Yalıtım Dergisi 26. Sayı (Eylül-Ekim 2000)

söyleşi meliyiz. Yalıtımın polisiye tedbirlerle ve mecburi standartlarla çok gelişeceğine ben inanmıyorum. Dahası diğer meslekdaşlarım gibi bir bayram havası yaratılmasından yana değilim. Ben TS 825 den sonra hiçbir şekilde artık daha çok para kazanacağız diye bakmadım. Asla yeni yönetmeliğin bir bayram gibi kutlanmasından yana da değilim. Bence yalıtımın ülkemizde gelişmesinin önünde üç engel var. Birincisi ekonomik koşullar. Kişi evini yaptırırken önce kapısına, seramiğine, vitrifiyeye bakıyor. Parası yetmediği yerde de önce yalıtımdan taviz veriyor. ikincisi Avrupa ile karşılaştırırsak; Ülkemizde insanların kendi evini yaptırma oranının oldukça düşük olduğunu görürüz. Türkiye de yapsatçı müteahhitler gerçeği yalıtım için ciddi bir farklı ortam yaratmaktadır. Üçüncü olarak tüketicinin, kamuoyunun bilgilendirilmesi geliyor. insanımız yalıtıma sadece enerji tasarrufu yapacağım diye bakmak yerine artık daha konforlu iç mekanda yaşayacağım da demelidir. Sonuç olarak toparlamak gerekirse TS 825 önemli bir gelişmedir. Ancak bu noktayı yeterli görmemeliyeiz. Hemen yapı fiziğini ilgilendiren diğer alanlarda, örneğin yangın standardı gibi yeni yönetmeliklerle TS 825 desteklenmelidir diye düşünüyorum. Yalıtım uygulamalarına çok dikkat etmeliyiz. Doğru malzemeyi doğru uygulama ile birleştirir ve kamuoyunu çok yönlü bilgilendirebilirsek mesafe alırız diye düşünüyorum. Yine tekraralamak istiyorum yeni yönetmelik, mecburi standart asla polisiye tedbirlerle başarılı olamaz. Bizler yalıtım sektörü olarak konuyu takip etmeli ve ilgili alanlarda yeni standart ve yönetmeliklerin gecikmeden hazırlanmasının yardımcısı ve takipcisi olmalıyız. YALITIM: lsı yalıtımından sonra su yalıtımına gelirsekneler söyleyeceksiniz. LEVENT ÜNÜVAR: Su yalıtımında durum daha içleracısı. Su yalıtımı malzemesi üreticilerimiz olsun, ithalatçılarımız olsun su yalıtımı konusunda çözüm paketi oluştururken müşterilerine teknik bilgi aktarımında bulunmuyorlar. Bunu söylerken ben kendimi asla dışında tutmuyorum. Piyasada farklı teknik özelliklerde farklı fiyatları olan çok çeşitli malzeme bulunmasına rağmen, uygulamalarda veya satın almalarda dikkat ediyorum çok fazla bilgimiz olmadan bilinçsizce seçimler yapılıyor. lginçtir, mesela ülkemizde bazı bitümlü membranların şalomayla uygulandığını ben bugüne kadar ne Almanlara ne de Avusturyalılara inandırabilmiş değilim. 2 milim malzemeyi mümkün değil şaloma ile yapamazsınız. Ama bu böyle, ürün ne kadar kaliteli olursa olsun, bizim millet olarak detay başarımız bazen negatif sonuç doğuruyor. Olmaması, yapılmaması gereken durumlarda bile başarılı olabildiğimiz için, bu tüketici açısından çözüm alamadığı bir yalıtım yaptırması sonucunu doğuruyor. Su yalıtımı pazarında maalesef çoğunlukla fiyat bazında rekabet belirleyici olduğu için yetersiz, yanlış malzeme ile uygulamalar yapıldığına çoğunlukla şahit oluyoruz. Su yalıtım malzemesi ithal edenler Türkiye'de belli boşlukları doldurmaktadır. Bir ithalatçı olarak bizim de belli bir ürün gamımız var. Türkiyede rekabet şansı olan ürünleri getirerek yalıtım pazarının kullanımına sunuyoruz. Su yalıtımından konuşurken bir yanlış anlama var onu vurgulamak isterim. SBSve APP arasında, efendim APP sıcağa dayanıklıdır, SBS değildir diye bir yanlışlık yapılıyor. Sıcağa dayanıklı dendiğinde bahsedilen 100 küsur derecedir. Bu, sıcağa dayanım değilde; SBS in üzerinde durulması gereken özelliği esnek olması iyi yapışmasıdır. Deprem gündemi olan ülkemizde bu konu özellikle önem kazanıyor. Sonuçta söylemek istediğim şudur. Herhangi bir malzemeyi kötülemek yerine süratle ilgili uygulama standart ve uygulama yönetmeliklerinin çıkarılması su yalıtım ürünleri için artık gereklilik haline gelmiştir. Su yalıtımı hata affetmeyen bence en az ısı yalıtımı kadar önem vermemiz gereken bir konudur. YALITIM: Levent bey sırasıyla gidiyoruz. Bu bağlamda yangın yalıtımı ile ilgili neler söyleyeceksiniz. LEVENT ÜNÜVAR: Yangın konusu da tabiki çok önemli. Çünkü burada insanların enerji tasarrufu, sağlıklı ortamdan çok, ciddi yaşamsal tehlike söz konusu. Maalesel Türkiye'de yangınla ilgili bir standart bulunmamakta. Almanya'da bu konuda 4102 yangın standardı mevcut. Bizde de artık malzeme bazında yanıcı, zor alev alan, alev geciktirici vs tanımların netleşmesi ve bir standarda kavuşması lazım. Yangın ile ilgili olarak bir de dikkat ederseniz ölümler büyük çoğunlukla zehirlenmeden olmaktadır. Ülkemizde bu konuda da çok bilgisiz olduğumuzu söylemeliyim. Genel olarak baktığımızda da bizim bir Amerikalı, Alman, Fransızdan farklı olmadığımızı düşünüyorum. Ne konfor ne de enerji tasarrufu açısından YALITIM• EKiM 2000 4 1

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=