Yalıtım Dergisi 47. Sayı (Mart-Nisan 2004)

söyleşi dolayı sektörde yeterli büyüme olmayınca bu mücadele sektörün büyütülmesinden çok mevcut pazardan pay almak yönünde gelişmiştir. Haksız rekabeti doğurmuştur. Özellikle inşaat sektöründeki daralmadan dolayı sektörde fiyat her şeyin önüne geçmeye başlamıştır. Bu ciddi bir tehlikedir. Herkesin "O da kara bu da kara fark bunun neresinde?" dediği, farkın ancak laboratuvarda ve zamanla anlaşıldığı bir ürünü üretiyorsunuz. YALITIM: Sektörün büyümesi haklondaki görüşleriniz nelerdir? KUBİLAY ULU: Yalıtım sektöründe 2001 yılındaki krizden sonra inşaat sektöründeki daralmaya rağmen, yeteri kadar olmasa da büyüme gözlendi. İnşaat sektörünün 2003 yılında yüzde 17 küçülmesine rağmen, yalıtım sektöründe küçülme görülmedi. Hatta ısı yalıtımında ciddi bir artış da oldu. Türkiye'de İZODER'in de ciddi katkılan ve TS 825'in hayata geçirilmesiylebina restorasyonlarına ısı yalıtımı girdi. Su yalıtımı ise henüz restorasyona giremedi. Giremediği için de su yalıtımında beklediğimiz büyüme olmadı. Son yıllarda 40 YALITIM• NiSAN 2004 2001 krizine Irak savaşı ve döviz kurlarındaki istikrarsızlık da eklenince yatırımlar ertelendi. 2004 yılında da inşaat sektöründe ciddi bir büyümenin olacağını zannetmiyorum. Bu seneki iyimserlik etkisini 2005'de gösterecektir. Su yalıtımının da ısı yalıtımında olduğu gibi İZODER'in de katkılarıyla restorasyona girmesini sağlamamız gerekmektedir. Örnek vermemiz gerekirse Avrupa'da yapılaşma bize göre çok düşük olmasına rağmen su yalıtımı satışı bizim altı yedi katımız mertebesindedir. İtalya'da 100-150 milyon metrekarelik bir tüketim varken yapılaşma Türkiye'nin çok altındadır. Bu da gösteriyor ki satışın % S0'ni İtalya'da restorasyona gidiyor. Türkiye'de de bunu başarmamız gerekmektedir. Tüketimin, ülkelerin ekonomik yapısıyla olan bağlantısı hiçbir zaman göz ardı edilemez; ama toplumların doğru bilinçlendirilmesiyle bunu aşabiliriz. Türk insanını günlük yaşamaktan kurtarıp daha planlı yaşama geçirmeliyiz.Her gün on lira harcayacağına bir defa yüz lira harcaması gerektiğini öğretmeliyiz. Isı yalıtımındaki çabalar 2003 yılında meyvesini verdi. Eski ve yeni bütün binalarda ısı yalıtımı (Mantolama) yapıldı. 2003 yılında ısı yalıtımı özellikle plakalılarda tavan yaptı. Ama aynı oranda artış bitümlü membranlarda ya da su yalıtımında olmadı. Sektöre sahip çıkılırsa bugün olması gerekenin % 25-30'unda olan pazarı daha yukarılara taşıyabiliriz. YALITIM: Bunun için ne yapılması gerekiyor? KUBİLAY ULU: Pazarda kaliteden hiç taviz vermeden sektöre doğru hizmet vermemiz, eğitim yatırımlarımızı artırmamız gerekmektedir. Üniversitelerle temasa geçerek mimarlık ve mühendislik fakültesi öğrencilerine yalıtımı öğretmemiz, hatta sanat okullarında da yalıtımın ders olarak okutulmasını sağlamamız gerekmektedir. Türkiye'de su yalıtımını bilmeyen o kadar çok mimar ve mühendisimiz var ki!.. 1999'da büyük bir deprem yaşamış olan ülkemizde binalardaki korozyonun önemini yaşayarak görmüş olmamıza rağmen halen Türkiye'de temel ve perde su yalıtımı yapılmadan binalar inşa ediliyor. Halen İstanbul'un en merkezi yerlerinde bile elli sene önceki gibi asfaltı fırçayla sürerek yalıtım yapanlar var...

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=