söyleşi __________ _ me test edilmiş ürün garantisini veriyoruz. Biz üretimimizi Avrupa'da yaptığımız için belirli standart ve kontrollerden geçeriz bu yüzden de belirlenen standardın altına düşebilmemiz mümkün değildir. Avrupalı insanlara sunulan kalite neyse Türkiye'de de odur. Kar marjını düşünüyoruz elbette ama önceliğimiz değil. Biz doğru olanın seçilmesini istiyoruz. Bütün amacımız bu, bunun için fuarlara katılıyoruz, seminerlere katılıyoruz. Sadece bizim gayretlerimizle değil ama genel olarak EPS'ye doğru bir yöneliş var. EPS çok kısa bir süre içinde XPS'in kullanıldığı yerleri alacaktır. Ben iddia ediyorum ki; önümüzdeki 5 yıl içinde mantolama sistemi EPS'ye dönecek ve diğer yalıtım malzemelerinin kullanım alanları belirlenecektir. Bu konuda her firma kendi teknik yorumunu yapıyor, burada tartışmaya girmek istemiyorum ama çok kısa ve basit olarak şunu söylemek istiyorum; Avrupa'nın her yerinde standart haline gelmiş bir uygulama yanlış olamaz. Doğru her yerde doğrudur. Türkiye'de belirli normlar daha oturmadı. Örneğin, malzemelerin belirli yüksekliklerde kullanımıyla ilgili, dübel tekniği ile ilgili sınırlamalar daha henüz oturtulamadı. O yüzden şu anda herkes bildiğini yapmakta. Ama iki yıl içinde bunlar ayrılacaklar ve piyasada bu işi Avrupa normlarına göre yapanlar kalacaklar. Avrupa'da yalıtımcılar bir araya gelirler, tuğlacılar bir araya gelirler, sonra birbirleriyle bir araya gelirler tuğlacılar yalıtımcıların değerlerine uygun ürünler çıkarırlar. Türkiye'de bu olgu yok. PÜD bir dereliyle uğraşır, İZODER başka bir derdiyle uğraşır. Oysaki tüm yalıtımcıların tek bir derdi olması gerekir; yalıtım kalınlığını nasıl artırabiliriz? Burada birlikte çalışıp taş yünü üreticisinin de, camyünü üreticisinin de, XPS, EPS üreticilerinin de bir araya gelip üst bir çatı oluşturmaları gerekir. Yani 4 yapı olaca6 2 YALITIM • EKiM 2002 ğına aynı çatı altında birleşik bir yapı olması daha uygun olur. Yalıtım piyasasında etik oluşturulması gerekir. Avrupa'da da çok büyük bir rekabet var, fakat bu oluşumlar orada olduğuna göre Türkiye'de neden olmasın. Fakat bu kuruluşlar kendi aralarında çatışmaktan o duruma gelemiyorlar,bu durum da yalıtım sektörüne zarar veriyor. Bugüne kadar EPS'nin adının ne yazık ki çok kötü anılmasına neden olanlar, gerçek değerlerinin ortaya çıkmasına engel olanlar bizim gibi firmaların pazara girmeleriyle elenecekler. EPS'de iddialıyız, amacımızda hem EPS alanında yatırım yapmak, hem de kuru malzeme grubuna yatırım yapmaktır. Biz taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğinin farkındayız, zaten Austrotherm girdiği her ülkede mutlaka üretime yönelir. Sadece Avrupa'da değişik ülkelerde 6 fabrikamız var. En son Romanya'da EPS fabrikamız açıldı. Bugüne kadar bir ülkede kurulup da kapatılmış bir tek firmamız yoktur. İsmimiz garantimizdir. YALITIM: Uygulama ekiplerinin de sisteminiz kadar kaliteli olmasını, onların denetimini nasıl sağlayacaksınız? ERTUĞRUL ÖZALP: Onun iki çözümü var. Biri ekonomik, bir uygulamacı usta bir evde hata yapar, ikinci evde hata yapar sonuç olarak hatasını sürdürürse bir gün işten kovulacak ve piyasadan silinerek hatasının bedelini ödeyecektir Başlangıçta Türkiye pazarında yeni olduğumuz için bunlarla karşılaşacağız., bu durumu önlemek için seminerler düzenliyoruz, uygulamacı yetiştiriyoruz. Piyasada mevcut iyi uygulamacı olarak tanınan ustalarla ilişkiye geçiyoruz. Bütün uygulamalarımızı mutlaka kontrol ediyoruz. Bütün çabalarımıza rağmen hala yanlış uygulama yapan olursa onu da kara listeye alıyoruz. İleride işler çoğaldığında şimdiki kadar denetleyebilirmisiniz diye soracak olursanız tabii ki hacim büyüdükçe bürokratik bazı sorunların ortaya çıkması muhtemeldir. Hiçbir firma zaten uygulamalarını %100 denetliyorum diyemez. Böyle bir iddiada bulunamaz. Sisteminizi bayilere de vereceksiniz onlar da satacaklar. Her müşterinin peşinden polis gibi gidecek değiller, bu gerçekçi olmaz, ama şunu söyleyebiliriz; biz profesyonel ekipleri biliyoruz, bize bu konuda başvuracak müşterilerimizi onlara yönlendiririz, teknik desteğimizi veririz. Zaten biz bir Avusturya firmasının çalışanları olarak belirli bir disiplin çerçevesinde hareket ederiz. Bizi kuvvetli yapan bu disiplindir, uluslararası gücümüz de buradan gelir. YALITIM: Pazarlama stratejiniz nedir? ERTUĞRUL ÖZALP: Müşterinin küçüğü büyüğü olmaz. Fakat yine de firma içinde projeleri takip eden arkadaşlarımız var. Bayilik sistemimiz yok, henüz o aşamaya gelmedik o nedenle biz bölgelere göre ayrılmış yetkili satıcılık sistemimiz var diyoruz. Bayilik teşkilatı Türkiye'de iyi anlamda da, şirketinize çok kötü sonuçlar doğuracak anlamda da düşünülebilir. Biz bayiliğin belirli bir birikimden sonra verilmesine taraftarız. Bizim pazarımızda belirli bir süre çalıştıktan sonra bayilik vermeyi düşündüğünüz firmayı tanıyabiliyorsunuz. İş ahlakı, prensipleri belli olduktan sonra bayilik vereceğiz daha henüz o aşamaya gelmedik. Burada proje yürüten arkadaşlarımız olmasına rağmen direkt teklif vermiyoruz, bu işte uzmanlaşmış uygulama firmaları üzerinden projelere giriyoruz. Onlar uygulama ile birlikte malzeme teklifi de veriyorlar. Bazı müşteriler de uygulamayı ben yapacağım siz sadece bir süpervizör verin diyorlar. Her iki şekilde de çalışıyoruz. Eı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=