Yalıtım Dergisi 30. Sayı (Mayıs-Haziran 2001)

dosya Sipahi Başoğlu. tımı olsun, su yalıtımı olsun ithalatın rahatlamaya başlamasından sonra bu sektörler çok gelişmiştir. Geliştiği oranda da, şimdi yerli mallar haftası düzenlemeye çalışan üreticiler fayda sağlamıştırlar. Nasıl mı? Bitümlü kartonlarla üretim yapılırken, polimer bitüm örtüler ithal edildi piyasa oluştu ve ithalat başladı 8 yoğunluk EPS kullanılırken, XPS ithalatı başlayınca, 3-4 firma yine aynı şekilde üretime başlamıştır. Çeşitli malzemelerde hala bir takım eksiklikler vardır ki hala ithalat yapılmaktadır. Kalitesiz mal Türkiye'ye geliyor, bunu engellemek için yerli mal kullanalım derseniz, bu da yanlıştır. Kaliteyikorumanın yolu, insanlara kaliteyi öğretmekten geçer. Sipahi Başoğlu: Yerli mal dediğinin, nesi yerli.XPSüretiyorsun hammaddenin tamamı ithal, bitümlü örtü üretiyorsun, taşından, polyester keçesine, SBS hammaddesinden APP hammaddesinekadar yerli. Baha Yılmaz: Malzemenin ithal veya yerli olmasından ziyade kullanım amacına uygun olup olmadığı iyice araştırılıp ona göre kullanılmalı sadece fiyat baz olmamalı. Bu yüzden malzemenin yerli olup olmaması önemli değil. Sadık Özkan: Siz ithal ettiğiniz ürünlere ve kendinize güvenen firmalarsınız. İthalatta bir de şu var. Türkiye'ye o kadar çok kalitesiz malzeme giriyor ki, yasal ithal oldukları için kaliteli zannedilip satılıyorlar ve uygulanıyorlar ki hiçbir sertifikası yok,Türkçe bir açıklaması bile yok. Oysa ki tüketici kanununa göre basit bir teybin bile Türkçe kullanma klavuzu, garanti belgesi olması gerekiyor. Üründe de uygulamada da standardı oturtabilmek önemli. Bizim sektörde ürün standardı takip edilebilir, standarda uymayanların da satışını yasaklanabilirhale getirip piyasada dolaşımını engellenebilirsek o zaman elbette kaliteli ürünün ithal veya yerli olması önemsizleşir.Eğer kalitelisiTürkiye'de üretilebiliyorsa, siz de ithalat yapmazsınız veya üretilmeyeni getirirsiniz. Ama Türkiye'de gerek yerli üreticilerde gerekse yurtdışından gelen malzemelerde gerçekten ciddi kalite bozuklukları var. Az önce "Ne işe yarıyor" dediğiniz derneğin bir şekilde bunu disipline edebilmesi gerektiğine inanıyorum. LeventÇetinor: Ben bütün üyelere, geçtiğimiz dönemde, sentetik membranlar komitesi başkanı olarak mektup yazdım, Türkiye'ye ithal ettiğiniz, uyguladığınız, projelerde gördüğünüz, kendi portföyünüzde olan bütün malzemelerin birer örneğini, kataloğunu, teknik bilgilerini lütfen gönderiniz dedim. İzoder'in bir malzeme arşivi olması lazım. Bu malzemeler ile ilgili bir detay merkezi olması, bir bilgi merkezi olması lazım. Bunların hiç biri yok. Sektör sadece fiyat konuşuyor. Projeci ile müteahhidin, kimi zaman ihale mevzuatından kaynaklanan, üretici ile olan özel ilişkisi sektörün yönünü belirliyor. Bu da bizim dışımızda ancak birlikte yaşamak zorunda olduğumuz bir problem. Örneğin bir firma yurt dışından bir malzeme getirmiş, 27 DM/m2. Projenin böyle bir malzemeye ihtiyacı var mı? Ama o malzeme özellikle şartnameye yazdırılıyor ve 42 DM/m2'a satılıyor. Bu durumda malzemeninkalitesine mi bakılıyor, başka üreten yok tek başına projeye sokup satılmasına mı bakılıyor, yoksa bunun uygulama kalitesine mi bakılıyor. Bunların hepsi birer problem. Dernek üyesi firmayı dernek denetleyemiyorsa, kartvizitinde dernek üyesiyim yazmış, bakıyorsunuz detayı yanlış. Taahhütünde 10 cm bindirme yapacağım demiş, 3 cm yapmış. 2 kat uygulama yapacağım demiş 1 kat yapmış, bu firmadernek üyesi ise en azından kınama almalı. Gerektiği şekilde uygulama yapan firmalar ile birlikte o firmanın da dernek üyesi olarak kalması derneğin saygınlığını nasıl etkiler? Bu derneğin 140 üyesi de uygulamacı. Yani derneğin ana gelirini oluşturan aidatları ödeyenler uygulamacı. İzoder'in bu hususta yapacağı çalışmalar en cok bu uygulama firmalarını rahatlatacaktır. Sipahi Başoğlu: Mesleğin etik ve teknik kurallarına uyacağına, uymadığı takdirde yaptırımları baştan kabul ettiğine dair en azından bir taahhütname alınabilir. Bu piyasada uygulama yapanlara bir bakın, taahhüt yapanlara bakın, bir de niçin bu işi yaptıklarına bakın, o zaman zaten ortaya çıkıyor. Bitümlü yalıtım örtüleri ile bir uygulama yaptık, bir baktık ertesi gün 250 tane delik açılmış, hiç hesapta projede yokken adam filiz ekiyor. Hiç merak etmeyin biz delikleri izole ederiz dediler. LeventÜnüvar: O zaman başka bir toplantı konusu gündeme geliyorinşaat firmalarının yalıtım bilgisi veya bilgisizliği. Bir örnek de ben vereyim. Bitümlü uygulamada perapette kenar dönüyoruz. Seramikçi geliyor onları bir güzel kesiyor. Demek ki bir sonraki aşamanın uygulamacısı da eğitilmeli. Bizim sorunlarımızın temeli bilgisizlik. Derneğimizin kimlik arayışını bitirmesi lazım, mademki bu dernek üretici, uygulamacı, satıcı derneği o zaman başında da böyle biri olmalı. Bu nedenle şimdiki YALITIM•HAZiRAN 200123

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=