Yalıtım Dergisi 218. Sayı (Mart-Nisan 2025)

İKİ AYDA BİR YAYINLANIR • MART-NİSAN 2025 YIL: 29 • SAYI: 218 • 120 TL. • ISSN 1302-8057 www.yalitim.net SÖYLEŞİ GÜNCEL TS 825:2024 BİNALARDA ISI YALITIMI KURALLARI DOSYA YALITIM SEKTÖRÜNDE “KADIN” BAŞARI DEMEKTIR HEKIM YAPI PAZARLAMA VE SATIŞ KOORDINATÖR YARDIMCISI AYSUN ECIN

katalog.yalitim.net ürün grubu bin kullanıcı-ziyaretçi kayıtlı firma Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. b2bmedya.com

2 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 MART-NİSAN 2025 • SAYI: 218 • www.yalitim.net IÇINDEKILER 04 Haber TS 825:2024 Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı ile İlgili Yenilikler Timur Diz İZODER Genel Sekreteri Beyza Tanyol İZODER Teknik İşler Eğitim Sorumlusu 24 Güncel Depremi Önleyemeyiz Fakat Kalitesiz Yapılaşmayı Önleyebiliriz! Alper Doğruer BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı 32 BITÜDER'den POLIDER Sektörde Bir Adım Önde… Zeynel Çapar POLİDER Yönetim Kurulu Başkanı 34 POLİDER'den BOSTİK Yapısal Tamir ve Güçlendirme Harcı RENO C740 SR4 Flokser Kimya’dan Yeni Ürün: CreaInject 90 46 Ürün Yalıtım Sektöründe “Kadın” Başarı Demektir 36Dosya Yapı sektörünün Küresel Vitrininde Yalıtım Verimliliği Sağlayan Malzemeler Var Nükhet Tercan Yıldırım Ravago Bina Çözümleri Bitümlü Membran Satış ve Pazarlama Direktörü 31 BAU 2025 Yılın Profesyoneli Aysun Ecin: “İş Hayatıma Yön Veren Felsefemi; Güven, Ekip Ruhu ve Sürekli Gelişim Diye Özetleyebilirim” 42 Söyleşi

3 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 SUNUŞ TS 825:2008 standardı 01 Nisan 2025 tarihine kadar uyulması zorunlu standarttı. 2019 yılının sonlarında başlatılan revizyon çalışmaları için TSE tarafından; T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Başkanlığında Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı, MMO ve İZODER’in de içerisinde yer aldığı STK’ların temsilcilerinden oluşan revizyon komitesinin çalışmalarıyla hazırlanan standart tasarısı, TSE’ye mütalaaya sunulmak üzere teslim edilmiş, mütalaa süreci 21 Mart 2024 tarihinde tamamlanmıştı. Standart tasarısı, 21 Ekim 2024 tarihinde Teknik Kurulda onaylanarak yayımlandı. TS 825:2024 standardında yapılan belli başlı değişiklikler ve yenilikleri, İZODER Genel Sekreteri Timur Diz ve Teknik İşler ve Eğitim Sorumlusu Beyza Tanyol dergimiz için yazdı. İlgiyle okunacağını umuyorum. 8 Mart, 1857'de tam 168 yıl önce ABD'de 40 bin kadın dokuma işçisinin işten çıkarılmalarını ve düşük ücret verilmesini protesto etmek amacıyla greve gittikleri tarihtir. İlk uluslararası etkinlikler 1911'de, Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de düzenlendi. 1975'te BM'nin Dünya Kadınlar Günü'nü kabul etmesiyle gün resmiyet kazandı. Dünya Kadınlar Günü'nün 100. yıldönümü 2011 yılında büyük organizasyonlarla kutlandı. BM her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı. 1996'da belirlenen ilk tema “Geçmişi kutlamak, geleceği planlamak” şeklindeydi. Bu yılın teması ise “Tüm Kadınlar ve Kızlar için: Haklar-Eşitlik-Güçlendirme”. Mart sayımızda yalıtım sektörümüzün başarılı lider kadın yöneticilerini konuk ettik. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladığımız, “İklimlendirme sektöründe Kadın başarı demektir” başlıklı dosyamızı okumanızı öneriyorum. BAU 2025 fuarının ardından, RBS Bitümlü Membran Satış ve Pazarlama Direktörü Nükhet Tercan Yıldırım izlenimlerini yazdı. BİTÜDER Başkanı Alper Doğruer sayfasında, “Depremi önleyemeyiz fakat kalitesiz yapılaşmayı önleyebiliriz” başlığında, Dergimizde ilk kez yer alan POLİDER Başkanı Zeynel Çapar “Polider sektörde bir adım önde” başlığında yazdı. Çatı Cephe Malzemeleri Ödülleri 2025'te yılın profesyoneli ödülünü kazanan, Aysun Ecin Söyleşimizde; kariyer yolculuğunu, Hekim Yapı’nın yenilikçi ürünlerini ve başarıyı getiren yönetim felsefesini okurlarımızla paylaştı. Dergimizin içeriğini zenginleştiren değerli yazarlarımıza teşekkür eder, yaklaşan bahar aylarında, ferah ve mutlu günler temenni ederim. En derin saygılarımla. TS825:2024 BINALARDA ISI YALITIMI KURALLARI STANDARDI REVIZYONU Kuruluş Tarihi 1996 Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Adına İsmail Ceyhan ismailceyhan@b2bmedya.com Danışma Kurulu Prof. Dr. Gül Koçlar Oral Prof. Dr. Nil Türkeri Dr. Erdener Ildız Cem Canseven Bülent Çolak F. Fethi Hinginar Orhan Turan Levent Ünüvar Yazı İşleri ve Reklam Barış Ceyhan barisceyhan@b2bmedya.com 0535 496 62 32 Abone abone@b2bmedya.com Grafik grafik@b2bmedya.com Baskı ve Cilt Şan Matbaa Tel: 0212 289 24 24 Yayınlayan Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. Fikirtepe Mah. Rüzgar Sok. Şua Elite Consept Sitesi 44A - A1 Blok K: 1 D: 48 34720 Kadıköy-İstanbul/Türkiye Tel: 0216 651 78 78 www.b2bmedya.com www.yalitim.net info@b2bmedya.com Fiyatı: 120 TL © 2025 Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. ISSN: 1305-2071 Yılda 6 sayı yayımlanır. Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır. İSMAİL CEYHAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü YAPI VE YALITIM TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

