Yalıtım Dergisi 41. Sayı (Mart-Nisan 2003)

söyleşi etmesi gibi konuların hepsi krizi devam ettirdi 2000 yılının sonlarına kadar... Kriz geçecek diye beklerken 2001 yılında başka bir krizle yüz yüze geldik... 2002 yılında siyasi kriz başladı. Bu bitti derken, Irak krizi çıktı ve hala da bu krizlerin içindeyiz. Dolayısıyla Türkiye, son beş yıldır sürekli bir kriz yaşıyor. Ve bu krizlerden bütün inşaat sektörünün etkilendiği gibi biz de etkileniyoruz. Türkiye'de yaşadığımız krizlerin onda biri gelişmiş ülkelerde olsa şirketlerin çoğu batar, çok büyük çalkantılar olur. Türkiye'de ise şirketler devamlı bir kriz yönetimi uygulamak zorunda kalıyor. İnşaat ruhsatlarını baz alırsak, 1997 yılındaki inşaat ruhsatlarının yaklaşık seksen beş milyon metrekare olduğunu söyleyebilirim. Bu yılkı rakam ise zannediyorum otuz milyon metrekare civarında. Bu kadar büyük bir gerileme var, bundan da herkes nasibini alıyor... Biz bu kriz içinde kendimize göre tedbirimizi aldık, bu arada bazı fabrikalarımızda üretimi durdurduk, biraz küçüldük, tam kapasite çalışmıyoruz, yarıdan az bir kapasiteyle çalışıyoruz ... Fakat ben Türkiye'nin inşaat sektörü açısından çok büyük bir potansiyeli olduğuna inanıyorum. Bu beş yıldır yaşanan krizin sonunda mutlaka bir açılma olacak. Avrupa Birliği'ne girmeyi hedeflemiş bir ülkenin milyonlarca insanının gecekondularda, sağlıksız yapılarda yaşamaya devam etmesini düşünemiyorum, düşünmememiz de lazım. Önümüzdeki en az on beş yıllık dönemde Türkiye'de yapılaşma açısından çok büyük bir potansiyel olacağını düşünüyorum. Gelişmiş ülkelerin hiçbirinde konutla ilgilibir sorun yok. Bu ülkelere gittiğiniz zaman ilk önce altyapı ve sağlıklı konutlar dikkatinizi çekiyor. Gelişmiş ülke insanı olabilmek için de önce insanın evinde o gelişmişliği yaşaması lazım. Esas enteresan olan sağlıklı yapı maliyetiyle sağlıksız yapı maliyeti arasındaki farka baktığınız zaman büyütülecek bir fark olmadığını görüyoruz. Ben şahsen Türkiye'de bu konuların düzeleceğine inanıyorum. YALITlM: Halkla ilişkiler faaliyetlerinizde, kamuoyunu bilinçlendirme çalışmalarınızda nasıl bir strateji izliyorsunuz?.. FETHİ HİNGİNAR: BizimYtong olarak birinci önceliğimiz sektör ilgililerini bilinçlendirmek.. En başta üniversitelerle işbirliğine önem veriyoruz. Üniversite-Sanayi işbirliği çerçevesinde teknik üniversitelerin mimarlık ve inşaat mühendisliği dallarındaki bölümlerle yakın işbirliği yapıyoruz. Bu işbirliğini şöyle değerlendirebiliriz, bütün bu üniversitelerde her yıl gerçekleştirilen eğitim toplantılarına katılıyoruz ve bizim eğitimci arkadaşlarımız bilgiler veriyor. Yine, her sene son sınıf öğrencilerini fabrikaya davet ediyoruz ve malzemeyi, fabrikayı tanımalarını sağlıyoruz ... Mimarlık öğrencilerine her sene proje yarışmaları düzenliyoruz, ve bu yarışmalarla sektöre, malzemeyeilgilerini çekmeye çalışıyoruz. Üniversiteler dışındaki hedef kitlemiz yine teknik sektör yetkilileri, belediye yetkilileri, mimarlar, mühendisler, müteahhitler ... Bir de Türkiye'de eksik gördüğümüz kalifiye işçilik konusu var. Bunun için de inşaatlarda usta-kalfaların eğitimine dönük seminerler düzenliyoruz. Biz Ytong olarak Türkiye'de yalıtım bilincinin mutlaka gelişmesini istiyoruz. Bu demek değil ki yalıtım bilinci gelişince herkes sadece Ytong kullanacak... Yalıtım bilincin oluşturulması için herkesin bir katkısı gerekiyor. YALITIM: Gazbeton Üreticileri Birliği'nin çalışmaları nelerdir? FETHİ HİNGİNAR: Geçen Şubat ayında Ankara'da Enerji Kongresi vardı. Bu kongrede Avrupa Gaz Beton Birliği'yle ortak bir tebliğimiz yer aldı. Bu tebliğin de temelinde, Avrupa Parlamentosu'nun son dönemde kabul ettiği bir yönetmelik var. Avrupa'da artık yapıların enerji performansının mevcut durumdan da ileri götürülmesiyle ilgili bir yönetmelik yayınlandı. Biz bu yönetmeliğin hazırlanması aşamasında Avrupa Gaz Beton Üreticiler Birliği olarak fiilen katkıda bulunduk. Ben de aynı zamanda Avrupa Gaz Beton Birliği'nin yönetim kurulundayım. Yönetmelik yayınlandı, fakat Türkiye'de kimsenin haberi yok. Bu yönetmelikle 2006 yılına kadar bütün AB ülkelerinin yalıtım koşullarını daha ileri götürmesi, her binaya sertifika verilmesi ve enerji tasarrufunun daha da ileri götürülmesi zorunlu hale getiriliyor... Türkiye'nin de bu uygulamaya dahil olması için çalışıyoruz ... Önemli bir gelişme daha var. Alman hükümetiyle Türk hükümeti geçtiğimiz yılın sonlarında bir anlaşma imzaladılar, Türkiye'de yapıların ısı yalıtımının arttırılması ve ısı yalıtım bilincinin yerleştirilmesi için eğitim ve destek projesi... Bu projeye Almanya'nın GTZ adlı büyük bir kuruluşu destek veriyor. Proje için Erzurum'u pilot bölge olarak seçtiler. Erzurum'da yapıların enerji performansının arttırılması için eğitim, tanıtım gibi çalışmalar başlattılar. Biz hem Avrupa Gaz Beton Birliği, hem Türkiye Gaz Beton Birliği olarak bu kurumlarla işbirliği içerisindeyiz ve ortak çalışmalar yapacağız. Şu anda bu kuruluşun bir yetkilisi Ankara'da Enerji Bakanlığı ile ortak alt yapı hazırlıklarını yürütüyor. Erzurum da Türkiye'nin en soğuk bölgelerinden ve buradaki yapıların yalıtıma çok ihtiyacı var. Bu konuda Erzurum Belediyeside projenin içinde... YALITIM: Ytong'un 40 yılını kutlar, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederiz ... 11 YALITIM • NiSAN 2003 6 7

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=