Yalıtım Dergisi 43. Sayı (Temmuz-Ağustos 2003)

dosya TS 825'ten kaynaklanan bir zorunluluk var. Ama ilginç ve şaşırtıcı olan renovasyonda, yani mevcut binalarda yalıtımın hızla büyümesi, bu beklenen bir şey değil. Yeni binalarda böyle bir büyümeyi bekliyorduk, fakat renovasyonda böyle bir büyümeyi beklemiyorduk. Bunu da şuna bağlıyorum; on yıldır aslında yalıtım firmaları böyle bir gelişme için altyapı hazırlamakla meşgul oldular. On yıl boyunca paketler hazırlandı, çözümler gelişti, firma çalışanları ve elemanlar eğitildi, bu konuda seminerler verildi, medya kullanıldı, gerek sektör gerekse ulusal basın kullanıldı. İzoder'in bu son yönetmelikle ilgili medyayı etkin şekilde kullanması. .. Son kullanıcıların da sorunlarının adı konmuş oldu böylece.Yani onu bu süreçte çok net görebiliyoruz. Sektör dışına baktığımızda, kuzey duvarları zift ile kaplanırken bir anda o işlem durduruldu. Yani artık insanlar "dışardan su girmiyormuş, bu bir ısı yalıtım sorunuymuş" demeye başladılar. Her boya yenileme dönemi geldiğinde mutlaka boya fiyatı teklifi alınırken, "yalıtım da yaptırabilir miyizacaba" arayışı başladı. Bir kere çözümlerin ve paketlerin pazarda hazır olması, ustaların ve bayilerin hazır olmaları, biraz da hızlı öğrenen bir toplum olmamızın etkisiyle oldukça hızlı bir şekilde yayılmaya başladı. Kabaca 2 milyon m2 civarında yıllık bir potansiyel pazara ulaşıldığını tahmin ediyoruz. Yılda 2 milyon m2'lik bir yüzeyin mantolandığını sevinerek görüyoruz. Bu hızla da büyüyor, yani 1998 yılından 2003 yılının da ilk altı ayı dahil olmak üzere incelediğimizde 1998'de belli bir potansiyele ulaşılmış; 1999 kriziyle küçük bir miktar gerilemiş; 2000 senesinde müthiş bir çıkış yakalanmış. Bunda deprem konutlarının da çok büyük bir etkisi var. 200l'de krizle birlikte yeniden düşmüş, 2002'de tekrar toparlamış ve 2003'te de abartısız % 80'lere varan bir büyüme 68 YALITIM• A(,USTOS 2003 Durmuş Topçu Dow Türkiye Ticaret Müdürü. var, bu oldukça ciddi bir büyüme. Ve artık son kullanıcıya ulaşmak gerektiğini, mesaj vermek gerektiğini hatırlatıyor bize. Çünkü bugüne kadarki felsefemizmimarlara,mühendislere ulaşmak, onlara derdimizi anlatmaktı. Sektör olarak da firma olarak da artık son kullanıcıya ulaşma zamanının geldiğini düşünüyoruz. Burada oldukça olumlu bir gidişat var. Ekonomide ciddi bir kriz yaşanmadığı sürece bu trendin bu tempoda, bu hızda devam edeceğini düşünüyoruz. Sadık Özkan (Yalıtım): Doğalgaz fiyatlarındaki ciddi artış da etkili oldu galiba... Durmuş Topçu(DowTürkiye): Doğalgaz kullanımı demek "ısı yalıtımı" demek bir yerde. Çünkü Türkiye'deki istatistiklere baktığınızda binaların sadece % 30'unda kaloriferle 1S1tma olduğunu görüyoruz. Bu demektir ki binaların çok büyük bir bölümü hala sobayla ısınıyor. Sobayla ısınılan bir apartman dairesinde insanlara yalıtımı anlatmanız mümkün değil, bu dünyada ispatlanmış bir şey... Önceden insanlar sadece bir odayı ısıtırken, doğalgaz kullanımına geçildiğinde tüm odaları ısıtmayı düşünmeye başladılar. Ödediği kira kadar doğalgaz faturaları görmeye başlayınca da burada bir yanlışlık olduğunu anladılar. Önce can havliyle doğalgazın pahalı olduğunu iddia ettiler, arkasından da bizim çabalarımızla bu problemin yalıtımla çözülebilecek bir konu olduğunu anladılar. Çünkü şu anda hükümetin üzerinde çok büyük bir doğalgaz kullanım yayılma baskısı var. Çünkü anlaşmalar yapılmış, kullansan da kullanmasan da para veriyorsun. Bu ortam içerisinde insanların henüz yalıtımı düşünmeye fırsatları yok. İGDAŞ'la, EGO'yla, İZODER'de yapılan çalışmalarda epey bir broşür dağıtıldı, epey bir bilinçlendirme yapıldı. Fakat yine de gaz dağıtım şirketlerinin birinci önceliği bir an önce abone sayısını üçe-beşe katlamak. "Üçe beşe katlamak" da altı ay içerisinde yalıtımı anlatarak yapılacak bir iş değil, gerçekçi olmak lazım. Yalıtım daha uzun vadeli, daha kalıcı bir çözüm üretiyor. Bu, zamana bağlı bir şey. En az beş yıl içerisinde sonuca ulaşılabilecekbir konu. O yüzden gaz dağıtım şirketleri, kampanyalarla abonelik sistemini yaymak için yalıtımı ön plana çıkardılar ve ciddi bir çalışma içindeler. Bunu yapmaları kötü değil. Bu bize zarar değil fayda getirecektir. Çünkü doğalgaz kullanımının yaygınlaşması, arkasından mutlaka yalıtımın gelmesi anlamını taşıyor. Yurtdışında ilk defa 1995 yılında BATIMAT Fuarı'na gittim ve yurtdışında neler yapıldığını gördüm. Orada doğalgaz dağıtım şirketinin standında yalıtım malzemeleri tanıtılıyordu ve bu bana oldukça çarpıcı gelmişti. Gerçekten anladım ki onlar, insanlara kullandıkları doğalgaz miktarının yarı yarıya tüketilerek de aynı etkinin nasıl alınabileceğini anlatıyorlar. Elektrik dağıtım şirketlerinin de yalıtımı tanıttığını ilginç bir şekilde gördüm. Ve yalıtımı etkin kullananlara da daha uygun fiyatla doğalgaz ve elektrik verildiğini çok net şekilde biliyorum. Dolayısıyla doğalgazın yayılması yalıtımın da büyümesini sağlayacak. İlginç bir tespitte

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=