4 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER İZOCAM GENEL DIREKTÖRÜ MURAT SAVCI: “DEPREM GÜVENLIĞINI PEKIŞTIRMEK IÇIN, BINALARINIZDA ISI YALITIMI YAPTIRMAYI ERTELEMEYIN” Türkiye’nin en büyük yalıtım üreticisi İzocam, 1-7 Mart Deprem Haftası'nda, binalarımızın depreme karşı mukavemetinde yalıtım uygulamalarının önemine dikkat çekti. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, deprem güvenliğinin pekiştirilmesi amacıyla, ısı yalıtımı yaptırmayı ertelememek gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin 60 yıllık köklü ve deneyimli yalıtım markası İzocam, ülkemizde her yıl 1–7 Mart tarihleri arasında düzenlenen Deprem Haftası’nda gerek yeni inşa edilen binalarda gerekse mevcut binalarda depreme karşı mukavemetin güçlü olması için yalıtım uygulamalarının önemine dikkat çekti. Ülkemizin en büyük sorunlarından birinin, şüphesiz ki deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, enerji verimliliği sağlamak amacıyla uygulanması gereken yalıtım ürünlerinin, aynı zamanda binaların depreme karşı mukavemetini pekiştirdiğine dikkat çekerek, mevcut binalara yapılacak ısı yalıtımı uygulamalarının ertelenmemesi gerektiğini vurguladı. Bu tür ertelemelerin hem bireysel hem de toplumsal açıdan ciddi ekonomik kayıplara da yol açtığını ifade eden Savcı, “Türkiye, tarihsel olarak büyük depremler yaşamış bir coğrafyada yer almaktadır. Bu sebeple küçük ölçekli sarsıntılar bile toplumumuzda büyük bir kaygıya yol açmaktadır. Yaşadığımız binaların yönetmeliklere uygun olduğu ve depreme karşı güvenli olduğu mutlaka test edilmelidir. Binaların toprak altında kalan duvar ve döşemelerine yapılacak su ve ısı yalıtımıyla birlikte çatı ve cephelere ısı yalıtımı uygulanması hem binalarımızı zamanla oluşabilecek deformasyonlara karşı korumakta hem de enerji verimliliğiyle birlikte çevremize ve topluma fayda sağlamaktadır. Bu bağlamda, vatandaşlarımıza önemli bir çağrıda bulunmak istiyorum: Binalarımızın modernizasyonunu ertelemeyelim. Binamızın deprem açısından güvenli olduğunu belirten bir rapor varsa, derhal yalıtım konusunda da gerekli iyileştirmeleri yaparak deprem güvenliğimizi pekiştirelim. Deprem riskine karşı alacağımız tüm önlemler sadece bireysel değil, toplumsal bir sorumluluktur” diye konuştu. “ISI YALITIMI, BINALARIN TAŞIYICI SISTEMINI KORUMA ALTINA ALMAKTADIR” Doğru şekilde hesaplanan, nitelikli malzeme ve işçilikle uygulanan ısı yalıtımı uygulamalarının, binalarımızın uzun yıllar ilk günkü performansını korumasına büyük katkı sağladığını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Isı yalıtım ürünleri, özellikle de binaları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi koruma altına almaktadır. Doğru ve nitelikli yapılan ısı yalıtımı uygulamaları, ısıl farklar karşısında duvarlarda yoğuşmayı ve rutubet oluşumunu engellemektedir. Dolayısıyla hem ülkemizin ekonomik anlamda kalkınması hem de binalarımızda enerji tasarrufu sağlayabilmemiz için vazgeçilmez olan ısı yalıtım uygulamalarının, binalarımızın depreme dayanıklılığında da kritik bir role sahip olduğunu unutmamamız gerekmektedir” dedi. İzocam olarak, yüksek ısı, ses yalıtımı ve yangın güvenliği sağlayan ürünleri ile yalıtım ihtiyacı duyan tüm alanlarda enerji tasarrufu ve konfor sağlarken, binaları depremde ayakta tutan taşıyıcı sistemi de koruma altına aldıklarını vurgulayan Murat Savcı, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm binalarda temel, cephe, komşu duvarlar, çatı ve tesisat detaylarında kullanılan yalıtım ürünlerimiz, bina sağlamlılığına da katkıda bulunmaktadır. İzocam Foamboard ürünümüz farklı basma mukavemetlerine göre sınıflandırılmış olup, yüzeyi düz veya pürüzlü üretilebilen ekstrüde polistiren levha olup su yalıtımı örtüleriyle birlikte teras çatılarda ve binanın toprak altında kalan duvar ve döşemelerinde kullanılmaktadır. Özellikle toprakta yer alan minerallere ve bitki köklerine karşı dayanıklı olması ve yüksek basma mukavemeti (yük taşıma gücü) nedeni ile tercih

