Yalıtım Dergisi 25. Sayı (Temmuz-Ağustos 2000)

dosya '' Geçen yıl inşaat sektöründeki küçülmeye karşın yalıtım sektöründe büyüme kaydedilmiştir. Bu durum yalıtım anlamında sektörde faaliyette bulunan firmalar açısından yapacağımız çok şey olduğunu göstermektedir. Sabırla ve inalla bunları yapmak zorundayız. ' ' YALÇIN KAYAARASI IZOTOPRAK PAZARLAMA ŞEFi 1963 yılında mimarlık okulundan mezun olduğum yıllarda manzaraları gösteren büyük pencereler açmak bir 2 8 YALITIM • ACUSTOS2000 m' yapılan yere 30 m3 malzeme kullanılırken, bu 50 m''e çıkacaktır. Avrupa'daki aynı iklim kuşağında yer alan ülkelerle kıyasladığımızda, ülkemizde ısı yalıtım malzemesi kullanımının komik sayılabilecek bir düzeyde olduğu görülmektedir. Fransa'da 17-18 milyon m3 Almanya'da 30 milyon m' olan bu rakkam, ülkemizde de pek sağlıklı olmayan tahmini rakamlara göre 2 milyon m3 düzeyindedir. Kaldı ki bu ülkelerde de inşaat sektörü ülkemizdeki kadar canlı değildir. Yılbaşından beri enflasyonu düşürebilmek için inşaat sektörünün politik olarak durdurulması bir kaosa neden olmuştur. Zira inşaat sektörü ülkemizin lokomotif sektörlerinden biridir. Geçen yıl inşaat sektörü % 12 oranında küçülmüştür. Bu yıl DIE'nin üç aylık verilerine baktığımızda diğer sektörlerde artış görülmesine karşın inşaat sektöründe% 2.5 düşüş gözlenmektedir. Tüm bu olumsuzlukların yanında yapı denetimi ile ilgili KHK ayrı bir kaos teşkil etmektedir. modaydı. Ülkemizde kimsenin yalıtımdan enerji tasarrufundan haberi yoktu. 1974 Enerji Krizi ile birlikte tüm dünyada enerji kullanımını azaltmaya yönelik tedbirler alınmaya başlandı. GeSöz konusu kararname ile ilgili belediyeler ve bayındırlık il müdürlükleri de yeterli bilgiye sahip değiller. Yeterli sayıda denetim firması kurulmaması, zorunlu yapı sigortasının sigorta firmalarınca kabul edilemez olarak nitelendirilmesi gibi etkenler inşaat ve yalıtım sektörlerinin önünde engel teşkil etmektedir. Bu sektörlerin önündeki engelleri kaldıracak düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekmektedir. Geçen yıl inşaat sektöründeki küçülmeye karşın yalıtım sektöründe büyüme kaydedilmiştir. Bu durum yalıtım anlamında sektörde faaliyette bulunan firmalar açısından yapacağımız çok şey olduğunu göstermektedir. Sabırla ve inatla bunları yapmak zorundayız. TS 825'in çıkmasıyla her şey bitmemiştir. lstanbul'daki yapıların % 60'ının kaçak olduğunu düşündüğümüzde, bazı standartların zorunlu hale getirilmesinin yeterli olmadığını kavrayabiliriz. Bu anlamda yalıtım halka mal edilmesi gereken bir olgudur. rek yapılan şartname değişiklikleri ve gerekse halkın yalıtıma özendirilmesi ve desteklenmesiyle büyük başarılar elde edildi. Örneğin Fransa 20 yılda dışarıdan aldığı petrol miktarını 120 milyon tondan 60 milyon ton' a indirdi. Gelişmiş ülkelerde vergi iadeleri ve kredilerle mevcut yalıtımların arttırılması sağlandı. Türkiye'de ise 197580 yılları arasında örneğin lstanbul için duvarlarda 2 cm çatı da ise 5 cm cam yünü kullanımı yeterli olduğu bir şartname çıkarıldı. Avrupa'da sürekli artan bu yalıtım kalınlıkları son yıllarda örneğin Almanya'da çatılarda 3040 cm duvarlarda ise 10-15 cm' e kadar çıkmıştır. Sonraki yıllarda lstanbul Belediyesi hava kirliliğini önlemeye yönelik olarak Çevre Koruma Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk başkanlığında bizim de içinde yer aldığı-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=