söyleşi YALITIM: Sosyal sorumluluk anlamında da Kalekim Usta Kulübü'nün çalışmaları var. .. CAN TÖRE: Kalekim Usta Kulübü'nün iki çalışması var... Birincisi usta kulübümüze üye olan ustalarımıza eğitim vermek. İkincisi de, AB süreci içerisinde 2006 yılından itibaren ustalarımız mesleki belge bulundurmak zorunda kalacaklar. Her mesleğin belgesi olması lazım. "Ben ustayım" diyorsun da neye göre ustasın, seni neye göre kim usta yaptı? .. İbrahim Bodur Kale Vakfı'nın Milli Eğitim Bakanlığı'yla ortak İş Kurumu'ndan onaylı sertifika verme yetkisi var. Bu, sektörümüzde Türkiye'de ilk ve tek... 150 saat süren uyum kursları açıyoruz, buraya katılan ustalarımız usta olsa bile önce teorik sonra uygulamalı eğitimlerden geçiyor; daha sonra MEB'in öğretmenleri tarafından sınavlara tabi tutuluyorlar. Bu sınavı geçerlerse belgelerini alıyorlar ve ustalıklarını belgeleyebiliyorlar. Ustalarımız da bu kurslardan çok memnunlar. Bu sene 1600 ustayı bu uyum kurslarına, 15-16bin ustayı da normal sertifikasyon programına tabi tutmayı düşünüyoruz. YALITIM: Ustaları da sigortalıyorsunuz galiba... CANTÖRE: Kalekim Usta Kulübü'ne üye olan, kart alan ustalarımıza kaza sigortası yapıyoruz. Ustalarımız iş sırasında kaza geçirirlerse sekiz milyar liralık bir teminat altındalar. Bunu Türkiye'de ilk defa geçen sene biz başlattık. Bunun için de bir bedel talep etmiyoruz. Bizim verdiğimiz eğitimlere katılmaları yeterli. Ustalar en az sosyal güvenceye sahip kesimlerden biri. Hiçbir güvenceleri yok, elden ayaktan kesildikleri zaman onlara destek olacak kimse yok. Bedenen çalışıyorlar. Herhangi bir kazaya maruz kaldıklarında has54 YAUTIM • HAZiRAN2004 tane masraflarını belgeledikleri takdirde 650 milyon liraya kadar masraflarını karşılıyoruz. Geçensene de dört ustamız vefat etti, bu ustalarımızın ailelerine 5 milyar lira ödeme yapıldı, bu yıl bu teminat 8 milyar liraya çıkarıldı. YALITIM: Yurtdışında böyle bir uygulama var mı? .. CANTÖRE: Yurtdışında bir örneğini bilmiyoruz. Ustaların da böyle bir ihtiyacı vardı. Onlar da Kale Grubu'nu kendilerine yakın hissediyorlar. Biz ustalar arasında bu konularda "şu kadar boya al; bu kadar kupon biriktir" tarzı kampanyalar düzenlemiyoruz. Önemli projelerimizden birisi de buydu. Ayrıca Usta Kulübü kartı olan ustalarımıza 24 saat canlı doktor danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Yani ustalarımız telefon numarasını aradıkları zaman karşısında bir doktor buluyor ve doktor da onu yönlendiriyor. YAUTIM: Sponsorluk anlamında neler yapıyorsunuz? .. CANTÖRE: Mimarlarlada çok iyi ilişkilerimiz var. 2005 Dünya Mimarlık Kongresi çok önemli bir olay. Kale Grubu, bunun Türkiye'ye alınması için büyük emek harcadı. Geçen yıllarda Çin'de yapılan toplantıda İtalya'nın Floransa kenti ve bir çok Avrupa kenti bu organizasyonuna talipken bu organizasyonun İstanbul'a kazandırılması çok önemli bir olay. Dünyanın önemli mimarları Türkiye'ye gelecek. Hem Türkiye'nin tanıtımı hem de Türk mimarları için de bayağı önem taşıyor. Dünyada da firmalar arasında sosyal sorumluluk çok önemli... Sadece reklam ve ilan yetmiyor. Bu ülkeye "ne" verdiğiniz çok önemli. YALITIM: Sektörde yaşadığınız sorunlar nelerdir? CANTÖRE: Ülkenin en büyük problemlerinden biri yüzde 60'a varan kayıt dışı ekonomi. Devletimizin de bu konuda büyük oranda vergi kaybı var. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması ve mümkünse vergi yükünün de azaltılması gerekiyor. Yüzde 18'lerden yüzde lO'lara çekilmesi gerekiyor. Herkesten bunun eşit seviyede alınması lazım. Kayıt dışına yönelmeyenfirmalar çok mağdur oluyorlar. Ama bu problemlerin uzun vadede değişeceğini umut ediyoruz. Ülkemizde AB sürecinde bir değişimden geçiyor. Vergiler de herkesin verebileceği seviyelere düşerse zaten herkes vergisini verir. Son beş yıldır düşen bir inşaat sektörü var, sanıyorum bu yıl ve önümüzdeki yıldan itibaren de bir çıkış yaşanacak. Bu yıl ilk belirtileri gelmeye başladı. Yıllardır yapı stoğu pek artış göstermedi. Bir çok yarım kalan bina var. Şu anda sanıyorum yarım kalan binalar toparlanıyor. Aylardır, yıllardır satılmayan evler satılmaya başlanmış vaziyette. Türkiye'ye en büyük girdi sağlayan da inşaat sektörü. Çünkü yerli malzeme kullanım oranı da çok yüksek. Tekstil sektörüyle beraber ekonominin iki lokomotifindenbirisi. YALITIM: Global bir marka olmak için ne gibi faaliyetleriçerisindesiniz? CANTÖRE: Global marka olmak açısından otuza yakın ülkede satışlarımız sürüyor. Yurtdışında da fabrika kurma fizibiliteleri yapıyoruz. Bu, Rusya veya Dubai olabilir. Dünyadaki rakiplerimiz gibi biz de global pazarda yer almaya çalışıyoruz. Rusya'da yüzlerce marka olmasına rağmen, Türk ustaları orada da Kalekim'i tercih ediyorlar. Çin büyük tehdit; onlar elektrik, altyapı ve doğalgazı çok ucuza mal ediyor. İşçilikleri de çok düşük. Marka olmadığınız zaman bunların tehdit oluşturması çok kolay ve muhtemel. l'J j
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=