söyleşi adlı ürünümüz çok taklit ediliyor. Taklit edilmek de kötü bir şey değil. Fakat tüketiciyi yanıltmaya yönelik taklitler Türkiye'de çok yoğun. Bu çok nazik bir ürün. Taklit ürünle iki boruyu yapıştırıyorsunuz, fakat tazyikli su geldiği anda boru patlıyor. Evinizdeki atık su borusunun patladığını düşünün, çok fazla zarar verir. Türkiye'de bu bilinçhenüz gelişmedi. Örneğin ahşap bir yer döşemesinin metrekaresine 80-100 Euro harcanıyor ve en kötü ziftle yapıştırılıyor. Halbuki kullanılan ziftle en iyi Henkel yapıştırıcısı arasındaki fark metrekarede 1.5 Euro... Tasarruf yapayım diye o aptal şeyi sürüyorsunuz ve iki yıl sonra simsiyah çıkıyor. Şimdi yeni trendler oluştu piyasada. Gazete ilanları halinde de vereceğiz bunları. Örneğin silikonlarda pistonlar çok kalın yapılıyor. Eskiden anlayabiliyordunuz, parmağınızla ucunu açmadan bile ittiğiniz zaman boşa gidiyordu. Şimdi ise gitmiyor.Halbuki piston 1 cm yerine 4 cm içinde,ya da et kalınlığı fazla. Malzemeyezaten solvent eklenerek hacimden çalınıyor. Rekabet etmekten hoşlandığımız rakiplerimiz de var. Büyük firmalar hem tüketici hem de bizim için son derece önemlidir.Meselabir araştırma yaptık, içinden çıkan malla fiyatını oranlarsanız en ucuz köpük Sista oluyor. Önemliolan bu kötü ürünleri bilmeyenin alması değil, bunu bilen adamın alması. NEJAT TİLMAÇ: Nihai satıcıların da bunları satmaları ve teşvik etmeleri çok yanlış. Evinize doğrama yaptırıyorsunuz, usta mesela "30 kartuş harcadım" diyor. Halbuki Sista gibi kaliteli bir ürün kullansa o işi 15 kartuşla bitirecek. CEM ŞENEL: Piyasada çok ciddi bir haksız rekabet yaşanıyor. AB'ye girilmiş veya girilmemiş hiç önemli değil. Biz AB kriterlerini kendimiz için uygulamalıyız. Örneğin Tahtakale'de satılan silikonların yarısından fazlasının ambalajında gramaj dahi yoktur. Kimin yaptığı bile belli değildir. Bizim ürünümüzü aldığınız zaman üzerinde her şeyi bulabiliyorsunuz. 280 mi yazıyorsak 280 ml'dir bu ürün. Tüm ürünleri standartlara uygun üretiyor ve satıyoruz. Türkiye'de çok az sayıda firma faturalı satış yapıyor. Bizde ise numune bile faturasız çıkmaz. Aradaki fark az değil; % 18'den bahsediyoruz. Rekabete daha baştan % 18 pahalı baş_lıyorsunuz. Bunlarla boğuşuyoruz. Bunun yanı sıra pazarda sadece bu tip merdiven altı firmalar yok tabii ki. . .Yapı kimyasallarında Sika, Deitermann, Weber gibi önemli firmalar var... Bunlarla rekabet etmek işimizin parçası ve bu firmalarla rekabetten zevk alıyoruz. Birbirimizlerekabet ederek pazarın çıtasını yükseltiyoruz. Büyük markalar için "merdiven altı" sektörle rekabet etmek mümkün değil. Taklit ürünler markaya çok büyük zararlar veriyor. YALITlM: Bu insanları da bir takım araçlar kullanarak eğitmek gerekiyor. Mesela biz Yalıtım dergisi olarak, Doğa Sektöre! Yayın Grubu olarak bu amaçla çalışıyoruz. Bizimaracılığımızla bu insanlara gidiyor bu mesajlar... CEM ŞENEL: Bu insanları çok da fazla suçlayamıyorum. Yan yana iki dükkan düşünün. Bir tanesi dürüstçe vergisini veriyor vs. Diğeri ise ne vergi veriyor, ne standardı var. Aradaki fark çok yüksek. Bizimtüketicimizde de o bilinç oluşmadığı için işini yapmayanadam ön plana çıkıyor. Biz Henkel olarak dayanabiliriz. Ama esnaf için çok zor, bütün sermayesini oraya yatırmış durumda... Baştan düzgün başlasa da, haksız rekabet düzgün iş yapanı da olumsuz yöne sevkediyor. Bu durum şuna benziyor: Sıkışık trafikte kurallara uyan ve şeridinden giden bir sürücü düşünün ... Başkalarının emniyet şeridine dalıp, rahatça ilerlediğini gördüğünde önce onları eleştiriyor fakat daha sonra emniyet şeridine giren araba sayısı arttıkça bunun hata olduğunu bilse bile kendisi de giriyor. Yani sepetteki bir kaç çürük meyveneredeyse meyvelerin çoğunu bozuyor. Henkel ise hep şeridinde gidiyor. YALITIM: Ciddi bir kaynak israfı var. Haksız rekabet yaşanıyor ve sonuçta da tüketici ve sektör zarara uğruyor. Biz de yayınlarımızda haksız rekabete ciddi bir yer ayırıyoruz. Çünkü zararı hepimiz ödüyoruz. CEM ŞENEL: En büyük sıkıntımız haksız rekabet. Bu olmadığı zaman biz rekabet ederiz; servisimizdeve kalitemizdeön plana çıkarız. YALITIM: Türkiye'de piyasayasürmediğiniz Henkel ürünleri de vardır muhakkak. Bunun ortalama oranı nedir? CEM ŞENEL: En azından yarısını Türkiye piyasasına sürmüyoruz. YALITIM: Türkiye'ye getirilmeme nedeni nedir bu ürünlerin? CEM ŞENEL: Bunun nedeni Türkiye'deki inşaat teknolojisi ve satın alma gücü. Mesela Henkel'in en son yeniliği 18 kg'lık Light Weight dediğimiz torbalar. Bizim 25 kg sattığımız ürünler Almanya'da 18 kg'lik ambalajlara konuldu. Taşırken daha rahat ediyorsunuz, aynı yeri çok daha az malzemeyleyapabiliyorsunuz. Henkel'in 20 çeşit fayans yapıştırıcısı var; fakat Türkiye'de 2 - 3 çeşit mevcut. Türkiye pazarı ancak bunu kaldırabiliyor şu anda. Yurt dışında uygulamayı yapan için uygulamanın kolay olması ve sıhhatli bir şekilde yapılıyor olması da çok önemli. Bunlara yönelik ürünler yapılıyor. O YALITIM• ŞUBAT 2004 6 3
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=