Yalıtım Dergisi 45. Sayı (Kasım-Aralık 2003)

panel1 den son kullanıcılar tarafından takip edilebilirliğinin sağlanması açısından çok önemlidir.Bütün yeni ve mevcut binaların inşa, alım satım ve kiralanmaları sırasında enerji sertifikaları sonulmak zorundadır. 4. Kazanlar, ısıtma ve soğutma üniteleri düzenli olarak kontrol edilecektir. ÜLKEMİZDE BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ Ülkemizde başta Enerji Bakanlığı EİEİ (Elektrik Etüd İdaresi}, TSE ve Bayındırlık Bakanlığı gibi kurumlarımızın çalışmaları ile bu konuda boş durmamış ve yukarıda sayılan hedeflere uygun aşağıdaki çalışmalar gerçekleştirilmiştir. a. 1998 yılında EİEİ ve TSE tarafından TS 825 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standart, hazırlanmış ve zorunlu standart olması teklifiile Bayındırlık ve İskan Bakanlığına sunulmuştur. b. BİB 1999 yılında TS 825 standartını zorunlu standart olarak yayınlamış, paralel olarak yeni binalarda uygulanmasını sağlamak amacıyla, Binalarda Isı Yalıtımı Yönetmeliğini 2000 yılı Haziran ayında yayınlamıştır. c. Yine BİB tarafından yukarıda adı geçen yönetmelik maddeleri Ağustos 1999 depreminden sonra geliştirilen Yapı Denetim Sisteminin içine dahil edilerek, Haziran 2000 tarihinden itibaren yeni ruhsat alınan ve inşa edilen binalarda uygulanmaya başlanmıştır. Başta deprem konutları olmak üzere son 2 yılda inşa edilen kamu ve özel sektör binaları bu yönetmelikler doğrultusunda inşa edilmektedir. Mevcut binalar kanunlar gereği Isı Yalıtım Yönetmeliğinin dışındadır. Ülkemizde 2002 yılında sadece 60.000 yeni bina yapıldığı, ancak 8 milyonadet yalıtımsız bina bulunduğu dikkate alındığında konunun önemi anlaşılmaktadır. Yine binalarda enerji verimliliği sertifikası binaların, inşaat, alım-satım ve kiralama esnasında zorunlu olarak kullanılır hale gelmelidir. 7 2 YALITIM• ARALIK 2003 KONUTLARD1A999 DEPREMİ ÖNCESİ veSONRASINDYA PIM TEKNİKLERİ Ülkemizde,her yıl yeni inşa edilen binaları incelediğimizde, son 20 yılın verilerine göre % 75'lere varan bir oranla konut inşaatlarının ağırlıkta olduğu görülmektedir.Bu konut inşaatlarının % 80'i apartman, % 20'si ise ev olarak ayrılmaktadır. Yine verileri incelediğimizde yapım tekniği olarak, binalarımızın % 98'i betonarme karkas taşıyıcı sisteme sahiptir. Apartman ve ev inşaatlarında genellikle, taşıyıcı sistem arasında kalan boşluklar, taşıyıcı olmayan tuğla, gazbeton, bims blok vb. yapı blokları ile doldurulmakta bunun üzerine sıva ve boya uygulaması yapılmaktadır. Ofis inşaatlarında tercih edilmekle beraber, konut inşaatlarının büyük bir bölümünde giydirme cephe olarak tanımlanan, taşıyıcı sistemin üzerine metal bir konstrüksiyon giydirilerek, bu konstrüksiyon tarafından taşınan cam ve/veya mermer, granit vb. cephe kaplamalarının kullanıldığı yapım tekniği uygulanmamaktadır. Bunun çeşitli sebepleri olmakla birlikte başlıca nedenin maliyet olduğu söylenebilir. Özellikle 1999 depreminden sonra yeniden düzenlenen yönetmelikler ile betoranme taşıyıcı sistem dış kabuğun büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu oran binanın mimarisine bağlı olarak konvansiyonel taşıyıcı karkas tekniği ile inşa edilen binalarda dış cephenin % 40'ına varan oranlara ulaşabilmektedir. Dış cephenin yaklaşık olarak% 20'sinin pencere olduğu düşünülürse duvar blokları ile tamamlananduvar kısımları dış cephenin diğer % 40'ını oluşturmaktadır. Özellikletünel kalıp tekniği ile inşa edilen binalarda betonarme taşıyıcı sistemin dış cephe alanına oranı % 70'leri aşmaktadır. Yine konut inşaatlarının % 80'ninin çok katlı apartman yapıları olduğu düşünüldüğünde, dış duvarların ısı kaybı, binanın toplam ısı kaybeden dış kabuğunda önemli bir bölümü oluşturmaya başlamıştır. 2000 yılına kadar ülkemizde duvarlarda ısı yalıtım malzemelerinin kullanımından bahsetmek oldukça zordur. TÜNELKALIP TEKNİĞİ ve ISIL YALITIMSORUNLAR! Duvar ısı yalıtımının zorunluluktan dolayı, tünel kalıp tekniği ile inşa edilen binalarda başladığını söylemek mümkün. Ancak, 2 cm kalınlığında yalıtım levhalarının kalıba yerleştirilerek yapılan bu uygulamada aşağıda tanımlanan bir dizi hata yapılmıştır. Öncelikle 2 cm kalınlık yetersizdir. Yalıtım ievhalarının ek yerleri gerek beton dökümü sırasındaki kaymalar, gerekse kenar profillerininbinisiz olmasından dolayı ısı köprüsü olarak çalışmaya devam etmiş ve ek yerleri ile kalıp taşıma noktalarında yoğuşma problemleri yaşanmıştır. buna ilave olarak tavan ve döşeme ile birleşme noktalarında ısı yalıtım levhalarının döndürülmemesinden dolayı yoğuşma problemleri yaşanmıştır.Buna ilaveten prekast ön cephe panellerinin birleşme noktalarında da ısı köprüleri engellenememeştir. KpNVANSİYONEL TAŞIYICI SiSTEM(Kolon, Kiriş, BetoranmPeerde) ISILYALITIMSORUNLAR! Bu sistemde 2500 yılı öncesinde, kolon, kiriş ve betoranme perde gibi taşıyıcı cephe elemanlarının ısı yalıtımı tamamen ihmal edilmiştir. Bu nedenle ısıtma döneminde iç yüzeyde yoğuşma, küflenme, soğutma döneminde ise ısı kayıpları sorunları yaşanmaktadır. Dolgu duvarlarda ise sandviç duvar, gazbeton, bims blokları tercih edilmektedir. Sandviç duvar yalıtımında başlıca sorun iki duvar arasında oldukça düşük yoğunluklu ve ısı yalıtım için kullanılmaması gereken malzemeler kullanılmıştır. Bu ürünler kısa süre sonunda performanslarını kaybetmiş ve işe yaramaz hale gelmişlerdir. iki duvar katmanının birbirine bağlanmaması da bu uygulamada yaşanan bir diğer sorun

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=