Yalıtım Dergisi 42. Sayı (Mayıs-Haziran 2003)

güncel menistan, Azerbaycangibi bir ülke ile doğalgaz anlaşması yapılmış. Ama bu ülkelerin rezervlerindeo kadar doğalgaz yok. İkinci konumuz enerjinin üretimi ve dağıtımıydı. Enerji üreten ve dağıtan kuruluşlarla görüştük. Üretim maliyetleri nasıl aşağı çekilebilir,sanayiciye veya konuta nasıl daha ucuz enerji verebilirsinizgibi tartışmalar yapıldı. Enerjinin dağıtılmasında% 23'lük bir kayıp-kaçak söz konusu Türkiye'de. Bu oran bazı illerimizde%73'lere çıkıyor. Bölgeselbir takım şeyler yapılıyor biliyorsunuz.Bu çalışmalar sonuçlandığında Diyarbakır'daki bir tüketicinin elektrik fiyatı üçe katlanacak. Üçüncü olarak enerji mevzuatını ve proje finansmanlarını konuştuk. Türkiye'deki bir projenin finansmanında pastanın en küçük dilimiTürkiye'dekifinans kuruluşlarına düşüyor. Çok büyükleri uluslararası firmalar alıyor, kademe kademe indiğin zaman Türkiye'deki finans kuruluşları çok düşük pay alıyorlar. En son bölüm; enerjinin tasarrufu, enerji ve çevre,alternatifenerji kaynakları, ileriyeyönelikenerji projeksiyonları konusuydu. Bunun toplumsal maliyetlerini de tartıştık. Madembu kadar pahalı bir enerjiyitüketiyoruz,o zaman bu enerjiyietkin kullanmamız lazım ve az kullanmamız lazım. Etkin kullanılma ile ilgili, yalıtımla ilgili,enerji tasarrufuyla ilgili, verimli cihazlarla ilgili, neler yapılabileceğini konuştuk. Bir iki çarpıcı şeyi paylaşmak istiyorum. Mesela,dünyada kişi başına ticari elektrik enerjisi tüketimine baktım, Irak bizden daha fazla petrol eşdeğeri enerji tüketiyor. Mesela Türkiye'nin 1170, Irak'ın 1340 kg/petrol kişi başı ticari elektrik enerjisi tüketimi.Dünya ortalamalarının hepsinin altındayız. Meseladünya ortalaması 1640,Türkiye 1170... Elektrik enerjisinde de dünya ortalaması 2252 kw/saat kişi, Türkiye'de 1797.Enerji tüketimide o ülkenin çağdaşlık kriteridir.Kanada'da mesela 16.349,ya da ABD'de13.300,yani bizim on katımız kadar kişi başına enerji tüketiyorlar. Enerjiyi biz pahalıya mal ediyoruz,dağıtırken saçıyoruz. Daha pahalıya ısınıyoruz, daha pahalıya soğutuyoruz, sanayicimizedaha pahalıya enerji veriyoruz. Yapılabilecek tüm kötülüklerihem topluma hem sanayiciye,hem bireye yapıyoruz. 1993 ile 1998 yılları arasında sanayide ve konutlarda kullanılan doğalgaz fiyatları Türkiye'de 169 iken OECD'de 134. VeyaTürkiye'de konutlarda 349, OECD'de227$/m'. Türkiye'de GSMH 3 bin dolar, bu ülkelerde 17-20bin dolar. Yani bizim ülkemizin insanlarının hemgelirleriaz, hem de giderlerifazla. O zaman görüyoruz ki, bizim mutlaka enerji tasarrufu tedbirlerini almamız lazım. Bu tedbirleriçindede mutlaka yalıtıma önem vermemiz lazım. YALITIM: Gençsanayicininene'rjininetkin kullanımına, yalıtıma bakışı nedir, babalarından farklı mı? ORHATNURAN: Yeni kuşak eğitim düzeyiyle, uluslararası tecrübeleriyle, ilişkileriyle artık eski kuşağın çok ilerisinde. Sevindiricibir gelişme ki, günümüz sanayicisisanayininverimli çalışması gerektiğine inanıyor. Yani ben