Yalıtım Dergisi 37. Sayı (Temmuz-Ağustos 2002)

dosya konuyu dosya konusu yapıp tartışma ortamı yarattığı için Yalıtım Dergisine teşekkür ederek konuşmama başlamak istiyorum. Hemen dikkatimi çeken bir soru var burada, "İş verenin çatı ile ilgili ayrı bir muhatabı olmalımıdır" doğru bir tespit. Çatının ne kadar önemli bir konu olduğunu ÇATIDER'in kuruluşu sırasında gördük. Çatıcıların bir araya gelmesi, sorunlara birlikte çözüm araması, bu oluşumun diğer derneklerle karıştırılmaması lazım. Çatı; malzemeleri, uygulamaları, detaylan ile mevzuatı ile ayrı bir konu. Çatının sözlük anlamıyla konuşmamıza başlayalım. Çatı "Çatmak"dan gelir. İki elemanı karşılıklı getirip çatacaksınız. Hepinizin bildiği gibi yeni bitirilen çatılarda, bir burcun fethedilmesigibi, bir zafer kazanılması gibi, en uç noktasına bayrak dikilir. Teknik olarak baktığımızda, çatıda hangi sorunlarla karşılaştığımızı irdelersek. Birinci planda su sorunu ile karşılaşıyoruz. Yeni teknoloji, yeni malzemelerle çözmeye çalışıyoruz. lsı, ses, yangın, buhar düfüzyonu gibi diğer sorunlar da önemli birer etken. Çevreyleolan ilişkisi var, görsel etkisi var. lfollanım özelliği var ki çatıyı kullanmayan milletlerin belki de birincisiyiz. Türkiye'de çatı boşluğu kullanılmaz. Çünkü bir açı vardır. % 33 diye kabul edilen bu açının imar yönetmeliklerine nereden girdiği de belli değil. Kiremit kaymasın, bağlama maliyetleri düşük olsun diye konulmuştur belki ama bu günkü teknolojide bunun bir anlamı kalmadı. Çatı alanının kullanılmaması demek, konut yapılarının 1/100 ünün buna elverişli olduğunu varsayarsak 1200.000 m' alanın kullanılmaması demektir. Çatıda terk edilmiş bir servet yatıyor. Bu alan değerlendirilebilse konut açığına ciddi katkısı olurdüşüncesindeyim. Çatı boşluğunun konut olarak tasarlanması, görsel olarak ta güzel sonuçlar ortaya çıkaracaktır. ÇATIDER'in bu konuda mevzuatta ciddi aşamalara neden olacak faaliyetleri 2 2 YALITIM• AGUSTOS2002 olacağını düşünüyorum. Çatının, yapının mimari bir parçası olduğu unutulmamalı, tasarımda bir bütünlük sağlanmalı. Zaman içinde çatılarda sıcak çatı, soğuk çatı noktasına geldik. Modern mimarinin göze hoş gelen ama ömürsüz olan sıcak çatı kavramına bir takım malzemeler ile çözümler getirmeye çalıştık. Ancak sıcak çatı riskli bir çatı olmaktan öteye gidememiştir. Şimdi endüstriyel çatılar üzerinde durmaya çalışacağım. Endüstriyel yapılarda da konut yapılarında olduğu gibi çatı birincil önem taşıyor. İşletmenin, prosesin gerektirdiği iç ortamdaki ısıtma ve soğutmanın rutubetin dengede tutulması gereken noktaların en önemli unsuru çatıdır. Bir çok endüstri tesisinde maalesef bu konuda felaketler yaşandı. Bu gün benim firmamın en büyük pazarını 6 yıl önce yapılmış poliüretan panellerin neden olduğu sorunların giderilmesine yönelik yenileme işleri oluşturuyor. Gidip yerinde incelediğinizde görüyorsunuz ki, hepsi panellerin ek yerlerinden açmış. Su kaçaklarının haricinde, bir işletmecinin inanamadığım ifadesiyle panel aralarından ( içeriye kar giriyor) demesini unutamadım. Bir halı fabrikasında gördüm,ek yerlerinden açan paneller, dişi ağrıyan adamın çenesini bağladığı gibi beton kirişlere tel ile bağlanmış üstelik şimdi çok rahatız diyorlar. Bir başka işletmede,( bir kağıt fabrikasında)çatıda ve oluk altlarında terlemeler başlamış panellerin ek yerlerinden içeriye su giriyor. Burada işiniz buharla damlama olursa ne olacak diyorsunuz, oluyor ama hiç olmazsa örtü vazifesi görüyor ve uçmadığını söylüyor.. Haklı adam çünkü birinci planda çatının orada kalması önemli. Ben bu konuda her ne kadar firmama bunların yenilenmesi ile iyi pazar buluyorsam da, Türkiye'de milli servetin heba olmaması açısından, yetersiz yalıtıma sahip ne olduğu belirsiz kalınlıkta bir takım panellerle onların bağlama şekilleri ile kısa vadeli çözümler üretilmesi bir şekilde önlenmelidir diye düşünüyorum .Sorularınız arasındaki, işverenin çatı ile ilgili ayrı bir muhatabımı olmalı konusu çok önemli. Burada muhatap kişi mimar veya müteahhit oluyor. Daha doğrusu mal sahibi üçüncü şahısların himmetine bırakılmış oluyor. İyi niyetine bırakılmış oluyor. LEVENTÜNÜVAR/ ÇATIDER: Burada iki önemli örnek gösterdiniz, biri halı biri kağıt fabrikası, bu tesisleri planlamak üzere ortaya çıkan mimarlar çok büyük suç işliyorlar. Ya ben bu işi yapamam desinler, yada yeni malzemeleri tanısınlar. Bir buhar kesicinin ne için kullanıldığını öğrensinler. Uygulamalarda buhar kesici sadece bir naylon olarak görülmekte ve bunun yeterli olduğu düşünülmektedir. Türkiye'de gerçek anlamda buhar kesici uygulaması pekgörülmedi. Sanayi yapılarında buhar kesici olarak kullanılan PE folyolar daha ısı yalıtımını döşerken paramparça olup gidiyor. Bu konunun öncelikle konuşulması lazım. Buhar kesici denen çatıdaki çok önemli bir katmanın hele hele endüstriyel çatılarda çok ciddi olarak konuşulması lazım. Örnek verdiğiniz yapılarda ki üretimi etkileyecek orandaki sorunlar gerçek buhar kesici kullanmanın getireceği 3-5 milyonluk farkı ödemeyerek koskoca endüstriyel tesisin durmasına neden oluyor. Polietilen folyo bir buhar kesici olarak kullanılabilir. Uygulama standardı da çıkarılır. Ama şu bir gerçek ki bu folyolarher defasında yırtılacaktır. Burada o parayı verip, o yatırımı yapan kişinin bunun yeterli olmayacağını anlamasıdır. Burada asıl yapılması gereken bilinçlendirme çalışması da odur. Buhar düfizyonu konuşuluyor da, buhar kesici ne mimarlar, ne mühendisler ne bizim sektör içinde konuşulmuyor. KORHAN lŞlKEL / PROTEM: Levent Bey konuşurken gördüğüm ve yaşadığım kondensasyon problemleri aklıma geldi. Biz bu konuyu İZODER olarak yö-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=