Yalıtım Dergisi 28. Sayı (Ocak-Şubat 2001)

toplantı lara yapılıp üzerinin sıvanması konusunda pazarda ciddi bir araştırma var. Çünkü bu şekilde yapılacak olan uygulamanın maliyeti, plakalı uygulamalara göre ciddi şekilde düşük ve ucuz. Dolayısı ile orada bulunabilecek bir çözümün doğru olabileceği düşüncesi var. Bunu düşünenler; yoğunluğun, kalınlığın, yapılacak yalıtımda ne gibi bir etkisi olduğunu düşünmüyorlar. Bizim ağırlıklı olarak bunları ortaya koymamız lazım. Gerçekten çok basit ve tüketicilere net mesajlar verecek bilgileri bu dergiye koymamız gerekir. Mekanik bir sabitleme ile plakayı yapıştırma arasındaki fark nedir, ne olursa yanlış olur, ne olmazsa yanlış olmaz? Başka bir örnek; çok kalitesiz bir seramik yapıştırıcısıyla plakaların yapıştırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Çatıda kullanılmak üzere üretilmiş bir XPS'nin duvarda kullanıldığını görüyoruz. Kaynak israfını önlemek açısından, basit ama faydalı bilgileri vermek gerekli. Net çözümleri düşünülmeden betopan üzerine uygulamalar yapılmak isteniyor. Çelik konstrüksiyon binalarda, yalıtımın nasıl yapılacağı düşünülmeden işlere girişiliyor. Detaylar düşünülmeden yapılınca doğru bir iş bile kötü oluyor. Basit uygulama çözümlerinin özellikle uygulamacılara, mimarlara, inşaat mühendislerine yönelik olarak dergide yer almasını öneriyorum. Mimarlık Fakültesi'nde ders veren bir hoca ile içten/dıştan yalıtım konusunda anlaşamadık. Aramızdaki konuşmalar sonucunda neden böyle düşündüğümüzü hocamıza anlatarak, doğru bilgi konusunda kendisini ikna ettik. Demek ki sektörün gelişimi ve pazarın bilinçlendirilmesi için bilgi alışverişine ihtiyacımız var. EPSile XPS arasındaki fark? Hangisi iyidir, hangisi kötüdür? Avrupa'da bazı ülkelerde EPS'nin çok yoğun kullanıldığını, XPS'nin daha az kullanıldığını görüyoruz. Biraz daha ileri gidip o ülkelerin petro-kimya sanayilerine baktığınız zaman, hangi ülkede hangi tür malzeme bir yan ürün olarak çıkıyorsa, onun yalıtımda öne çıktığını görüyorsunuz. Yani devlet politikaları ile de ilgili kullanım tercihi. Bu malzemelerin birbirlerine göre olumlu olumsuz yönleri var. Teknik açıdan ise XPS'nin su basman seviyesi altında kullanımının uygun olduğu, duvar yüzeylerinde EPS'nin veya mineral yünün uygun olduğu, çatı ve zemin yalıtımında ise (yatayda) XPS'nin uygun olduğu ancak aralarındaki farkın çok olmadığı görülüyor. lstanbul'da büyük paralar verilerek satın alınan dubleks villaların sahiplerinden duymaya başladık. Büyük miktarlı yakıt faturaları geldikçe yalıtımsız olan bu binaları nasıl yalıtırız diye talep oluşturmaya başladılar. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldular. Bu talepler şimdi geleceğine, yapı üreticisinden gelseydi, bina yapımı anındaki maliyetler göreceli olarak düşük olacağından daha doğru olurdu. Cihan KALAY lzopoli Borkan A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Öncelikle, sektördeki tek tarafsız yayın olduğunuzu düşünüyorum. Bir vakıf kuruluşu olmadığınızı, bu dergiden para kazanmak zorunda olduğunuzu da biliyorum. Ben uzun yıllardır yalıtım ile az veya çok ilgili işlerde bulundum ve elimden geldiğince gelişmeleri takip etmeye çalıştım. Adı yalıtım ile başlayan birçok toplantıyı, sempozyumu ve çalışma gruplarını izledim. Yıllardır hep aynı kişilerin konuştuğunu ve hep aynı kişilerin izleyici olarak geldiğini, kadronun hiç değişmediğini gördüm. Aynı kişiler hep aynı şeyleri söylediler. Sonuçta biraz kısır bir sektörün içindeyiz. Benim yıllardır gördüğüm, yalıtım sektöründe bulunanların ana amacı yalıtım sektörünü büyütmek değil, birbirinin pazarından pay kapmak. Hep beraber olalım da insanımıza yalıtımın cidden önemli bir konu olduğunu, sadece yalıtım malzemesi üreticisi ve ilgili üniversite elemanlarının değil, sıradan insanlar için de son derece önemli olduğunu anlatalım denmiyor. Yalıtımın önemini geniş kesimlere anlatabilmek bir parça sizin de göreviniz gibi görünüyor. Yalıtım malzemesi üreticileri doğal olarak sektöre, kendi ürettikleri malzeme gözlüğü ile bakıyorlar. size reklam verenleri kırmamanız gerektiği ortada, yaşamanız için bu gerekli. Fakat sizin yalıtım sektörünün bütününü kucaklamanız lazım. Sayfalarınızda, Türkiye'de bulunan veya bulunmayan, pahalı veya ucuz, her türlü geleneksel veya yeni bulunmuş yalıtım malzemelerinden bahsedilebilmeli. Bugün bir yalıtım malzemesine çok sayfa ayırmanızı eleştiren bir firma, yarın eleştirdiği ürünü üretebilir. Sizin tarafsızlığınızı korumanız gerekiyor. Yalıtımın gelişmesinde kendi rolünüzün önemini bildiğinize inanıyorum. Bu bağlamda, derginizin ulaşabildiği yerlerin çoğalmasının sektöre de faydası olacağını biliyorum. Sektörümüzde, kendi malzemesinin sadece iyi yönlerini, alternatif malzemelerin de kötü yönlerini görmek ve söylemek gibi bir hastalık halen mevcut. Yalıtım Dergisi'nin bu konuda da tarafsızlığını koruyacağına inanıyorum. Bu konu çok önemli, örneğin bir tekstil firması sahibinin inanarak "sandviç panelin, ısı yalıtımının panelin kenarından aktığını" anlattığını dinledim. Olumsuz özellikler saklansın demiyorum ama sürekli olumsuz özellikleri ve karalamaları dinleyen bir müşterinin (ki yalıtımın önemini kavramamış olma ihtimali yüksek) karar verme sürecini ve yalıtıma bakışını düşünmek gerekir. Yalıtım Dergisi'ne bir önerim var; piyasadan kendisinin toplayacağı yalıtım malzemelerine testler yapsın veya yaptırtsın ve karşılaştırmalı sonuçlarını yayınlasın. Bu testlerin metotları yine yalıtım malzemesi üreticilerine danışılarak belirlenebilir. Her sayıda deYAL/TiM • ŞUBAT 2001 2 1

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=