5 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER BOSTİK’IN BAŞARISI TAÇLANDI, BLOCK X740 CEMENTECH EXTRA, “YILIN ÖDÜLÜ”NE LAYIK GÖRÜLDÜ Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde su yalıtımı kategorisinde en başarılı ürün seçildi. Yenilikçi çözümleri ve üstün kalite anlayışıyla inşaat sektöründe fark yaratan Bostik, su yalıtımı konusundaki uzmanlığını Block X740 Cementech Extra ile bir adım daha ileri taşıdı. Bostik Block X740 Cementech Extra, çift bileşenli yapısı ve akrilik dispersiyonlu formülü sayesinde, 1,5 mm’ye kadar çatlakları köprüleyebiliyor. Bu kabiliyeti ile sektördeki diğer su yalıtım harçlarından ayrışarak uzun ömürlü bir korumayı garanti ediyor. Su depoları ve havuz uygulamalarında basınçlı suya karşı dayanıklılığıyla öne çıkıyor. Benzersiz hijyenik formülü sayesinde içme suyu depolarında dahi güvenle kullanılabiliyor. Block X740 Cementech Extra fırça veya püskürtme yöntemiyle hızlıca uygulanabiliyor. Onu rakiplerinden ayıran bu en önemli özellik sayesinde işçilik süresini kısaltarak maliyeti düşürüyor. Bostik Türkiye ve Merkez Asya Yapı Tüketici Departmanı İş Birimi Direktörü Bilgehan Türkkan, aldıkları ödül ile gurur duyduklarını ifade etti. Türkkan, "Bostik Block X740 Cementech Extra, Yalıtım dergisi tarafından bu yıl 20. si gerçekleştirilen Yalıtım Sektörü Başarı Ödülleri’nde kendi kategorisinde yılın ödülüne layık görüldü. Block X740 Cementech Extra, hem performans hem de güvenilirlik açısından en yüksek standartları karşılayarak sektöre ilham veriyor. Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu enflasyonist ortama rağmen teknoloji yatırımlarımızda hız kesmedik, reçetelerimizde kalitemizden ödün vermedik. Bu yüzden bu ödülü almak bizim için çok değerli.” dedi. n edilen İzocam Foamboard, uygulandığı alanlarda yüksek ısı yalıtım performansı sunmaktadır. Ayrıca kolay uygulanması, hafif olması ve bünyesine su almama özellikleri ile bina sakinlerinin ihtiyacı olan konfor şartlarını minimum enerji maliyetleri ile sağlamaktadır. Isıl konfor için duvarlarda en etkin uygulamalardan biri de mantolama sistemleridir. İzocam’ın Manto Taşyünü R+ ve Manto İzopor Plus markalarında sunduğu ürünleri, sıvalı dış cephe yalıtım sistemleri için TS EN 13500 ve TS EN 13499’a uygun olarak üretilmektedir. Karbon katkılı ekspande polistiren levha olan Manto İzopor Plus, yüksek ısı yalıtımının yanı sıra hafifliği ve kolay uygulama özelliği ile usta dostu ürünlerimiz arasında yer almaktadır. Isı yalıtımının yanı sıra ses yalıtımı ve yangın güvenliği aranan cephelerde ise taşyünü esaslı Manto Taşyünü R+güvenle kullanılmaktadır. Bu noktada dış cephe mantolama uygulamalarının yapı statiğine etkileri konusunda gerçekleşen, İzocam olarak sponsoru olduğumuz önemli bir araştırmanın sonuçlarından da bahsetmek isterim. Dış cephe ısı yalıtım sistemlerinde gerçekleştirilen dübelleme uygulamasının yapı statiğine etkilerini deneysel olarak ortaya konulmasına yönelik, İZODER ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin iş birliğiyle “Dübelleme Uygulamasının Yapı Statiğine Etkileri” Araştırması gerçekleştirilmiştir. Bu çerçevede Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarı’nda mevcut ve yeni binaları temsil eden 23 farklı senaryo için numuneler hazırlanmış, çalışma sonucunda mantolama sistemlerinde yer alan dübel uygulamasının yapı statiğini etkilemediği belgelenmiştir. Temmuz 2024 tarihli bu önemli sonuç raporu, ısı yalıtımı yaptıracak tüketicilerin mantolama uygulamasını gönül rahatlığıyla yaptırmaları konusunda ciddi bir referans olmuştur.” dedi. n

6 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER POLİDER GENEL KURULU VE SEKTÖR BULUŞMASI ŞUBAT AYINDA YAPILDI 21 Haziran 2016 tarihinde kurulan, Polistren Poliüretan Yapı Malzemeleri Üreticileri Derneği (POLİDER) 5. Olağan Genel Kurulu ve 13. Sektör Toplantısı 22.02.2025 tarihinde yapıldı. Aktif 58 üyesiyle, Polistren ve poliüretan üreticilerini temsil eden derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Çapar dergimize yaptığı açıklamada; “Derneğimizin kuruluş amacı; iç ve dış cephe dekorasyon ürünlerinin kullanımını destekleme faaliyetlerinde bulunmak, bu konuda faaliyet gösteren tüzel kişilikleri bir araya getirmek düzenleyici ve denetleyici kurullar ile birlikte sektör ile ilgili mevzuatın ve standartların oluşmasını sağlamak, kamu kurumu ve devlet nezdinde girişimlerde bulunmak ve ilişkileri geliştirmektir.” Dedi. Yalıtım dergimizin Mart 2025 sayısından itibaren POLİDER’den sayfasında Başkanın yazısı köşesinde okurlarımız için yazacak olan Zeynel Çapar’ın Mart sayımızda “POLİDER SEKTÖRDE BİR ADIM ÖNDE…” Başlıklı yazısını okuyabilirsiniz. n DOW TÜRKIYE VE ORTA ASYA BAŞKANLIĞINA BANU KORUN ATANDI Dow Türkiye Lojistik Direktörü olarak görev yapan Banu Korun, bu görevine ek olarak, 1 Şubat 2025 itibarıyla Dow Türkiye ve Orta Asya Başkanlığı görevine atandı. Korun yeni görevinde, Dow’ın Türkiye ve Orta Asya’daki operasyonlarının stratejik yönetimini üstlenecek. İş geliştirme, paydaş ilişkileri ve operasyonel mükemmellik çalışmalarına odaklanarak Dow’ın bölgedeki sürdürülebilirlik stratejisine liderlik edecek. İnsan Kaynakları ve Tedarik Zinciri alanlarında 23 yılı aşkın liderlik deneyimine sahip olan Korun, Dow kariyerine İnsan Kaynakları alanında başladı. Dow Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü; Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye Yetenek Yönetimi Müdürü ve Avrupa Ücret ve Yan Haklar Müdürü rolleri dahil olmak üzere çeşitli kademelerde üst düzey yönetici pozisyonlarında bulundu. 2015 yılında tedarik zinciri projelerine liderlik etmek üzere Dow Türkiye Lojistik Direktörü rolüne atandı. Korun, Marmara Üniversitesi’nden Yönetim ve Organizasyon alanında yüksek lisans ve İşletme alanında lisans derecesine sahiptir. n

