dosya (üç) ay erteleme yolunu seçmek. Bu kadar ciddiyetten ve sorumluluktan uzak davranabilmek; bunca deprem "ŞEHITIMIZE" saygısızlıktır. Yetkilileri acilen hukuka, bilime ve mesleğe saygıya davet ediyoruz. TMMOB'a Bağlı Odaların lzmir Şube'lerinden Ortak Açıklama: Yapı denetimi, kamusal alanın dışına çıkartılarak tekelleştirilmektedir. 595 sayılı "Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname", 57. Hükümetin; 17 Ağustos - 12 Kasım depremlerinden ders almak bir yana, deprem sonrası oluşan ortamı da kullanarak yeni koşullarda rant paylaşımına hukuksal bir altyapı oluşturmak çabasıdır. 1950'Ii yıllardan bu yana uygulanmakta olan sosyo-ekonomik politikalar bir yandan tarımdan sanayiye kaynak aktarımını ve kırdan kente göçü hızlandırırken, diğer yandan metropol kentlerin doğuşuna ve kentsel alanlarda büyük toprak rantlarının oluşumuna yol açmıştır. 1980 sonrasında uygulanan neo-liberal politikalarla Türkiye ekonomisi üretimden adım adım uzaklaştırılarak "rant" eksenine oturtulmuştur. 17 Ağustos ve 12 Kasım Marmara depremlerinin ardından, yapılaşma sürecinde rant paylaşımı uğruna planlama ve denetimin devre dışı bırakıldığı, doğanın dengelerinin yok sayıldığı, bilimsel gerçeklerin gözardı edildiği bütün açıklığıyla gözler önüne serilmiştir. Depremden ders alınarak ülkemizin imar hukukunun, planlama, toprak kullanımı, çevre, kentleşme, ulaşım, altyapı ve bina yapımı ile bütün bu süreçlerin kamu adına denetiminin bir bütünlük içinde ele alınması beklenirken, 57. Hükümet 1 O Nisan 2000 tarihli resmi gazetede yayınlanan 595 sayılı "Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname"yi çıkarmıştır. Bu KHK; ders almak bir yana deprem sonrası oluşacak ortamı da kullanarak, rant paylaşımına yeni koşullarda hu3 2 YALITIM • HAZiRAN 2000 kuksal bir altyapı oluşturma çabasıdır. Bu kararname; 1. "Yapı"yı tek başına ele almakta, yapı üretimini tümüyle kamusal denetim alanı dışına çıkarmaktadır. 2. Göstermelik olarak sözünü etse de yerel yönetimleri, Meslek Odalarını denetim alanından dışlamaktadır. Kararnameyi hazırlayan Bayındırlık ve iskan Bakanlığı, TMMOB ve Odalarımızın alanına müdehale ederek, Anayasa'yı ve yasaları çiğnemektedir. 3. Hazırlık süresinin uzunluğuna karşın, katılımcı bir tarzda değil, TMMOB ve Odalarımızın görüşleri tümüyle reddedilerek Bayındırlık ve iskan Bakanlığı'nın istediği ve altı ay önce ilk önerdiği biçimiyle çıkartılmıştır. 4. Yapı sektöründeki büyük müteahhitlik firmaların kuracakları kardeş yapı denetim kuruluşları ile işbirliği içinde tümüyle kamusal denetim dışında kalmalarını sağlayacaktır. Yapı denetim kuruluşlarının % 49 hissesinin uzman olmayan kişilere ait olması konunun bilimsel ve teknik olarak ele alınmadığının bir başka kanıtıdır. 5. Yapı denetim tekelleri oluşturulacak, başlangıçta denetim alanından dışlanan serbest çalışan mühendis ve mimarlar çoğunlukla proje alanından da dışlanacaklardır. 6. Oluşacak maliyet artışı ve yapı denetim tekellerinin küçük ölçekli yapılara ilgisinin az olması nedeniyle küçük yapılaşma eğilimi beslenecektir. 7. Geçici, 4. Madde ile 12 yıllık deneyimi olan mühendis ve mimarlara Odaları tarafından uzmanlık belgesi verilmemesi durumunda bu belgenin Bakanlık tarafından verilmesi olanağı yaratılmakta, bu alanda da belli siyasi partiler için siyasi bir rant ortamı yaratılmaktadır. Yalnızca 12 yıllık deneyime bağlı olarak yapılan, "uzmanlık" tanımı, son derece eksik ve yanlış bir düzenlemedir. "Uzman mühendis ve mimar" tanımları bu yetkilerin elde edilme biçimleri Anayasa'çıın 27. Maddesinde güvence altında bulundurulan "bilim ve sanat hürriyeti" kapsamında kalmaktadır. Anayasanın 27. Maddesini kapsayan temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin kanun, Anayasa'nın 91. Maddesine gqre Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenemez. TMMOB ve Odaları böylesine eksik bir tanımlamayla yapı denetimi gibi çok önemli bir işlevin sağlanamayacağını defalarca ilgili bakanlığa iletmişlerdir. Uyarı ve önerileri dikkate almayan anlayış nedeniyle Odalar bu sorumluluğa ortak olmayacaktır. Hükümet bu Kanun Hükmünde Kararnameyi uygulamaktan vazgeçmeli, TBMM'de imar Hukuku'nun ilgili tüm tarafların da katılımıyla bütünlük içinde ele alınarak yenilenmesi sağlanmalıdır. TMMOB, kamuoyunu aydınlatmak, hükümete, siyasi partilere ve parlamentoya sorumluluklarını hatırlatmak için her türlü çabayı gösterecektir. Başta mühendis ve mimar milletvekilleri olmak üzere tüm üyelerimizi ve kamuoyunu duyarlı olmaya; rant paylaşımını ve tekelleşmeyi rahatça sürdürme hayali kuranlara karşı durmaya çağırıyoruz. il
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=