Yapıda suve neme bağlı hasar oluşumlarının incelenmesi Dr. Filiz ŞENKAL SEZER Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Y aşanılan mekanın içindeki konfor şartlan, insanların yaşamlarını daha rahat ve sağlıklı bir şekilde sürdürebilmelerinde önemli bir kavram olmaktadır. Günümüzde mimar ve mühendislerin inşa edecekleri yapının projelendirilmesinde ve uygulanmasında yapı fiziği ile ilgiligereklilikleri mutlaka dikkate almaları gerekmektedir. İnşa edilen yapılarda insanların rahat yaşaması, çalışması ve dinlenmesi için mimari konstrüksiyon ve statik gerekliliklerin yanı sıra, yapının ve içinde yaşayacak kullanıcıların ısı, ses, su ve rutubet etkilerinden korunması, havalandırma, ısıtma gibi diğer tesisatların da uygun şekilde düzenlenmesi önemli bir gereklilik olmaktadır. Su, yapıyı ve yapı içinde yaşayan kullanıcıların sağlığını en fazla etkileyen faktörlerden biridir. Yapı dışından yapı bünyesine giren suyun, yapı elemanlarına ve içinde yaşayanlara büyük ve zararlı yönde etkisi bulunmaktadır. Doğada su, yer altı sulan, yer üstü sulan ve atmosferde bulunan nem olmak üzere üç şekilde bulunmaktadır. Su; bu üç ortam arasında; sıvı, katı ve gaz (su buharı) olmak üzere, birbirinin devamı olan üç değişik halde, devamlı bir dönüşüm yaşamaktadır. Yapı malzemesinin tahribata uğramasında; suyun malzemenin bünyesine işlemesi kadar, malzemeyeyüzeysel olarak etki etmesi bile yeterli olmaktadır. Su içinde bulunan bir malzemeyietkileyen faktörler; malzemenin boşluğu ve suyun basıncıdır. Su ile yüzeysel olarak temas eden malzemelerde ise su; malzeme yapısındaki kılcal kanallarda kpiler basınç etkisi ile hareket ederek, atmosfer basıncını dengelemektedir. Havanın rutubeti, yağışlar, yapı malzemesininkendi bünyesine ait rutubeti, yapı iç hacimlerinin kullanımı sırasında oluşan rutubet ve zemin suyu; yapılarda karşılaşılan su etkilerinin başında gelmektedir. Doğadaki su sirkülasyonunun toprakla temasından başlayıp, yer altı suyunun oluşumuna kadar olan bölümüne sızıntı suyu adı verilmektedir. Toprağın gözeneklerini dolduran sızıntı sularını zorlayan basıncın, derinlikle orantılı olarak artması sonucu hidrostatik basınç oluşmaktadır. Sızıntı suyunun akışı herhangi bir şekilde önlenemezse, yapı teme- !inde (varsa yalıtım tabakası üzerinde) zorlayıcı bir basınç etkisi meydana gelecektir. Zemin rutubeti ise, yapıda kullanılan gözenekli malzemelerin kapilarite etkisi ile yapı içinde yükselip yayılacaktır. Yer altı suyu ise, sızıntı suyunun aksine toprak zerrecikleri arasındaki boşlukları da tamamen doldurmaktadır. Yapıyı etkileyen diğer önemli bir su etkisi de toprağın nemidir. Günümüzde en fazla uygulama alanı bulan binalar, betonarme karkas yapılardır. Yaşadığımız bu binalarda suya karşı gerekli önlemleri almak, yaşam konforunu arttırmada etkili olmaktadır. Suya karşı gerekli önlemler almadan önce, kullanılan yapı malzemesinin yapısının çok iyi bilinmesi, su etkileri karşısında ne gibi olumsuz özellikler gösterdiğinin araştırılması ve bu olumsuzlukların giderilmesindeki çözüm şekillerinin çok iyi incelenmesi gerekmektedir. Projelendirmeve uygulama aşamalarında dikkate alınmayan bu faktörler, sonuçta çoğu kez telafisi oldukça zor veya imkansız kusurların oluşmasına sebep olmakta, bu kusurların giderilmesi de maliyeti oldukça arttırmaktadır. YALITIM• NiSAN 2004 83
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=