Yalıtım Dergisi 29. Sayı (Mart-Nisan 2001)

Gürültü Kontrolü ve Ses Yalıtımı İle İlgili Genel Bilgiler<*> SadıkÖZKAN 2D Yapı Düzensiz yapılı, farklı frekans bileşenlerine sahip, rahatsızlık hissi uyandıran, istenmeyen sesler topluluğuna gürültü denilmektedir. Sesin bir boyutu olarak karşımıza çıkan gürültünün, insan fizyolojisive psikolojisi üzerinde olumsuz etkileri, özellikle son 10-15 yıldır yapılan çalışmalarla ortaya çıkmıştır. Ayrıca gürültü iş verimini düşürmekte ve iş kazalarına yol açmaktadır. Gürültü olarak adlandırılan sesler genellikle 60-4.000 Hz frekans aralığında ve 60-130 dB aralığında kabul edilmektedir. Bununla birlikte, bulunulan süre ve kişinin eylemine göre kabul edilebilir üst seviyeler belirlenmiştir. 8 saat çalışma esasına göre; zihinsel çalışma yapılan ortamlarda kabul edilebilir üst seviye 55 dB iken, bedensel çalışma yapılan ortamlarda üst seviye 80 dB'dir. Gürültünün insan üzerindeki olumsuz etkileri tahmin edilenin tersine düşük seviyelerden itibaren başlayabilmektedir. Gürültünün genel olarak kişi üzerindeki psikolojik ve fizyolojiketkilerini ise şu şekilde sıralayabiliriz: Yorgunluk,sinirlilik, saldırganlık hali. Hafıza değişiklikleri. Sosyal davranış bozuklukları. Geçici ve kalıcı işitme kayıpları. Solunum ve dolaşım sistemi. bozuklukları. Hormon dengesizlikleri. Görme ve renk algılama güçlüğü. 2 4 YALITIM• NiSAN 2001 İstemli kaslarda istem dışı hareketler. Kadınlarda sakat, ölü ve erken doğumlar. Yapılan araştırmalarda; bir ofis ortamında gürültünün 75 dB'den 55 dB'e indirilmesi ile çalışanların performansında % 20'ye varan artışlar; endüstriyel ortamlarda ise gürültü düzeyinin 10-15 dB aşağı çekilmesi ile üretimde %8-12 düzeyinde artışlar saptanmıştır. Gerek gürültünün insan üzerindeki etkileri, gerekse ses yalıtımlı ve akustik düzenleme gerektiren mekanlara olan ihtiyaçların artması nedeniyle ses ve gürültü konulu çalışmalar günümüzde büyük bir önem kazanmıştır. Gürültü kontrolüne yönelik çalışmalar şu alt başlıklarda incelenmelidir: Kaynakta Alınabilecek Önlemler: Gürültüye neden olan kaynakta alınması gereken önlemler olup, öncelikle yapılması gereken çalışmalardır. Çevrede Alınabilecek Önlemler: Kaynağın bulunduğu ortamda veya kaynakla etkilenen arasında alınması gereken önlemler olup, kaynakta önlem alınamaması ya da yetersiz olması durumunda yapılması gereken çalışmalardır. Kullanıcıda Alınabilecek Önlemler: Yukarıdaki çalışmaların yapılamaması ya da yetersiz kalması durumunda, ortamı kullanan kişilerde korunmayayönelik alınabilecek önlemlerdir. SESLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR Akustik Düzenleme Amaçlı Çalışmalar: Bu tür çalışmalar genellikle işitsel konforun önemli olduğu, bireylerin dinleme ya da izleme eylemi içinde olduğu, ses kayıt işlemlerinin gerçekleştirildiği ortamlarda yapılması öngörülen çalışmalardır. Bu tip mekanlarda çeşitli ses yönlendirici elemanlar ve farklı tiplerde ses sönümleyici malzemeler kullanılabilir. Bu konuda yapılan çalışmaların yanlış veya yetersiz olması, işitsel konforun bozulmasına, yanlış ve yetersiz algılamalara neden olabilir. Bu nedenle farklı amaçlı mekanlar için belirlenmiş farklı reberverasyon süreleri öngörülmüştür. Bu değerlerin sağlanmaması örneğin bir müzik parçasının dinlenmesi sırasında bazı seslerin kaybolmasına, bazı seslerin gereğinden çok ön plana çıkmasına neden olabilir.Ya da birçok sinema salonunda olduğu gibi, gereğinden çok ses yutucu malzeme kullanılması ile seslerin iyi işitilememesine ve bu yüzden ses düzeyinin arttırılması sonucu bitişik salona ses geçişine neden olabilmektedir. Ortam SesiniAzaltmayaYönelik Çalışmalar: Bu tür çalışmalar, genellikle sanayide üretim holleri, çok fazla çalışanın olduğu açık ofis ortamları veya kalabalık restaurantlar gibi mekanlarda yapılması gerekli çalışmalardır. Gürültünün yüksek olduğu mekan bir çalışma ortamı ise; çalışanların performansları düşecek, gürültü düzeyine ve bulunulan süreye bağlı olarak (•) Bu yazı Sadık Özkan'ııı Eskişehir Yalıtım 2001 Kongresindeyer alanbildirisinden alınmıştır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=