Yalıtım Dergisi 43. Sayı (Temmuz-Ağustos 2003)

portre nim için, üstelik iyi niyetli olarak ve beğeniyle dile getirdikleri "çok şapkası var" tanımına da katılmıyorum... Aydın olabilmek ve bilinçli, yurtsever bir vatandaş olabilmek amacımın dışındaki tek özelliğim, çok sevdiğim mimarlığımdır... Ne yazdıysam, ne çizdiysem,neyi yönettiysem ve ne yaptıysam, mimarlık bağlarım ve bu sanatın kente, çevreye, topluma ve gelecek kuşaklara karşı sorumlulukları içerisinde yaptım ... Başka uzmanlık alanlarıyla ilgili ise asla iddialı fikirler ileri sürmedim ve bunu kendimdehak ve yetki olarak da görmedim... Mimarlık eğitiminde yetenek sınavının kaldırılması büyükbir talihsizli.k.. İlkokulu İstanbul-Fatih'deki Akşemsettin İlkokulu'nda; orta ve liseyide Aksaray'daki Pertevniyal Lisesi'nde bitirdim.. Babamın görevi nedeniyle sadece ilkokul 2. sınıfı Erzincan'da okumuştum. 1969'da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde mimarlık eğitimine başladım. O yıllarda Akademi, merkezi sistemle değil, sadece özel yetenek ve genel kültür sınavlarıyla öğrenci alıyordu... 1980'den sonra yetenek sınavını mimarlıkta kaldırdılar ve 15 yılı aşkındır ÖSS puanları ile öğrenci alınıyor, ki ben bunu mimarlık eğitimi adına en büyük talihsizliklerden biri olarak görüyorum... İnsan, tesadüfen ya da ilk tercihi olmadan, ayrıca tasarım ve gözlem yetenekleri de yeterli olmadan nasıl mimarlıkla buluşabilir? .. Kuşkusuz bu yeni sistemde de iyi mimar yetişiyordur. Amagenel duruma baktığımda herhangi bir teknik eğitime başlar gibi mimarlık eğitimine başlanmasının, mimarlığın teknikten önce bir sanat ve yaratıcılık olduğu bilinci içinde davranılmasını da körlettiğini gözleyebiliyorum... Mimarlıkta sanattan, estetikten, kültürel birikimlerden, tarihten ve çevOKTAYEKiNCi... 1952 Balıkesir doğumlu. Orta öğrenimini lstanbul PertevniyalLisesi'nde;yü]<sek öğrenimini Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü'ndetamamladı. 1978'de Muğla Belediyesi'ndeimar Müdürüolarakgöreve başladı. 12 Eylül 1980'den sonra görevinden istifa ederek eşi yüksek mimar Zehra Ekinci'yle birlikte serbest mimarlık yaptı. 1992-1996 yıllarında iki dönemMimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanlığı yapan Ekinci,1998-200d0önemive20002 dönemiiçin Mimarlar Odası el Başkanlığı'na seçildi. 'ten buyanaM.S.Ü. Mimarlık kültesi-Şehir ve BölgePlanlar ası Bölümünde öğretim görevliolarak dersler veriyor. 1990'1ı ııarın başından bu yana da umhuriyetgazetesinde köşe yazarlığı yapıyor, ayrıca birçok şehirde Kültürve Tabiat Varlıklarını oruma Kurulları'nda görev alıÇeşitli meslekvi ebilimselyardaki makalelerinin yanı sıra yayınlanmış 12 kitabı bulunuyor. reden uzaklaşmak aslında toplumun temel sorunlarından biridir... Çünkü, yozlaşmış, tekdüzeleşmiş, kimliksiz yapılı çevrelerde yaşayan ve bundan olumsuz etkilenen mimar değil toplumdur... Ne var ki toplumda da mimarlık kültürü gerileyince; ve mimar, güzellik ve uyumu yaratan değil de bina yapımı için zorunlu teknik hizmeti yapan kişi olarak görüldükçe, kentlerimizdeki çirkinleşme ve kişiliksiz peyzajların da artık önü alınamıyor ... Akademi'den ayrılmak için hiç aceleetmedim;Akademi'ye gönülden bağlıydık .. _ YenidenAkademi yıllarına dönersek, dönemin siyasal çalkantıları içindeki "öğrenci temsilciliğimin" yoğun gündemleri yüzünden uzayan yüksek öğrenimimi 1977'de tamamlayabildim. .. İtiraf etmeliyimki Akademi yıllarının uzun sürmesinin tek nedeni bu değil, bizzat Akademi'ye olan YALITIM • AGUSTOS2003 2 5

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=