8 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER MAPEI, MÜHENDIS VE MIMARLARA YAPISAL GÜÇLENDIRMEYI ANLATTI MAPEI’nin organize ettiği Sürdürülebilir Kent Buluşmaları’na bir yenisi daha eklendi. İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda Mapei Genel Müdürü Selman Tarmur, Mimar Nevzat Sayın, Havayı Koklayan Adam Meteorolojist Bünyamin Sürmeli ve Mapei Türkiye Yapı Grubu Müdürü Ali Ülker yapısal mimaride sürdürülebilirlik üzerine konuşmalar gerçekleştirdi. Sürdürülebilirliğin çevresel değil toplumsal bir sorun haline geldiğini belirten Mimar Nevzat Sayın, yapıları bu anlamda hareket ederek inşa etmenin büyük önem taşıdığını vurguladı. Mapei, "Sürdürülebilir Kent Buluşmaları" kapsamında İstanbul’da sektör temsilcileri ile bir araya geldi. "Sürdürülebilir kentler için yenilikçi uygulamalar" konulu toplantıda yapısal güçlendirme ve sektördeki yenilikler hakkında katılımcılara bilgi verildi. Mapei Genel Müdürü Selman Tarmur, Mimar Nevzat Sayın, Havayı Koklayan Adam Meteorolojist Bünyamin Sürmeli ve Mapei Türkiye Yapı Grubu Müdürü Ali Ülker’in sunumlarını paylaştığı toplantıya inşaat mühendisleri, mimarlar, sivil toplum kuruluşları üyeleri, belediye yetkilileri ve basın mensupları katılım sağladı. Yoğun ilgi gösterilen toplantıda yapısal mimaride sürdürülebilirliğin yanı sıra Mapei’nin sürdürülebilir ürünleri ve yapısal güçlendirme çözümleri hakkında da bilgiler verildi. Mapei’den, sürdürülebilir bir gelecek için 2024 yılında 400.000 ton CO2 telafisi Mapei’nin temelden çatıya her türlü ihtiyaç için benzersiz ürün yelpazesi sunduğunun altını çizen Mapei Genel Müdürü Selman Tarmur, “İnşaat sektörünün her türlü ihtiyacını karşılamak için yapı çözümleri geliştiriyor, üretimini ve dağıtımını sağlıyoruz. Mapei olarak inşaat sektörüne yönelik kimyasal ürünlerin, dolgu malzemelerinin ve yapıştırıcıların üretiminde dünya lideriyiz. En iyi ve en yenilikçi çözümleri sunuyor, eko-sürdürülebilir ilkelere göre tasarlıyor ve çevre üzerinde mümkün olan en az etkiye sahip ürünler geliştiriyoruz. Daima, mümkün olan en iyi ürünü sunabilmek için en iyi hammaddeleri kullanmayı ve en nitelikli personel ile çalışmayı taahhüt ediyoruz. Araştırma ve yeniliğin, büyümenin en büyük destekçileri olduğuna inandığımızdan, yıllık cironun %5'ini Araştırma ve Geliştirme için kullanıyoruz. Merkezimiz İtalya'da olmakla birlikte küresel pazarda önemli bir rol oynuyoruz. Genel Merkezimiz, tüm dünyaya ulaştığımız yolculuğumuza başladığımız şehir olan Milano'dadır. Bilgi birikimimizi artırıp hem şirket içi hem de şirket dışındaki ilişkilerimizi geliştirerek büyümeye devam ediyoruz” dedi. SÜRDÜRÜLEBILIRLIK ÇEVRESEL BIR SORUN HALINE GELDI Sürdürülebilirlik ve düzenli yapılaşma için kamusal değil kolektif bir bilinç oluşturmanın şart olduğunu belirten Mimar Nevzat Sayın, sektörün tüm paydaşlarını sürdürülebilirliğe katkı sağlamak için ortak harekete davet etti. HER YIL ORTALAMA 9 MILYON INSAN KIRLILIK NEDENIYLE HAYATINI KAYBEDIYOR Sürdürülebilirlik ve iklim krizi üzerine toplantıda değerli bilgiler paylaşan Havayı Koklayan Adam Meteorolojist Bünyamin Sürmeli, küresel ısınma ve iklim krizinin

9 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimize vurgu yaparak, krizle mücadele konusunda devletler, şirketler ve bireyler bazında herkesin gerekli sorumlulukları alması gerektiğine işaret etti. Gıda israfına da değinen Sürmeli, dünyada 8 milyar nüfusa rağmen 32 milyar insanı besleyecek hacimde üretim yapıldığını, buna karşın 800 milyon insanın da açlıkla mücadele ettiğini dile getirdi. Aşırı hava olaylarının dünyada her saat 16 milyon dolara mal olduğuna vurgu yapan Bünyamin Sürmeli, her yıl ortalama 9 milyon insanın kirlilik nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade etti. SÜRDÜRÜLEBILIR VE YENILIKÇI ÜRÜNLER Mapei olarak inşaat sektörüne yönelik sürdürülebilir ve yenilikçi ürünler ile hizmet verdiklerinin altını çizen Mapei Türkiye Yapı Grubu Ürün Müdürü Ali Ülker, gerçekleştirilen toplantıda ürünler hakkında bilgi verirken, katılımcılara su yalıtımı ve yapısal güçlendirme hakkında önemli detaylar vererek şu açıklamalarda bulundu: “Her tür zemin, duvar ve kaplama malzemelerinin uygulanması için yapıştırıcı ve tamamlayıcı ürünler üretiminde dünya lideriyiz. Aynı zamanda Mapei olarak su ve ısı yalıtım ürünleri, yapısal güçlendirme ürünleri, özel harçlar, çimento ve beton katkıları, yeraltı inşaatı için ürünler ve beton ve tarihi yapıların restorasyonu gibi yapı endüstrisinde kullanılan diğer kimyasal ürünlerde uzmanlaştık. 