Yalıtım Dergisi 30. Sayı (Mayıs-Haziran 2001)

dosya Sadık Özkan: Yalıtım malzemesinin satışını yapan firmalar, uygulama yapan firmalar nasıl eğitim alıyorlar? Üretici firmaların seminerlerinde bilgi alıyorlar. Ben o seminerlerin objektiv bilgi verdiğine inanmıyorum. O zaman yalıtım talebinde bulunacak insanların ve uygulama ekiplerinin doğru eğitilmesi gerek. Bu arada bir gücün, (burada derneğin) uygulamada belirli standartları ön gördüğü, aradığı hatta bu şekilde yapılacak dediği uygulamayı o şekilde yaptıracak yaptırımı olmalı. Başlarda belki uymaya çalışın der ama sonra buna uyuyorsanbenimüyemsindiyebilmeli. Levent Ünüvar: Şu anda Türkiye'de kesinlikle yanlış uygulamalar var. Hatta icat edilmiş bazı ürünler bile var. Dernek bir uygulama detayı kitapçığı hazırlamaya kalktığı zaman kime baş vuracak?Türkiye'dekibüyük üreticilere. Onların da bir çok yanlışları var. Sistemdeki yanlışlık şurada; Bu gün uygulamacı dediğimiz firmalara bakalım, kimdirbunlar? Ya bizim gibi kendi ithal ettiği malzemeyiuygulayan,ya da birüretici firmanın bayisi olan firmalar. Dolayısı ile zaten kutuplaşmış bir yapı var. Yurtdışında böyle bir organizasyon yok. Alınanya'da çalıcılar var, hangi uygulamada hangi malzeme gerekiyorsa onu uyguluyor. Bu çalıcılar birleşiyorlar, Çalıcılar Birliği'ni kuruyorlar. Bu birlik uygulamacıların kurduğu bir birlik olarak öyle saygın bir organizasyon ki Çatı ve Duvar fuarını düzenleyebiliyorlar. Bunlar kartvizitlerine bu birliğin logosunu bastıklarında çok ciddi bir denetlemeye tabii oluyorlar. Ama firma olarak bağımsızlar. Bizde de üretici firmaların süratle dernekten çıkmaları gerekir. İthalatçı olup sadece satış yapanların da çıkması gerekir. ----Sadece-satış-ve-uygulaına-firmalan---­ nın kalması lazım. Geriye bir tek bağımlılık kalıyor, biri bir firmanın öbürü diğer firmanın bayisi gibi davranmaktan kurtulabilirse, o zaman gerçek anlamda objektif çalışma koşulları sağlanır. O zaman uygulama ile ilgili eleştirilerimizde de şöyle bir sonuç çıkar. Örneğin bir uygulamacı firma düşünün bütün firmaların ürünlerini kullanabiliyor, işin tespitine gittiği zaman en uygun malzeme neyse onu uygulayacak, elindeki malzemeyi işe uydurmaya çalışmayacak. Esas problem kesinlikle firmaların bağımlılığı. Sipahi Başoğlu: Almanya'daki adam 2 yıl okulunda okuyor, çıkıyor 2 yıl uygulama yapamıyor. Bir başka uygulamacının yanında çalışıyor. Sonra belge alıyor, derneğe üye olabiliyor. Yaptığı işten çıkan her sorundan dolayı dernek her türlü yaptırımı uygulayabiliyor. Biz de sokaktan adam alıyoruz. Bu nedenle zaten uygulama standart!getiremezsin, yapıya, yapının bulunduğu yere, yapının gerektirdiği çalışma şartlarına göre detaylandırman lazım. Adam detayları atlamış çözememiş, ne yaparsan yap problem sürüyor. Ben dernekte ilk başta karşı çıktım uygulamacıyı, üreticiyi, satıcıyı aynı çatı altına almayın. Bunların menfaatleri çatışır zaten. Uygulamacı çok önemli, ürün seçiyor,satın alıyor. Baha Yılmaz: Dernek satıcı ve üreticiyi almasın, pekiyi dernekleşme düzeyine gelebilmiş uygulama firmalarımız var mı? Yapı denetim firmalarına şimdiye kadar yapılmamış düzeyde eğitim verildi. İnsana eğitim veriyorsunuz, sonuçta bu bilgiyi o insan kapasitesine göre alabiliyor. Sektörü 3 ayrı gruba ayırıyorsunuz ama ben şu anda 3 ayrı dernek yapısı olabileceğine inanmıyorum. Sadece uygulamacı derneği de olmaz. Sipahi Başoğlu: Üç ayrı dernek olur bir birlik altında birleşir. Baha Yılmaz: Pekiyi nasıl yapacaksınız, kimninle yapacaksınız? LevenÜt nüvarB:irincisi;"yapacakinsan var mı?" dediniz. Ben bir çok şeyin bunu yapacak insan yok diye yapılamadığını düşünüyorum. Bana göre yapabilecek çok da insan var. Ben, büyük üreticilerin, ithalatçıların bayileri ile dağıtım yapanların bu işten çekilmesi lazım dedim. Dernekleri kurmak zordur. Kurulduktan sonra artık büyüklerin çekilmesi lazım, biz de tam tersi onların ağırlıkta olduğu bir durum oluştu. Onlar çekildikten sonra satıcı ve uygulamacı kalıyor ki bana göre bu iki grup arasında pek fark yok. Satıcı aslında yapı marketlerdir. Bugün bakın Sipahi bey satıcımı, uygulamacımı, ithalatçımı? Ben de öyle ithalatçıyım, satıcıyım, uygulamacıyım. Türkiye'de madem böyle bir durum var, satıcı uygulamacı tarifini de ortadan kaldırmak lazım. O zaman üst gruptakilerin kendilerinin çıkması lazım. Bağımlılık olduğu için çıkmazlar. Bu işi yapabileceklerden biri de zaten şu anda derneğin başkanı. Eğitim verildi dediniz. Ben zaten verilen eğitimin şeklini eleştiriyorum. Birtakım firmalar gidiyor, kendi ürünlerini tanıtıyorlar. Verilen eğitim, şirket içi eğitim gibi oluyor. Dernek bir eğitim verecekse bunun bağımsız olması lazım. Sadık Özkan: Bu seminerlerde kime hitap ediyoruz? Bir yerin teknik müdürüne, şantiye şefine, proje müdürüne hitap ediyoruz. Onlara ne öneriyoruz,su yalıtımı yapacaksan şu ürünleri şuralarda kullanabilirsin. Kaç ürün öngörüyoruz? 2-3 tane. Konuşanlar kimlerse bağımlı olmaları nedeniyle belli ürünleri söylüyorlar diğer ürünleri söylemiyorlar. O zamanda ne ortaya çıkıyor. Levent Bey'in söylediği bitümlü membranla su deposu yalıtımı yapabileceğini zannediyorlar. Bu yanlışlar yüzünden hem ekonomik zarara uğruyor­ ·lar hem de malzeme-heba-oluyoL· Levent Ünüvar: Şurada konuştuğumuz her şey sonunda gelecek bir merciye dayanacak. Bir merci arayışı YAUTIM • HAZiRAN2001 2 5

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=