Yalıtım Dergisi 45. Sayı (Kasım-Aralık 2003)

teknik rasında doğabilecek her türlü tehlike bilinmektedir ve günümüzde PVC üretimleri sadece kapalı reaktörler içinde yapılmaktadır. Monitörler ile kalan monomer oranı polimerizasyon işlemi sırasında sürekli takip edilebilirve reaksiyon işlemleri, kalan miktar oranı 1 ppm değeri gösterdiğinde durdurulur. 1 ppm'in anlamı: 1 milyon parçacık içinde 1 parçacık demektir veya başka bir anlatımla (görselleştirmek için): Mavi şapkalı 1 milyon kişi arasında 1 tane kırmızı şapkalı kişinin bulunması gibidir. PVC'in işlenişi sırasında ise, hiçbir zaman problemler yaşanmamıştır. Prognose AG şirketi, "Greenpeace"in araştırma talebi üzere, % 70 PVC bileşimin yerine başka maddeler kullanılsaydı, Almanya'da yılda 3 milyar Euro artı masrafların yapılması gerektiğini tespit etmiştir. İnşaat, İskan ve Şehir Planlama Bakanlığı'nın Almanya'ya yönelik "PVC ürünlerinin inşaat sektöründe kullanılması" raporunda, sonuç itibarıyla PVC ürünlerinden faydalanılması hususunda sağlığa zarar verecek niteliktebir olgu olmadığı açıklanmıştır. 2. Argüman: "Ağır metaliçerikli stabilizatör/er (sağlamlaştırıcı/ar)" Bu alanda özellikle Kadmiyum(Cd) ve Kurşun (Pb) içerikli sıcaklık stabilizatörleri yer alır. Bu işlem günümüz şartlarında örneğin; Baryum (Ba) ve Çinko (Zn) ya da Kalsiyum (Ca) ve Kalay (Sn) içerikli stabilizatörlerle de yapılabilmektedir. Kadmiyum günümüzde tüm ABbölgesinde ve İsviçre de yasaklanmıştır. Birçok su yalıtım membranı üreticisi, yıllardan beri ne kurşun ne de kadmiyum bileşimleriyle stabilizasyon yapmamaktadır. 3. Argüman: "Yumuşatıcılar" Genel olarak belirtilen söyleşilerde bir maddeninzehir olarak adlandırılması için küçük miktarlarda zararlı bir etki göstermesi yeterlidir. Bu bağlamda yumuşatıcılar zehirli değildir. Geçerliolan yasa ve düzenlemelere göre, yumuşatıcılar hiçbir zehir sınıflandırılmasında bulunmaz. Yumuşatıcıların toksin miktarı günlük kullanımda yer alan diğer maddelerin değerlerinden çok daha düşüktür. Örneğin sodyum klorid (yemek tuzu) gibi. Özellikle DOP ve DINP'de yapılan araştırmalar sonucunda en fazla da yumuşatıcılar araştırılmıştır. Örneğin kemirgenlerden fare ve sıçanlarda, çevre koşullarına uygun dozlar kullanılıp ömür boyu maruz bırakılmalarına rağmen kanserojen etkenlerin görülmediği tespit edilmiştir. Bunlara karşılık yumuşatıcılar, mikroorganizmalartarafından kolayca tüketilmektedir. Yapılan araştırmalar da ayrıca yumuşatıcıların suda, toprakta ve havada birikmediği de tespit edilmiştir. 4. Argüman: "Yangın Sırasında PVC' Bu konuyla ilgili öne sürülen, PVC'nin yangın sırasında tuz ruhu ve dioksin geliştirdiği ve bu nedenle tehlikeli olduğunun söylenmesidir. Ancak gerçek şöyledir: Yangın sırasında yangınla birlikte oluşan gazlar, yanmakta olan malzemenin tipinden bağımsız olarak her zaman toksin içerirler. Oluşan zehirlenme tehlikesi, karbonmonoksitten (CO), mayan üründen meydana gelir ve genelde de ölümleresebepverir. Eriyen, birlikte yanan, kendiliğinden sönen PVC'de, CO ve HCI (tuz ruhu) yanı sıra bir yığın ayrışan başka ürünler de ortaya çıkar ve bunlar günümüz şartlarında bilinen bilimsel bilgiler bazında yanıcı gazlara toksin katkısı vermez. Yani öncelikli zehirlenme CO'dan oluşur; kokusuz, bayıltıcı ve ölümcül şekilde zehirlidir. Tuz ruhunun oluşmasıyla birlikte 5 ppm yoğuşma insanın koku organı tarafından algılanabilir. Bu miktar hemen salgı bezlerini tahrik eder ve bu şekilde tehlike sinyalleri verir. Bu gibi durumlarda kişi ortamdan uzaklaşmak için yeterli zaman bulur. 5. PVC-Recycli(nGgeri Dönüşümü) PVC'in önemli avantajlarından birisi ise geri dönüşümlü olmasıdır. Günümüzde binalarda plastik cinsinden yoğun olarak PVC kullanılmaktadır ve bunlar taleplere göre çeşitli yumuşatıcılarla işlenebilir bir malzeme haline getirilmektedir.Bu malzemeler kullanım sürelerinden 25 ile 30 yıl sonra dahi problemsizolarak geri dönüştürülebilir. Yani, başka bir anlatımla bir döngü içine alınabilirler. Bu nedenle PVC'ler yakılmak veya atık olarak depolanmak zorunda değildir. Yani ne toprağı ne de havayı kirletir. D YALITIM• ARALIK2003 5 3

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=