dosya Yabancı sermayenin Türkiye'deki yeri ve sektöre katkıları Murat Akın ARIKAN Thermaflex Form Genel Müdürü vabancı sermaye günümüzde tüm 1 ülkelerin önemle üzerinde durduğu ve ekonomilerine kazandırmak için cazip olanakların seferber edildiği bir konu haline gelmiştir. Yabancı sermayenin; gittiği ülkede iş ve istihdam olanakları yarattığı, oluşturduğu rekabet imkanları ile ihracatın önünü açtığı ve tüketiciye kalite/fiyat bağlamında avantajlar sağladığı, ülkeyi uluslararası platformlarda daha söz sahibi bir konuma getirdiği ve ekonomiye itici bir güç sağladığı herkesce bilinmektedir. Ayrıca yabancı sermaye vasıtası ile ülkeye yeni teknolojilerin ve makine parkının gelme imkanı da doğmaktadır. Yabancı sermaye ile birlikte doğal olarak sermayenin geldiği ülke ve yatırımın yapıldığı ülke arasında ek ticari imkanlar, turistik faaliyetler ve kültürel+teknolojik bilgi akışı da gerçekleşmektedir. Yabancı yatırımcıların doğal olarak yatırım kararlarında karlılık ve güven en önemli rolü oynamaktadır. Yabancı yatırımcılar yatırım yapacakları ülkenin kendilerine sunacağı imkanları detayları ile değerlendirmektedirler. Bunların başlıcaları; yatırımın yapılacağı bölgenin sosyoekonomik yapısı, arsa, bina ve işçilik maliyetleri,kaliteli ve kolay temin edilecek işgücünün olup olmadığı, vergi avantajları ve yatırımlara sağlanan diğer teşvikler, yerel ve ülke yönetimlerinin yabancı yatırımcıya yaklaşımları, bürokratik işlemlerin azlığı, bölgenin üretilecek ürün ve hizmetler için sağladığı pazar olanakları, finansman imkanları ve finansman maliyetleri,lojistik imkanları ve lojistik maliyetleri,hukukun işleyişi ve civar ülkelere ihracat yapma olanakları v.s. sayılabilir. Ülkemiz açısından bu durum değerlendirildiğinde; öncelikle ne devlet yönetimimizin ne de belediyelerimizin yabancı sermayeyi ülkemize çekebilmek için gerekli çabayı göstermediğini ve hatta bürokratik zorluklarla, yabancı yatırımcıyı "yolunacak kaz" zihniyetiyle bakıp sürekli ek bir takım talep ve beklentilerlerle usandırma yolunu seçtiklerini söylemek mümkün. Yine ülkemizde hukukun çok doğru ve hızlı işlemediği de hepimizin malumudur. Ayrıca yönetimlerde istikrar olmaması, bir yönetimin aldığı kararların bir sonraki yönetim tarafından tamamiyle değiştirilmesi yabancı yatırımcının ülkemize olan güvenini ne yazık ki azaltmaktadır. Dolayısı ile çok cazip pazar olanakları sunan,ortadoğu, Türki Cumhuriyetlerive Balkan ülkeleri arasında kritik bir coğrafi/lojistik konuma sahip, kaliteli ve ucuz işgücünün temin edilebildiği güzel ülkemiz maalesef komşumuz Yunanistanın ancak % l0'u kadar yabancı sermaye imkanından faydalanabilmektedir (Türkiye 5 katı büyük olduğu halde) Ayrıca ülkemize gelen yabancı sermayede risk ve güven faktörleri nedeniyleyüksek karlılık hedeflemektedir. Bu gerçekten çok üzücü bir durum. Biz Thermaflex Form olarak %50 Türk ve %50 Hollanda ortaklı bir firmayız. Kurulduğumuz 1996 yılından beri 2 kez yangın bir kez de deprem felaketiyle karşılaştık. Yaşanan ekonomik krizlerde bunun tuzu-biberi oldu. Ancak Hollandalı ortaklarımız yılmadan fabrikamızın her seferinde yeniden kurulması için büyük mücadele verdiler. Ne yazık ki bu mücadelemizdedevletin ve yerel yönetimlerin yeterli desteğini aldığımızı söyleyemeyiz. Firmamızın ismi "Thermaflex" bile Türk Patent Enstitüsü tarafından bir dönem firmamızda çalışan ve daha sonra formüllerimizi, teknolojik bilgilerimizi ve hatta ismimizi çalarak kendine firma kuran, kalitesiz mamulleri ismimizi kullanarak satıp kendisine haksız kazanç sağlayan,faturasız ve vergisiz bir ticareti ahlak kabul eden birine tescil edilmiştir. % 100 haklı olmamıza rağmen adaletin yavaş· işleyişi nedeniyle 4 yılı aşkın bir süredir davamız sürmektedir. Bu şartlar altında dürüst çalışan,kaliteli mal ve hizmet üreten sanayicilerin nasıl ayakta kalabileceği bir soru işareti.Yabancı sermayeyi ülkemize getirmek istiyorsak değiştirmemiz gereken çok şey var. Buna öncelikle düşünce sistemimizden başlamalıyız. Politikamızı ve politikacılarımızı da bu doğrultuda belirlemek zorundayız. El YALITIM• HAZiRAN2002 3 9
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=