7.500'den fazla üründen oluşan ürün yelpazemiz, tamamen çevreye saygılı üretim tesislerinde üretiliyor.” n OZAN TURAN: “FIRSAT EŞITLIĞI, KURUM KÜLTÜRÜMÜZÜN PARÇASI” Türkiye'de yapı-yalıtım ve paralelinde inşaat sektörü, erkek egemen bir sektör olarak kabul ediliyor. Ne yazık ki veriler de bu alandaki kadın istihdam oranının halen çok düşük olduğunu gösteriyor. Kadın çalışan oranlarının sektör ortalamasının üzerinde olduğunu belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, yalıtım sektörünün ancak kadınların getireceği farklı bakış açıları, yenilikçi yaklaşımlar ve kalite odaklı çözümlerle gelişebileceğini belirtiyor. Yapı ve yalıtım sektörü, yıllardır erkek egemen bir alan olarak görülse de kadınların sektöre kazandırdığı değer ve bakış açısı da sektörün gelişimi için büyük önem taşıyor. Ancak Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 verileri, inşaat sektöründe kadın çalışan oranının yalnızca yüzde 12 seviyesinde olduğunu gösteriyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde sektördeki kadın istihdamına yönelik açıklamalarda bulunan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, Türkiye'nin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketi olarak kadın istihdamını desteklediklerini ve eşitlik ilkesini istihdam politikalarına yansıttıklarını dile getiriyor. Kadın istihdam oranını artırmak için hayata geçirdikleri çalışmalarla sektör ortalamasının üzerine çıkmayı başardıklarını belirten Ozan Turan, “ODE Yalıtım ailesinde 2025 Şubat ayı itibarıyla şirketimizde kadın çalışan oranımız yüzde 14. Toplam sayı içinde beyaz yaka kadın çalışan oranımız ise yüzde 36. Bu oranla sektör ortalamasının üzerindeyiz ve hedefimiz bu oranları her kademede artırmak. Cinsiyetten bağımsız olarak fırsat eşitliği, kurum kültürümüzün bir parçası. Bu doğrultuda yalıtımı erkek egemen bir sektör olmaktan çıkarmak için çalışıyoruz. Yönetimden sahaya kadar her kademede kadın çalışanların sayısını artırarak sektörde kadınların daha fazla yer almasını sağlıyoruz. 2016 yılında Kadınların Güçlenmesi Prensipleri beyanını imzalamıştık. Bu doğrultuda kadınların iş hayatında eşit fırsatlara sahip olması için çalışıyor, ekonomik ve sosyal koşulları geliştirmeye yönelik projeler yürütüyoruz. Biliyoruz ki yalıtım sektörü ancak kadınların getireceği farklı bakış açıları, yenilikçi yaklaşımlar ve kalite odaklı çözümlerle gelişecek” diyor. n

10 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER YÜKSELEN POLIMERIK MDI FIYATLARI POLIÜRETAN SEKTÖRÜNÜ ZORLUYOR Poliüretan köpüklerin üretiminde yaygın olarak kullanılan Polimerik MDI fiyatları son dönemde hızlı bir yükseliş içerisine girdi. Malzemenin tonunda ortalama 150-200 Euro artış olmasıyla birlikte poliüretan sektöründe birtakım değişimlerin meydana geleceğini söyleyen Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek, “Üretim fiyatlarının artacağı ve tedarikçi stratejilerinin değişeceği bu dönem mart ayı ortası gibi fiyatların normale dönmesiyle son bulacak” dedi. Poliüretan köpüklerin üretiminde (özellikle izolasyon malzemeleri), otomotiv sektöründe, yapı malzemelerinde, elastomerlerde ve hatta bazı endüstriyel kaplamalarda yaygın olarak kullanılan Polimerik MDI fiyatları son dönemde hızlı bir yükselişe girdi. Türkiye’de üretimi olmayan ve özellikle soğutma sistemlerinde, otomotiv ve mobilya endüstrisinde yaygın olarak kullanılan polimerik MDI fiyatlarında tonda ortalama 150-200 Euro arasında artış olacak. Polimerik MDI fiyatlarında son dönemdeki artışı birkaç faktöre dayandıran Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek bunları; üretim kapasite kısıtlamaları, hammadde ve enerji maliyetlerindeki artış, talep tedarik zinciri sorunları artışı ve piyasadaki spekülasyonlar ile stoklama olarak sıralıyor. Konuyla ilgili konuşan Tükek, “Polimerik MDI üretiminde global anlamda söz sahibi olan Alman ve Amerikalı üreticiler şubat ayında bakıma girdi. Aynı zamanda Çin’deki yılbaşı dönemi nedeniyle sevkiyatlar 1 ay kadar aksıyor. Bunların dışında anilin ve formaldehit fiyatlarında kısmen artış olması, iç ve dış pazarda talep artışı ile PMDI fiyatlarının daha da çok artacağı yönündeki spekülasyonlar da fiyatlar üzerine etkili oluyor” dedi. n YAPICHEM KIMYA 27 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR 2025 yılında ihracatta %20 büyüme hedeflediklerini açıklayan Yapıchem Kimya İhracat Satış Direktörü Fatma Er Sencer, 27 önemli ülkeye ihracat yaptıklarını ve bu yıl ihracat ağlarını daha da genişletmeyi hedeflediklerini belirtti. Türkiye’de katkı pazarının; ihracatın da pozitif etkisi ile her yıl güçlü bir şekilde büyümeye devam ettiğine dikkat çeken Yapıchem Kimya İhracat Direktörü Fatma Er Sencer, “Yapıchem olarak, kuruluşumuzdan bu yana yenilikçi çözümler sunmayı ve çevresel sürdürülebilirliği desteklemeyi temel hedefimiz haline getirdik. 