üretim yapacaksamen iyikaliteyi,minimumfiyata üretmem gerekiyor ki satış kanallarında daha etkin olabileyim.Ne üretirsen üret, ekonomiküretmen lazım, çabuk vermen lazım, artı kaliteli üretmen lazım. Yeni kuşak bunlara çok dikkat ediyor.Yanimaliyeti aşağı çekmek için, verimliliği artırmak için bir takım çalışmalar yapıyorlar, enerji de bunlardan bir tanesi. TUGİAD'da her sektörden arkadaşlarımız var, onlarla da aynı şeyleri tartışıyoruz. İnsanlar artık ekonomikboyutunu ve verimliliğini düşünmek zorundalar. 2000 senesinden önce yaşanan, üretmeden tüketme dönemi bitti. Bu krizlerden özel sektörde hem çalışan hem işveren olarak herkes ders çıkardı. Ders çıkaramayan firmaların da zaten gelecekte yaşama şansı yok. Maliyetlerimizi aşağı çekmek zorundayız. Sorun hepimizin sorunu. Bu nedenle enerji sorununu TUGİAD'ın gündeminegetirdim.EnerjiTürkiye'ninlokomotif sektörlerinde maliyeti belirleyen en önemli etkenlerden birisi. Üretimde kullanılan enerji maliyetiuluslararası rekabeti engelleyeceknitelikte. Artı, elektrik enerjisinin kalitelive güvenilir olmadığından dolayı ekstra yatırımlar yapıyoruz, biz ODEolarak yaşadık bunu. XPS yatırımı yaparken kesintisiz güç kaynağı koyduk biz bütçeye. Çünkü, gelen elektriğin voltajına vs. güvenemiyorduk. Aynca Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olmaktan kurtulup, sahip olduğu yerli kaynakların da iyi yönetilmediğini görüyoruz. Senin güneşin var, rüzgarın var, suyun var, jeotermalin var, kömürün var... Fakat enerji üretiminde doğalgazın payı gittikçe artıyor. Dışa bağımlısın. Halbuki senin doğal kaynakların da var, bunları daha etkin de kullanabilirsin... Avrupa Birliği mevzuatlarına uygun mevzuatların Türkiye'de de biran önce yürürlüğe girmesi lazım. Uygulamaya geçilmediği zaman bir takım pürüzler yaşıyoruz. Enerji sektöründe verimliliği artırmak amacıyla yapılacak yatırımlarda yabancı sermaye girişinin teşviki için de ekonomik ve politik istikrarın sağlanması lazım. Son olarak, enerjinin etkin kullanımı enerjinin üretimi kadar önemli.Türkiye'nin tükettiği tüm enerjilerin%50'ye yakını konutlarda elektrik ve ısı olarak tüketilmektedir.Bu sektörde %20oranında tasarruf bilemilyarlarcadolar kazanç anlamına gelmektedir.Türkiye'de bu konuda kuruluşlar arasında koordinasyon eksikliği var. birçok toplantı mükerrer olarak yapılmakta ve sonuçta hiçbir şey değişmemektedir. Otomatik kontrol, verimli cihaz kullanımı ve yalıtımla minimum % 50 enerji tasarrufu yapmak mümkün. Enerji verimliliklerinin artırılmasında gerek sanayi gerekse konut ve ulaşım alanlarında devletin mali teşviklerine ihtiyaç vardır. İleri ülkelerdebu amaçla çeşitli teşvik sistemleri uygulanmaktadır. Elektrik tüketen cihaz ve ekipmanlarla ilgili standartların çıkarılası ve bunların uygulanmasının takibi gereklidir. Bu standartların ilgili imalat sanayii ile konsensüs halinde çıkarılmasında büyük yarar vardır. El YALITIM• HAZiRAN 2003 5 1

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=