Yalıtım Dergisi 45. Sayı (Kasım-Aralık 2003)

2003'ün ardından ... A.Nuri Bulut Genel Müdür izocam A.S. 2003 yılı ilk yarı rakamlarına bakıldığında inşaat sektörünün küçülme· ye devam ettiği bir yıl olmasına kar• şın, yalıtım sektörü büyümesine devam etmiştir. Kriz yılları diye adlan• dırdığımız geçtiğimiz 3.5 yıldır göz• !enen bu gelişmenin şaşırtıcı olmadığını, Avrupa ve Amerika pazarları ile karşılaştırıldığında oldukça cılız kalan ülkemiz yalıtım pazarının önü• müzdeki yıllarda koşar adımlarla gelişimine devam edeceğini rahatlıkla ifade edebiliriz. 2003 yılının ilk dokuz aylık sonuçla• rına bakıldığında, bu yıl tüm yalıtım ürünlerinde büyüme tespit edilmek· tedir. Özellikle mevcut binalarda ısı, ses ve yangın amaçlı yalıtım uygulamalarının artması bu yıl mineral yünlerde (camyünü ve taşyünü) % 33, plastik esaslı ürünlerde %20 civarında büyümeye yol açmıştır. Bu tempo ile gidildiğinde bu yıl sonu toplam yalıtım pazarı geçen yıla gö. re % 15 civarında büyüyecektir. 2002 yılı sonuçlarına göre 2,5 milyon m"olan yalıtım pazarının bu yılın sonunda 2,9 milyon m3 olarak sonuçlanacağını tahmin ediyoruz. Isı yalıtım kurallarını düzenleyen TS 825'in yenilenmesi ve mecburi stan• dart olarak yayınlanması, tüketicide tasarruf etme bilincinin artması, son yıllarda artan enerji fiyatları sonucu konutlarda ve sanayide tüketilen enerji maliyetlerinin aşırı derecede artması, gürültü kontrolü ve yangın yalıtımı gibi özel önem arzeden uygulamaların hızla yayılması ve yeni yönetmelikler ile bu uygulamaların desteklenmesi yalıtım pazarını, ken• di dinamiklerini yaratarak içinde bu• lunduğu inşaat sektöründen çok faz. la etkilenmeden sağlıklı büyümesine devam ettirmiştir. Yeni yatırımların durma noktasına gelmiş olmasına rağmen büyümenin sağlandığı bu 6 6 YALITIM • ARALIK 2003 '' Kendi dinamiklerini yaratan yalıtım sektörü, sağlıklı büyümesini 2003 yılında da devam ettirdi. Mevcut binalarda yalıtım yönetmeliğinin çıkması ile son kullanıcıların yalıtım ve enerji tasarrufu konularında bilinçlendirilmeleri, sektörün önümüzdeki yıllarda da artan bir ivme ile büyümesini sağlayacaktır.'' sektörde, pazarın mevcut binaların yalıtımına yoğunlaştığını söyleyebiliriz. Özellikle yalıtımsız mevcut binalar dikkate alındığında dış cephe manto· lama pazarı büyük önem arz etmek• tedir. 2004 yılında daha da yaygın. !aşması beklenen mantolamaya en doğru sistem ile cevap verebilmek için Weber-Markemile bir işbirliğine gidilerek, Terratherm-Manto ürünü· müz sistem olarak tüketiciye sunulmuştur. Tüketiciyi pazardaki yanlış· !ardan kurtaran, Avrupa standartlarında test edilmiş bu üründen bek• lentimiz yüksektir. Ayrıca, 2004 yı• lında pazara sunulması planlanan tesisat sektörüne ve akustik yalıtıma hitap edecek yeni ürünlere ait çalış• malarımız da tamamlanmaküzeredir. İzocam olarak, iç pazarda yaşanan bu olumlu gelişmelere paralel olarak dış pazarlarda da faaliyetlerimiziar• tırarak devam ettirmekteyiz. Yeniden yapılanması ve yeni yatırımlar beklenen Irak pazarı yalıtım sektörü için büyük bir potansiyel oluştur• makta, buradaki olası işler dikkatle takip edilmektedir. Balkanlar, Uk· rayna, Rusya ve Türki Cumhuriyetlerdeki ticari faaliyetlerimiz de art• maktadır. Geçen yıl 13 milyon $ olarak sonuçlanan ihracat faaliyetlerimiz bu yılın sonunda 14 milyon $'a ulaşacaktır. İç pazarda ve ihracatta yaşanan olumlu gelişmelerin 2004 yılında da artarak devam etmesi beklenmekte• dir. Ancak TL'nin durumu, Irak baş• ta olmak üzere komşu ülkelerde meydana gelebilecek önemli siyasi ve ekonomik olaylar ile özellikle ihracatımızın yoğun olduğu ülkelerle yapılabilecek uluslararası anlaşma• !ar, önümüzdeki dönemde ihracatın yönünü belirleyecektir. Bununla birlikte; mevcut binalarda yalıtım yi>- netmeliğinin çıkması ile son kullanı• cıların yalıtım ve enerji tasarrufu ko• nularında bilinçlendirilmeleri,sektö· rün önümüzdeki yıllarda da artan bir ivmeile büyümesini sağlayacaktır. Yalçın Kayaarası. Pazarlamave Reklam Şefi IZOTOPRAK 2003 yılında alınan tüm istikrar ted· birleri neticesinde otomotiv, tekstil gibi ülkemizin önde gelen sektörleri mali krizin olumsuz etkilerini önem• li ölçüde atlatmış olmalarına karşın inşaat sektörü için aynı şeyleri ma• alesef söyleyememekteyiz.2003 yılı sonlarına doğru enflasyon rakamları % 25'lere kadar düşmesine rağmen halkın alım gücünde fazla bir değişiklik olmaması neticesi, yarım kalmış inşaatların hemen tamamında hiçbir değişiklik olmamış, yani inşa• atlara da başlanamamıştır. Devlet yatırımlarından sadece afet konutları inşaatlarına ağırlık verilmiş, 8 yıllık ilköğretim yatırımlarında bile ciddi kısıtlamalara gidilmiştir. Özel inşaat yatırımları önemli ölçüde azalmıştır, bilhassa konut inşaatları konusunda depremden sonra devreye giren muhtelif bürokratik engeller, bunla• rın vergi ve harç masraflarındaki ast· ronomik artışların da caydırıcı, nega.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=