2025 yılı için ihracatta %20 büyümeyi hedefliyoruz. Yurt dışında Orta Doğu ülkeleri, CIS ülkeleri, Balkanlar ve Kuzey Afrika bölgelerinde yer alıyoruz. 2025 yılında ihracat ağımızı daha da genişleteceğiz” dedi. İhracat yaptıkları ülke sayısının 27 olduğunu belirten Er Sencer, “İhracata çok önem veriyoruz ve ciddi yatırımlar yapıyoruz. İhracat faaliyetlerimiz, beton ve çimento katkıları başta olmak üzere geniş bir yapı kimyasalları ürün yelpazesini kapsıyor. Şu anda 27 farklı ülkeye ihracat yapmanın gururunu yaşıyoruz. Ayrıca, 2024 yılında %33 olan ihracat ciro payımızı 2025 yılında minimum %40’a çıkarmayı hedefliyoruz. Yapıchem olarak bu sektörde sahip olduğumuz tecrübemiz, bilgi birikimimiz, ürün çeşitliliğimiz ve maliyet avantajımız global pazarda rekabet gücümüzü artırıyor. Öte yandan 2024 yılında Fas, Cezayir, Nijerya ve Polonya’da katıldığımız fuarlarda, ürün ve projelerimiz büyük ilgi görürken, birçok iş fırsatı için de zemin oluşturduk. 2025 yılında da yurt dışındaki fuarlara katılım göstererek ürünlerimizi ve yeni projelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. n Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek Yapıchem Kimya İhracat Satış Direktörü Fatma Er Sencer

12 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER NITELIKLI ISI YALITIMI DEPREM RISKINE KALKAN GÖREVI GÖRÜYOR Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 73’ü, birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde yaşıyor. Bu orana karşın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre, ülkemizde 19 milyon civarında olan yapı stokunun ortalama 6-7 milyonluk kısmı riskli statüde yer alıyor. Söz konusu veriler dikkate alındığında, Türkiye’deki yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi hayati önem taşıyor. Bu kapsamda binaların inşasında uygun proje ve denetimlerin yanı sıra nitelikli ısı yalıtımı da kritik bir rol oynuyor. 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan Baumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San, yalıtım malzemelerinin dış etmenlere karşı binanın direncini artırarak, deprem sırasında yapısal bütünlüğün korunmasına yardımcı olduğunu belirtti. San ayrıca, ısı yalıtımının binalarda oluşabilecek nem, yoğuşma, korozyon gibi sorunların önüne geçerek yapının sağlam kalmasına önemli katkıda bulunduğunu vurguladı. Depreme dayanıklı binalar denildiğinde akla ilk gelen unsurlar sağlam temel ve güçlü taşıyıcı sistemler olsa da bina bütünlüğünü koruyan ısı yalıtımı da bu anlamda kritik bir role sahip. 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında dayanıklı binalar için yalıtımın önemine dikkat çeken Baumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San, nitelikli ısı yalıtımının binanın enerji verimliliğini artırmanın yanı sıra bina mukavemetini de artırarak deprem anında ve sonrasında yapı güvenliğine katkı sağladığını vurguladı. Deprem riskinin yüksek olduğu bölgelerde yapıların sağlam zemine oturtulması ve zemin etüdü çalışmalarının titizlikle yapılması gerektiğini vurgulayan Meltem Bayraktar San; “İTÜ Vakfı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 43’ü birinci derece deprem bölgesinde, yüzde 30’u da ikinci derece deprem bölgesinde yaşıyor. Yani ülkemizdeki nüfusun yaklaşık yüzde 73’ü, deprem açısından riskli bölgelerde hayatını sürdürüyor. Diğer yandan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konut bulunuyor. Bunlardan 1999 depreminden sonra yapılan yaklaşık 5 milyon konutun iyi durumda olduğu değerlendirilirken, 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi gerekiyor. Deprem tasarımı ve malzeme dayanımı yetersiz olan yapılar ile mühendislik hizmeti almadan kaçak olarak inşa edilen yapılar gözetildiğinde, bakanlık verilerine göre ülkemizdeki toplam yapı stokunun yaklaşık yüzde 40'ına denk gelen 6-7 milyon konutun yenilenmesinin veya güçlendirilmesinin gerektiği tahmin ediliyor. Bu verileri dikkate aldığımızda, depreme karşı dayanıklı binalar inşa etmenin önemi, su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Bu kapsamda yapıların mühendislik kurallarına uygun şekilde projelendirilmesi ve inşaat sürecinin denetimli yürütülmesi, depreme karşı güvenliği artıran en önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Ayrıca bina bütünlüğünü sağlayan nitelikli ısı yalıtımı da bina mukavemetini artırarak yapı güvenliğine ciddi katkıda bulunuyor. Çünkü ısı yalıtımı, ısı hareketlerini ve buhar yoğuşmasını azaltarak yapılarda oluşabilecek nem, yoğuşma, korozyon gibi sorunların önüne geçerek yapının korunmasına yardımcı oluyor” dedi. “ISI YALITIMI OLMAYAN BINALAR ZAMANLA DAYANIKSIZ HALE GELIYOR” Uzun vadede daha sağlıklı ve güvenli yaşam alanları için ısı yalıtımının gerekli olduğuna işaret eden San; “Yapı cephelerinde doğru ve kesintisiz uygulanmış nitelikli bir ısı yalıtım sisteminin olmaması, binanın zamanla dayanıklılığını kaybetmesine yol açabiliyor. Depreme dayanıklı yapıların oluşturulmasında ısı yalıtımının standart hale getirilmesi, gelecekte Baumit Türkiye Teknik Müdürü Meltem Bayraktar San

