Yalıtım Dergisi 45. Sayı (Kasım-Aralık 2003)

portre/röportaj Cengiz Bektaş, 1968 yılında Türk Dil Kurumu Başkanı Yakup Kadri'nin elinden TDKDeneme Ödülü'nü alırken ... rek yetişiyordu. Bu ortama inandığım için orada okudum. Öğrencilik yıllarımda yalnız kendi eğitimimle değil; iç mimarlık, resim, yontu, halıcılık, eski yazı vb. aklınıza ne gelirse hemen hemen tüm sanatlarla yakından ilgilendim... En yakın arkadaşlarımız birbirinden ayrı sanat dallarıyla uğraşan insanlardı. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde mimarlık eğitimi, lise öğrenciliği gibi değildi. Okulun olanağı olmasa bile, öğrenim yapan insanların bunu kendilerinin sağlaması gerek. O çevrelerle birlikte olmayı bilmeleri gerek. Ben örneğin Akademi'de okurken İstanbul Teknik Üniversitesi'ndeki Sabahattin Eyuboğlu'nun Sanat Tarihi derslerini izledim.Siz gidip bulacaksınız ... Üniversite lise değil. Bir yontucunun konferansı varsa, gidip dinleyeceksiniz. Sorumluluğunuz var. MünihTeknik Üniversitesi'ne giriş Fakat bir süre sonra bunlar da yetmedi... Çünkü bir kurumun içindeki insanlar arasında ayrı düşünenler de var. Bunlar bir de yönetici konumundalarsa sizin ilişkilerinizi çok aptalca nedenlerle engelleyebiliyorlar. "Ne işi var bir mimarlık öğrencisinin iç mimarlıkta ya da heykelde" diye düşünebiliyorlar. Bu tür insanlar, içinde bulundukları kurumlara 40 YALITIM• ARALIK 2003 da zarar verebiliyorlar. Ayrıca başka özel nedenlerim de vardı Almanya' da öğrenimimi sürdürmem için. Mimarlıkta üçüncü sınıfa Almanya' da başladım. Orada öğreniminizin ortasında bir sınav verirsiniz, aday mimar olursunuz. O önemli bir sınavdır, mimar olmanıza yeşil ya da kırmızı ışık yakarlar. Türkiye'deki gibi okula girdiniz illa bitecek diye bir şey yok. Beceremeyeceksenizgecikmeden değiştirmelisiniz. İnsan makinist de olur doktor da olur. Yeter ki Lois Armstrong'un da dediği gibi kişi yaptığı işi sevsin, "İnsanın sevmediği bir işi yapması, sevmediği bir kadınla evlilik yapmasına benzer". Yani çekilesi bir iş değildir. Hem kendinize hem de başkalarına zarar verirsiniz. Almanya'da öğrenciyken evlendim. Eşim de iç mimardı. Bu bazılarına bir sakınca gibi gözükür. Hiç de öyle değil; tersine daha dirençli, daha istekli olabiliyorsunuz. Daha sorumlu olabiliyorsunuz. Evlilik beni iteleyen bir şey oldu. MünihTeknik Üniversitesi'nde öğrenimimibitirdim. Şehircilik kurslarını izledim. Ödül alınca konumunudza değişiyor Almanya'da yarışmalara girdim. Ödül alınca konumunuz da değişiyor. Bundan da önemlisi çok saygı duyduğum iki kişinin ortak bir işlerini yönetmemi istemeleriydi. Birisi Alexander Baron von Branca, öteki Prof. Dr. Fred Angerer... Birisi duygusal yönü, diğeri de matematik kafası ağır basan insanlardı. Çalışmamda ikisinin arasını bulmam gerekiyordu. Bunu başarabildim; asıl eğitimim belki de bu oldu. Sonra 1962 yılında beni öğretim görevlisi olarak Ortadoğu Teknik Üniversitesi Şehircilik Bölümü'ne çağırdılar... Geldiğimde ODTÜ'deki inşaatlar yarım kalmıştı. Rektörlük kentte, üniversitenin bitmemiş yapıları ise kentin dışında altı kilometre ötedeydi... Üniversite TBMM'ninbahçesinde, barakalardaydı. Uygulamayı becermiş bir insan olduğumu duydukları için beni alıp İnşaat İşlerinde Mimarlık Bürosu'nun başına getirdiler. Oradaki arkadaşlarla çok iyi anlaştık. Ve birdenbire yapılar büyümeye başladı. Behruz Çinici'nin çalışması kimi nedenlerle duraksamıştı, ona hız vermeye çalıştık. O da becerildi, çok önemli bir deneyim gerçekleşti. Ama ben 8 ay dayanabildim.Çünkü hem üniversitede olup hem de dışarıda çalışmayı, böylebir yasa olmamasına karşın önlemeye çalışıyorlardı. Bir yarışmada ben 3. olmuşum, onlar girmişler derece alamamışlar, beni şikayet ediyorlar. Rektör Kemal Kurdaş kalmamı istedi, fakat ben "kusura bakmayın, bir şeyler yapmak istiyorum, üretmek istiyorum,bu tartışmalarla uğraşmak istemiyorum" dedim. Ve üniversiteden ayrıldım. Sevgili Oral Vural'la birlikte bir büro kurduk ve hemen yarışmalara girdik. O girdiğimiz yarışma furyasında üst üste önemli ödüller aldık. Yarışma peşinde koşmanın elimdeki işe saygısızlık olduğunu düşündüm O yarışma çağı önemli bir dönemdi, 5.5 yıl sürdü; sonra kendi kendime bir daha yarışmalara katılmayacağım

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=