Yalıtım Dergisi 40. Sayı (Ocak-Şubat 2003)

dosya ce fiyat" ise, rekabet şansı sıfırdır. Bence rekabetin en büyüğü burada yaşanıyor. Burada İZODER'e büyük görev düştüğüne inanıyorum. Gerçi İZODER de bu konuda çalışmalar yürütüyor. Üretici firmaların nasıl standartları varsa uygulayıcı firmaların da bir standardı olması gerekiyor. Sonuçta bizim ürünlerimizi son kullanıcıya onlar ulaştırıyorlar. Bizim herzaman birebir son kullanıcıya ulaşma şansımız maalesef yok. SADIKÖZKAN: Ben konuya başka bir açıdan yaklaşmak istiyorum. Yasaların ve yönetmeliklerinyetersiz olduğu, yargı sisteminin oldukça yavaş işlediği ülkemi~deetik ilkelerin oluşturulması, gündeme getirilmesi ve hayata geçirilmesi gerektiği inancındayım. Bu anlamda son dönem gözlediğim en umut verici adım ise İTÜ Makine Fakültesi'nde konunun bir ders olarak okutulmaya başlanması. Değerli hocamız sayın Doç. Dr. Seyhan Uygur Onbaşıoğlu tarafından verilen bu dersin tüm yüksek öğretim kurumlarında örnek alınacağını umuyorum. Ben burada hocamızdan bir iki cümleyisizlere aktarmak istiyorum. "ÖncelikleEtik uyulması zorunlu kurallar topluluğu değildir. Etik insanın toplumsal varlık olmasını sağlayan değerler bütünüdür. Bilinç, vicdan, sağduyu gibi kavramlarla içiçedir.Etik; normların üretildiği, normlara göre değerlendirmeler üreten bir alan da değildir. Etik normların temellendirildiği bir alandır. Etik, dünyanın tüm topluluklarında geçerli olan çalmayınız, yalan söylemeyiniz,öldürmeyinizemirlerinin sınırlarını aşan bir kültürdür. Bu emirlere rağmen, başkalarının maddi ve düşünsel haklarına saygısızlığı sistemleştirmeyi önleyen bilinç yapısıdır. Etik kuralların geçerli olduğu bir kurumda, bu kurallara aykırı davranışları önleme olanağı her zaman vardır. Ancak, çalışma sistemi etik-dışı davranışlar üzerine kurulmuş olan bir toplulukta, etik bilince 3 o YALITIM• ŞUBAT 2003 Sadık Özkaıı. sahip bireylerin sistem üzerindeki belirleyiciliklerinden söz edilemez. Kişisel kaygı ve duygularını toplumsal çıkarların ötesine taşıyan kişilerin yönetiminde, kurumun çalışma sistemi bir süre sonra yine yozlaşır. Bu nedenle, kurumlarda özellikle yönetici davranışlarının, etik denetlemelere her zaman açık olması gerekir." Görüyoruz ki etik sağlıklı bir toplum, topluluk ya da kurum açısından yasalardan, yönetmeliklerden, kurallardan farklı bir öneme sahip. Zira yasa veya kurallar her zaman uygulandıkları toplum, topluluk ve kurum genel çıkarları ile örtüşmeyebilir. Ya da bu gün suç olan bir davranış bir süre sonra suç olmaktan çıkabilir. Ülkemizde meslek etiği anlamında Tabipler Odası ve Baro'nun aktif çalışmalarını görebiliyoruz. Bence bu kurumların çalışmaları örnek alınarak genelde inşaat sektörü ve özelde de yalıtım sektöründe daha aktif çalışmalar yürütülmeli. Ayrıca firmaların da konuyu personel eğitimleri çerçevesinde ele almalarının yararlı olacağı inancındayım. Zira bir firmanın üst yönetimi etik kurallara uysa bile diğer personel aynı hassasiyetle davranmayabilir. Zaman zaman salt satış kaygısı ile yanlış bilgilerin verildiğini ve yanlış ürünlerin önerildiğini görüyoruz. Biliyorsunuzgünümüzde firmalarda bu bağlamda "itibar yönetimi" kavramı önem kazanıyor. İSMAİL CEYHAN: Son günlerde hepimiz televizyonlarda izliyoruz. Reklam Özdenetim Kurulu adında bir kurul oluşturuldu. Bunu iki örgüt gerçekleştirdi. ReklamVerenler Derneği ve Reklamcılar Derneği. Amaç tüketiciyi reklam faaliyetinden kaynaklanan zararlı etkilerden korumak. Tüketici o işi, ürün ve hizmeti, denetliyorsa haksız rekabetle mücadelede başarılı olunabilir. Diğer tür- -· lü, tüketicinin yasalarla, hukuk düzeni ile korunması çok yavaş işliyor ve yetersiz kalıyor. BÜLENTÇOLAK: Aslında Haksız rekabetle fiyat rekabetini bir biri ile örtüştürmemek gerekiyor. Fiyat rekabeti her zaman olacaktır. Ama elma ile elmayı karşılaştırmak gerekiyor. Aynı kalitede ürün ve hizmeti karşılaştırmak gerekiyor. Kalıcı firmaların hedefi pazarı büyütmektir. Mevcut pazardan salt pay almak kısa süreli bir iş. Aslında öncelikle pay alma değil pastayı büyütmeyi hedeflemeliyiz. Kesinlikleher üretici, malını kaliteli üretmeli, çalıştırdığı işçiye doğru dürüst ücretini ödemeli,vergisini ödemeli. Bunun yanında nitelikli bayiler oluşturmalı, satış noktalan oluşturmalı, yanında Ar-Ge'siile teknik servisleri ile standartlar oluşturmalı, yurt içi ve yurt dışı kurum ve kuruluşlardan, derneklerden, üniversitelerden destek almalı. Ülke ve sektör olarak Amerika'yı yeniden keşfetmemeliyiz. Batı ülkeleri etik konusunda da, haksız rekabetle mücadele konusunda da, standartlar ve sistem detaylan açısından da bizden daha ileride. Oradaki uygulamaları örnek alarak ülkemize özgü uygulamaları gerçekleştirmeliyiz. Gittikçe geliştirerek birtakım uygulamaları Türkiye koşullarına adapte etmeliyiz. Yalıtım sektörü ülkemizde henüz yeni bir alan. Türkiye, Yalıtım sektörünü daha yeni kabul ediyor. Dikkat ederseniz 2001-2002 yıllarındaki krizde inşaat sektörü durmuş hatta küçülmüştü.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=