13 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER yaşanabilecek felaketlerin etkisini en aza indirmeye yardımcı olur. Nitelikli ısı yalıtımının bir inşaatın proje aşamasına dahil edilmiş olması elbette önemli. Ülkemizde, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği 2017 yılından sonra inşa edilen binalarda ısı yalıtımı zorunlu olarak uygulandı. Ancak unutulmamalı ki bu tarihten önce inşa edilmiş, ısı yalıtımı olmayan ya da yeterli ve nitelikli bir ısı yalıtımı uygulaması bulunmayan binalarda bu uygulama sonradan da yapılabiliyor. Binaları yoğuşma ve korozyondan koruyabilmek için geç olmadan mantolama yaptırmak bina ömrünü uzatmaya yardımcı oluyor. Bu noktada, kamu ve özel sektörün iş birliği içinde hareket etmesi ve denetim mekanizmalarının etkin çalışması büyük önem taşıyor. Yapı yönetmeliklerine uyum sağlanması ve binalarda enerji verimliliği sağlayan çözümlerin teşvik edilmesi hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik bir adım. Sonuç olarak nitelikli ısı yalıtımı sayesinde yapıların ömrünün ve dayanıklılığının artması, deprem güvenliğini sağlamaya ciddi bir katkıda bulunuyor. Baumit olarak biz de sektörde oluşturduğumuz bilinçle sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulmasına destek olmayı hedefliyoruz. Depreme karşı dirençli şehirler oluşturmak için inovatif ve yapı güvenliğini ön planda tutan çözümler üretmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. n CEPHEDER BAŞKAN YARDIMCISI DR. ULUCEVIZ’IN 08 MART AÇIKLAMASI Bundan tam 168 yıl önce, 8 Mart 1857’de Amerika Birleşik Devletleri’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasından yükselen alevler arasında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi yanarak yaşamını yitirdi. Çalışma hayatında ilk kez hak arayan kadınlardı bunlar. Kapitalizm uzun yıllar kadını ve kadın emeğini önemsemedi. 1960’lı yılların sonunda çeşitli gösterilerde “Dünya Kadınlar Günü ”nün anılmaya başlanmasıyla oluşan duyarlık ve farkındalık Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 1975 yılında önce Dünya Kadınlar Günü; iki yıl sonra 16 Aralık 1977 tarihinde de 8 Mart’ı “Kadın Hakları, Uluslararası Barış Günü” olarak kabul etmesiyle sonuçlandı. Bu kabule gerekçe olarak şunlar sıralandı. Dünya barışının korunması, sosyal gelişim ve temel insan haklarının kullanılması için kadınların da eşitlik içinde kendilerini geliştirmelerine olanak sağlanması… Kadınlara eşit hakların verilmesinin dünya barışını güçlendireceği… Bir felaketten doğan ve 129 kadın işçinin yaşamına mal olan bu mücadelenin sonucunda gelinen noktanın adını bile tam olarak anamıyoruz. Temel insan haklarından, eşitlikten, kadınların kendini geliştirme özgürlüğünden ve Dünya barışından kopartılmış bir kutlama var ortada. Bu durumda ben, “kutlamak mı, yeniden düşünmek mi?” diye sormadan edemiyorum. Bir kadın ve anne olarak ben 28 yıldır plastik sektöründe yönetici olarak çalışıyorum. Doğası gereği erkek egemen bir sektör. Ön yargılarını, sınırlarını, piyasa koşullarını aşarken verdiğim “var olma savaşı”ndan söz etmeyeceğim. Diyelim ben inat ettim ve başardım. Çalıştığım kurum da beni destekledi, bilgime ve başarıma inandı. Diyelim ki her alanda, eğitimden istihdama, temsilden ücret verilerine kadar kadın emeğinde nispi düzelmeler var. Geldiğimiz noktayı yeterli görebilir miyiz? Görmüyorsak iki noktayı yeniden düşünmeliyiz. 1. Çalışmak, üretmek cinsiyeti ne olursa olsun bir insan erdemi ve özgürlüğüdür. 2. Kadın hakları, temel insan haklarının bir parçasıdır, erkek karşıtlığı değil. Toplumsal gelişme açısından hepimizin sorumluluk alması gerekiyor. Ancak iş dünyasını yönetenlerin de bu sorumluluğa ortak olması gerekiyor. Bin yılların birikimi nedeniyle hayata dezavantajlı başlayan kızlarımızın, iş hayatına katılan kadınlarımızın gelişimlerine, bilgi ve yeteneklerine göre istihdamlarına daha fazla desteğin verilmesi, daha eşit ilişkiler kurulması zor ama imkânsız değil. Düşünelim ve bir ucundan tutalım. n

