dosya ranı ıstıp yapıştırmak sanan insanlar inşaat piyasasında yer alıyorlar. Bir yalıtım uygulamasının nasıl yapılması gerektiğini inşaat mühendisi şantiye şefi bilmez, mimarların da bildiği bir şey yok. Demek ki yalıtım uygulamacısı olan insanlar bu işi biliyorlar ve şirketleşmiş olanlar daha güvenilir oluyorlar. Bugün artık yalıtım uygulamalarını profesyonel bu firmalara yaptırmak fikri yerleşmeye başladı. İnşaat firmaları, yalıtım işini üslenecek bu firmalardan malzemelerin ve uygulamanın sorumluluğunu almalarını istiyorlar. Bu aşamada uygulama firmalarının çalıştırdığı ekiplerin çok iyi yetişmiş olması lazım. Yaptığınız her yanlış uygulama, üzerine gelecek uygulamaya zarar verebilir. Yanlış uygulama yapan bir uygulamacı milyonlarca liralık yeniden yapılma maliyetine neden oluyor. Bu nedenle belli başlı yalıtım uygulamacısı firmaların bir araya gelip, uygulamacılar derneği gibi bir örgütlenmeyi sağlayıp, eğitim ve belgelendirme adına bir şeyler yapması gerekir. Bunu yapabilirsek uygulatıcının da kalitesi ortaya çıkacak. Bu gün nasıl belediyeler şantiyelerine TSE belgesi olmayan malzemeyi sokmuyorlarsa, biz de malzeme kalitesi gibi uygulama kalitesi anlamına gelen bir eğitilmiş personel güvencesini verebiliriz. Bir sıkıntı da yerli malzemeye güvenilmemesi. Türkiye'de üretici malzemesine güvendiğini söyleyemiyor. Uygulamacı hatasını malzemeye atıyor. Burada hein üretici hem de uygulamacı olmanın bizim için bir avantajı var. Ürettiğimiz malın teknik ve uygulama kalitesinin güvencesini verebiliyoruz. Uygulamacılar arasında bir bağlantı oluşursa optimum fiyatlar belirleyebiliriz. MUSTAFA İNCETEN İnceten İnşaat Şu anda bizim satışını yaptığımız ya- -lıtım•••malzeme!erinden;•••-İzocam?daİzopor için 30 günlük vade peşine, Foamboard'da TL üzerinden 60 gün 42 YALITIM• NiSAN2001 Fiyatların bir güven vermesi lazım. Evet herkes zamyapmakzorundaama şunu diyebilirler; bu ürünümün fiyatı budur, altında verememama üstünede 1 ay boyunca çıkmayacağım. vadeli alımlar, peşin ve dolar'a,Cam~ yünü 105 gün vadeliden, 60 günlere, taşyünü de 60 günden 45 güne çekildi. Şu anda diğer markalar gibi İzocam'ın da vadeleri geri çekilmiş oldu. Vade farkları % 6 idi % S'lere yükseldi. Assan peşin satıyor, Ondiline-Avrasya'da eski esneklik devam ediyor ama 3 liste ileri giden bir fiyat artışı oldu. Ode'ye 30 günlük çeki vermeden mal alamıyorsun. Bizim en büyük sancımız vadeler ve vade farkları. Biz bu koşulları müşteriye yansıtamıyoruz. Sürekli müşterilerimizle 60 gün çalışmaya alışmışız. Böyleyken birden bire getir peşinatını, getir 30 günlük çekini dediğimiz zaman sorun çıkıyor. Yanlış yönlere gidiyor. Zaten sınırlı olan müşterilerimizi de kaybediyoruz. Satış yapamazsak, dükkanı kapatıp gidecek miyiz? Bu zorlukları bizimle birlikte üreticinin de karşılıklı anlayışla paylaşması gerekiyor. Biz bu durumu tek taraflı göğüslersek, kar marjımızı yükseltmemiz lazım ki bu işi yapabilelim. Sürekli mal alan firmalar zaten fiyatları biliyorlar, öyle bir şansımız da yok. Ödemelerde büyük sıkıntılar var, işi gücü bıraktık tahsilatlarımızla uğraşıyoruz. Bu arada çeklerin büyük kısmı ödenmiyor. Ödenmeyince müşteriden vade farkını alamıyoruz. Ama üretici 1 gün için bile bu farkı alıyor. Bu kötü dönemde üreticilerden esneklik bekliyoruz. Bu esneklik olmazsa piyasanın şu anki kitlenmiş hali aşılamaz. Alt bayiler de bir sorun yok, onlar vadeli satışlarını yapabiliyorlar. Vade farkı alınmadığı için de rahat hareket ediyorlar. Altı depomuzda mal yığılı, bunun bir maliyeti var. Herkes küçülmeye çalışıyor, bu da çözüm değil ki. Yalıtımın artık büyümeye başladığı bir dönemde bayilerin küçülmesi ters görünüyor. Bu işin böyle gitmeyeceğinden eminim, onun için de karamsar değilim. Bu süreçte bayiler, üreticiler ve diğer bu işe gönül vermiş yalıtım sektöründeki insanlar, hep beraber, el ele sorunlara çözüm araması lazım. Fedakarlığın dağıtılmasında yarar var. Yalıtımda en büyük gelişme deprem bölgesinde, bayağı bir malzeme satıldı. Bu işi çok az karla ya da zararına alan inşaat firmaları şimdi ödeme güçlüğünde, en büyük darbeyi oradan gelecek paraların gelmemesinden yedik. Bu işin altından ancak büyük ve güçlü firmaların ayakta kalmalarıyla kalkabiliriz. Küçük firmaların ortadan kakmaması için üreticilerin desteği şart. Çünkü yalıtım· sektörü sadece büyüklerle yürümez. 3-5 firma ile yalıtımın halka yayılması mümkün değil. Herkesin belli bir kapasitesi var, ne kadar çok hareket olursa o kadar satış olanağı olur. Yoksa TS 825' çıkarmak için harcanan çabalar boşa gitmiş olur. Mümkün olduğunca fire vermeden devam etmeliyiz. Önemli olan karamsarlığa girip satışı durdurmamaktır.. Satış yapabilmek için neler yapabilirizi düşüneceğimize satışı durduralım gibi bir düşünce var piyasada. İnsanlar satış için gerekli aktivitelerde bulunmuyor, ilan vermiyor, pazarlamacılarını hiçbir yere göndermez hale geldiler, mal satmak o kadar cazip gelmiyor, öyle olunca kendi kendimize köstek vuruyoruz.Biz bunu yaparsakne TS 825'in anlamı kalır, ne yalıtım sektörü için verilen bunca emeğin bir anlamı kalır, ne de bunca büyük paralar harcanarak yapılan tesislerin anlamı kalır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=