih'dedil öğrenimi gördü. 1960-65 yılları arasında LondraThe ArchitecturalAssociationSchoolof Architecture'da mimarlık, LeverhulmeDepartmentof Planningand Urban Design'dada şehircilik öğrenimini tamamladı. Proje mimarlığı, iç mimarlık, müteahhitlikve eğitimci olarak mesleğin hemenher alanında faaliyetgösterdi. Başlıca yapıtları arasında İstanbul Karayolları ZincirlikuyuTesisleri,Ordu Sağra FabrikaTesisleri, SabahGazetesiMedyaPlazaTesisleri,YemenMaribVadisi Tasarımı, ÇerkezköyATKTesisleriEntegreTesisleri,Sabah Gazetesive ATV Nişantaşı Tesislerigibi sanayive idari yapıların yanı sıra çok katlı konut,villa,sanatgalerisigibi çeşitli tasarım ve iç mimari uygulamaları yer alıyor. Ağa Han Vakfı'nın 1993-95 dönemi "Mimarlık Ödülleri"seçimindebüyükjüri üyesiolarak yer alanMehmetKonuralp,1995 yılında Ulusal Mimarlık Ödlilü'nüde kazandı. Ünlü mimar ayrıca Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü'ndebir süredersverdi.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=