Yalıtım Dergisi 41. Sayı (Mart-Nisan 2003)

dosya ::1:;::!i:!~:~t Jl,ı 1 >.1J.l)>);J)>J 1 1 ı ı : ı • J 1 ! : !' ; ! . rınıza kara sular inecek kadar gezmemek gerekiyor. Öyle manasızlıklar oluyor ki, yüzlerce kartvizit dağıtılıyor ... Fuara hedefsiz olarak gidiyoruz ondan sonra da "dili sarkık" vaziyette akşamı ediyoruz. "Bugün sekiz tane dolaştım" diyor, "yarın da sekiz tane dolaşırsam benim işim bitti" diyor. Fuar bundan ibaret değil tabi. .. TANER YEDİKARDAŞLAR: Mesela yalıtım sektörünü ele alalım... Biz gerçek anlamda, üst performansta işler yapmak, yaptırtmak istiyorsak; verim almak, bilgi almak istiyorsak, O sektörle ilgilitemel oyuncuların, rollerini iyi oynaması lazım. Bir kere karar vericiler fuar kuruluşlarını ayırt edecek; yapmış olmak için fuar yapan fuarcılarla, sektörüyle kucaklaşan fuarcılar ayrılacak. Aynı şey yayıncılar için de geçerli. Gerçekten sektörüne hakim yayıncı var, bir de reklam toplamak için dergi basan yayıncılar var. Ben bir fuar sahibiyim diye elli tane fuar yapamam arkadaş, iyi yapamam... Bazı fuarcılık işletmelerine bakın 20 tane 30 tane fuarı var, 5 tanesi ancak A kategorisinde, diğerleri B, C, D... Niye?.. Yapamaz, çünkü şansı yok. Çünkü, sektörü ile 12 ay yaşayamıyor. Karar vericilerin fuar seçerken bunu göz önünde bu42 YALITIM• NiSAN 2003 lundurması gerekiyor. Fuarcılar içinde "sektörüyle bütünleşen" ve "bütünleşmeyen" fuarcılar var. Sektörde bir de oyuncular var. Yani sektörün temel dinamikleri olan Sektöre! dernekler var. Dernekler içinde aynı şekilde sektörünün bilimselanlamda gelişmesi, üyeleri arasındaki iletişimin sağlanmasını sağlayan dernekler var, bir de toptan satın almacı dernekler var. Bunları da ayırdığımız zaman, doğru kurumlar yan yana geldiği zaman, bu "takım çalışması" oluyor. Fuar kuruluşu, işi sadece temelde yapandır. Yayıncı, fuarcıyla birlikte hareket eder. Aynı yolda gideriz, ama herkes kendi işini yapar. Dernek kendi kaynaklarını yaratabilir, ama salt belirli bir çıkar uğruna kurulmuş ilişki örnekleri çok var Türkiye'de, bunların ortadan kalkması lazım. Batılı olmak istiyorsak, batıdaki bu tip örnekleri görmemezlikten gelemeyiz.Sektörüyle kucaklaşan üst kuruluşlar fuarcı, yayıncı, dernekler, bunlar doğru bir vizyonda uzun soluklu birlikte hareket ederlerse herkes kendi pastasını büyütür. Hiç kimse birbirinin pastasından pay almaz.Bu bir rekabettir. Bu rekabet içinde ben fuarcı olarak bu pastanın %35'inin alırım, yayıncı %15'ini alır ... Çünkü medya dağılımını yapmak zorunda sonuçta. Bir fuar, yayınsız; bir yayın da fuarsız hiçbir anlam ifade etmez. "Fuar, bir final anı"dır. Final anının önceleri var; sonraları var. Sadece gala anındaki performans hiçbir şey ifade etmez. Çünkü biz bir panayır değiliz. Bu galanın öncesinde ve sonrasında, bizim sektörümüzdeki bu tür kuruluşlarla el birliğiyle, belirli bir projede, uzun soluklu ilişkilerimizin olması gerekiyor ki, o zaman biz katılımcımıza, ziyaretçimizeve sektörümüze faydalı bir kuruluş oluruz. Ülkemiz için faydalı bir şey yapmış oluruz; kaynaklarımızı yanlış kullanmamış oluruz; ve iyi bir vatansever oluruz. Her şeyin temelinde bu yatıyor sadece... Bunu iyi kuran kuruluşlar çok var, gittikçe de artıyor. Ne yazık ki böyle kriz anları da, onların da ortaya çıktığı zaman dilimi esasında ... Krizin güzel tarafı bu... Böyle kuruluşlar, böyle zamanlarda "altın gibi parlarlar"... Krizlerde bir takım gerçekler ve neferler çıkar ortaya. Böyle zamanlarda diğer kuruluşlar toz oluyor. Dergi basılmaz, fuar iptal olur. Hiç umurlarında değil bazılarının ... Dernekler toz... Biz devletten hiçbir şekilde para istemiyoruz. Bizim temel ihtiyacımız bilgi ve lojistik anlamda entegre çalışmak. Çünkü para istediğiniz zaman işin simsarları devreye giriyor. Devlet kaynaklarını kullanalım, istatistiklere ulaşalım... Bir fuar bilimsel olarak yapılmak zorunda. İstatistiğiniz yok, istatistik olmadan fuar yapıyoruz. Hedef kitlenizi kestiremiyorsunuz.Ben, hedef kitlemi bileceğim ki ona göre hizmet üreteceğim. Fuar yapmaksadece stand yapmak değil ki, o işin sadece bir kısmı. Fuarın diğer denklemlerinikurmam gerekir. Bunu kurabilmemiçin devletten temin edebileceğimiz istatistiğe ihtiyaç duyuyoruz. Ben devletten başka bir şey istemiyorum. Bu yayıncı için de geçerli, yayıncı da veri ile beslenir, onu alır, bir makale haline getirir. Ama maalesef devletten bilgi alamıyoruz ...

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=