dosya da çalıştığım şirkette işe başladığım zaman bana tulum giydirip uygulama yaptırdı yurtdışından gelen uygulama mühendisi ... Başka bir konuya gelmek istiyorum. Türkiye'de bir cepheye bir iskele kurmak o kadar da kolay değildir. Siz iskele kuracağınızda öncelikle belediyeden iskele ruhsatı almanız, oraya bir şantiye açmanız vs. gerekmekte. Mantolama veya dış cephe ısı yalıtım sistemine baktığınızda bu çok özel bir iş. İçerisinde hemen hemen 10 tane kalem bulunan, yapıştırıcısı, donatısı, sıvası, astarı, kaplaması ve ısı yalıtım plakası ile baktığınızda çok farklı kalem var. Belki sadece yalıtımda değil de bu konuda uzmanlaşmış her firmada bu sistemi çok iyi bilen personellerin olması gerekli. Türkiye'nin iklim koşullarına baktığınızda Avrupa'dan farklılıklar gösterdiği yerler var. Örnegın cephede bir uygulama yapılacağında o iskelenin cepheden uzaklığı, üzerinde uygulanacak ısı yalıtım plakalarının yaşlandırmaları, tabii ki donatısı, ama sonuçta üstünde uygulanacak binanın rengi. Örneğin bizim sistemimizde parlaklık değeri boyada farklı iken Türkiye'de farklı, bu da renk kartelamızda var. Hatta benim şöyle de bir çekincem vardır; Antalya, Adana'ya baktığınızda çok ciddi dik güneş ışığı ve çok ciddi sıcaklıklar var. Sonuçta bizlerin uyguladığı malzemeler plastik ve taş yünü dediğimiz doğal malzemeler. Belki bu sistemler uygulandığında, oraların meteorolojik şartları incelendiğinde plastik malzemelerin sıcak iklimlerde zafiyetleri ortaya çıkacak. Bunların irdelenmesi, test edilmesi lazım. Çünkü biz bunları şu anda satıyoruz. Ama ne derseniz deyin Türkiye'nin çok farklı iklim koşulları var. Bu iklim koşullarında ürünlerin gösterecekleri reaksiyon açıkçası benim için bir sorundur. Bu açıkçası İZODER'i de bizleri de aşan bir konu ... 7 6 YALITIM•A(';USTOS2003 Bilgisayasrektöründe toplamaürünlerdahafazla pazar payı alıyor fakat özellikle dış cephe ısı yalıtımında bunun tam tersi işleyecektir. Çünküsistem bileşenlerinin birbiriyle ilişkilerinin çok daha uyumlu olması gerekenbir uygulamasözkonusudur. GökhanKorkmaz(Mardav): Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde artık güçlü ve güvenli firmaların oluşturdukları paket çözümler önümüzdeki dönemde pazarda daha çok gelişecektir. Bilgisayar sektöründe olduğu gibi toplama ürünlerin daha fazla pazar payı alıyor olması, inşaat sektöründe özellikle dış cephe ısı yalıtımında tam tersi işleyecektir. Çünkü sistem bileşenlerinin birbiriyle ilişkilerinin çok daha uyumlu olması gereken bir uygulama söz konusudur. Dolayısıyla gelecekte iyi firmaların oluşturdukları işbirlikleri sonucunda ortaya çıkan paketler ayakta kalacak gibi gözüküyor. İkincisi, bunların test edilmesi sorgulanmaya başlandı. Başta söylediğim gibi inşaat dünyasında kalite kriterlerinin en fazla sorgulandığı sektör yalıtım sektörüdür. Bundan sonraki adımın pazarın büyümesine paralel olarak, yapılan uygulamalar için sigorta poliçelerinin işin içine girmesi olarak görüyorum. Halen bu konuda müthiş bir zafiyet var. Bu konuda ihtiyaç duyulan poliçeler birçok işte olduğu gibi yurtdışından alınıyor. Yine, bu işin dayandığı nokta sektörün kalifiye olup olmaması ile ilgili bir konu. Sektör kalifiye olmayınca sigorta firmaları poliçeyi satmak istese bile çok pahalı primler talep etmektedirler ve pratikte bu primleri tüketiciden talep etmek pek mümkün olmuyor. Daha sonraki adım şu anda İZODER'de sorguladığımız noktalardan birisi, sıva ve kaplama sistemlerinin standardize edilmesi. Çok basit bir örnek vereyim, sıvada bir toz malzemeyi alıp kuru halde bardağa koyun, üzerine su eklediğiniz zaman ne olmasını beklersiniz? Karışması diye düşünebilirsiniz ama geç karışması daha önemli. Bu, o sıvanın içindeki bir katkının olup olmaması ile ilgili bir olay. Suyun geç karışmasının en önemli faydası, mekanik olarak karıştırılıp uygulanan sıvanın hidratasyonunu hızlı yaparak mukavemet kaybının engellenmesidir. Böylece bu duruma uygun üretilen sıvaların % 10-15 diğerlerine göre maliyetli olması çok normaldir. Ancak bu durumu pazarda ifade etmek için henüz elimizde bir standart mevcut değildir. MuratAk (Atermit): Isı yalıtım sektörü hakikaten çok genç bir sektör Türkiye için. Burada şuna dikkat etmek lazım, "güveni kaybetmektense para kaybetmek" bize çok daha fazla şey kazandırır diye düşünüyorum. Üreticilerin eğitim yönünde işbirliği yapması da çok önemli. Her şeyi İZODER'den beklememek lazım. Mesela ben hazır beton sektöründen geliyorum, ki o sektörde büyük firmalar her hafta bir araya gelirler ve pazarla ilgili çeşitli stratejiler belirlerler. Bizim de ortak paydalarda buluşmamız gerektiğine inanıyorum ... Sadık Özkan (Yalıtım): Değerli zamanınızı ayırarak görüşlerinizi okurlarımızla paylaştığınız için hepinize teşekkür ediyorum... 11
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=