14 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER POLISAN HOLDING, KADINLAR GÜNÜ’NDE SUZAN BAYAZIT’I AĞIRLADI Polisan Holding, 8 Mart Kadınlar Günü’nde 23 yıldır toplumsal cinsiyet eşitliği alanında çalışan strateji danışmanı Suzan Bayazıt’ı ağırladı. Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Esra Yazıcı’nın ev sahipliği yaptığı etkinlik, iş hayatında kadının gücüne ilham veren keyifli bir buluşmaya sahne oldu.Polisan Holding; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle anlamlı bir etkinliğe imza attı. Holding, 23 yıldır Toplum Gönüllüleri Vakfı, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı veAçık Açık Platformu gibi pek çok sivil toplum kuruluşunda yönetim düzeyinde görev alarak toplumsal cinsiyet eşitliğine destek verenstrateji danışmanı Suzan Bayazıt’ı ağırladı. Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Esra Yazıcı’nın ev sahipliğinde, kadın çalışanların katılımıyla gerçekleştirilen etkinlik, kadın tarihi ve kadının gücüne dair cesaret ve ilham veren keyifli bir buluşmaya sahne oldu. Etkinlik kapsamında düzenlenen söyleşide, kadınların iş hayatındaki rolü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların tarih boyunca üstlendikleri önemli roller üzerine değerli paylaşımlar yapıldı. genç kadınlarımızın toplumsal hayatın her alanına eşit ve özgür bireyler olarak katılmasını desteklemeliyiz. Özelliklekarar mekanizmalarında kadın sayısı çoğalmalı” dedi. Bayazıt, kadınların ilham ve tecrübelerini paylaşmalarını teşvik eden mentorluk programlarınınönemine de dikkat çekti. n YAZICI: “POLITIKA VE PROJELERLE SISTEMATIK EŞITSIZLIKLERI VE ENGELLERI KIRACAĞIZ” Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Esra Yazıcı, fırsat eşitliği ve adil bir çalışma iklimine değer veren bir anlayışla Ar-Ge, üretim ve planlama alanlarında kadın istihdamına önem verdiklerini, Birleşmiş Milletler’in başlattığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Prensipleri ‘WEPs’ doğrultusunda hareket ederek ‘Eşit İşe Eşit Ücret Politikası’ ile aksiyon aldıklarını kaydetti. Yazıcı, “Bu doğrultuda attığımız adımları sürdüreceğiz.” dedi. Kadınlar Günü vesilesiyle, her bir kadın çalışan adına Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’na (KEDV), dar gelirli kadınların ekonomik ve sosyal olarak güçlenmelerini desteklemek amacıyla bağışta bulunduklarını belirtti. Ayrıca, vakfın Kadınlar Günü’ne özel ürettiği ürünlerden kadın çalışanlarına hediye ettiklerini ve böylece vakfa katkıda bulunduklarını da sözlerine ekledi. Etkinlikte konuşan strateji danışmanı Suzan Bayazıt ise “Farklılıkları birer zenginlik olarak gören bir Türkiye’de yaşayabilmek için öncelikle Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Esra Yazıcı

16 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER RAVAGO BINA ÇÖZÜMLERI BITÜMLÜ MEMBRAN HATTI YATIRIMI YAPIYOR İnşaatın kalbindeki çözüm ortağı olma misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Ravago Bina Çözümleri, gelenekselleşen Strateji ve Ödül Buluşması’nı bu yıl yenilenen konsepti ve ‘Ezber Bozuyoruz’ mottosu ile Kıbrıs’ta gerçekleştirdi. Etkinlikte gelecek dönem hedef ve stratejilerini paylaşan şirket, Türkiye’nin en nitelikli membranında üretim kapasitesini yüzde 100 artışla yıllık 40 milyon metrekareye çıkaracağını duyurdu. Taş yününde uzun süredir pazar lideri konumunda bulunan Ravago Bina Çözümleri, yeni membran hattı yatırımı ile Türkiye’nin en yüksek kurulu üretim kapasitesine erişerek bu alanda da pazarı domine etmeye hazırlanıyor. Yeni hat yatırımının yıl sonuna kadar tamamlanacağını açıklayan Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer, 2026 yılında tam pazar penetrasyonuna ulaşarak sektördeki etkinliklerini daha da artıracaklarının altını çizdi. İnşaat sektörüne sunduğu üstün nitelikli yalıtım ürünleriyle Türkiye’nin yanı sıra 6 kıtada 60’ın üzerinde ülkede en prestijli projelerin çözüm ortağı olan Ravago Bina Çözümleri, Kıbrıs The Arkın İskele Hotel’de gerçekleştirdiği Strateji ve Ödül Buluşması'nda 200’e yakın iş ortağıyla bir araya geldi. ‘Ezber Bozuyoruz’ mottosu ile düzenlenen etkinlikte, Ravago Bina Çözümleri’nin 2025 yılı stratejisi paylaşılırken aynı zamanda başarılı bir yılı geride bırakan iş ortakları da ödüllendirildi. Etkinlikteki açış konuşmasında 30 yılı aşan tecrübeleri, bilgileri ve deneyimleriyle yalıtım sektöründe önemli başarılara imza attıklarını söyleyen Ravago Bina Çözümleri Türkiye Direktörü Alper Doğruer, Kocaeli Kartepe’deki fabrikalarında hayata geçirecekleri yeni membran hattı yatırımının detaylarını da paylaştı. “EZBER BOZAN ADIMLARLA SEKTÖRE YÖN VERMEYE DEVAM EDECEĞIZ” “Bu yılki mottomuzu ‘Ezber Bozuyoruz’ olarak seçmemiz, alışılmışın dışına çıkmak için attığımız adımların bir yansıması” diyen Alper Doğruer; sözlerine şöyle devam etti: “Ürün, çözüm, hizmet, paydaşlarımızla olan ilişki ve iletişim biçimi gibi konulardaki yaklaşımımızla farkımızı ortaya koyuyoruz. Alışılagelmiş kalıpların dışına çıkarak yenilikçi çözümler sunuyor, müşterilerimizin beklentilerini aşan bir deneyim yaratmak için sürekli gelişiyoruz. Üstün nitelikli ürünlerimiz ile yenilikleri yakından takip ederek yapı sektörünün kalite standartlarını yükseltiyoruz. Sektörümüzün yanı sıra ülke ekonomimize ve istihdamımıza da katkı sunmak için çalışıyoruz. Bu noktada, Türkiye’nin en nitelikli membran üreticisi olarak üretimimizin yüzde 50’sini 6 kıtada 60’tan fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Uzun süredir Türkiye’de lider olduğumuz taş yünü pazarında da öne çıkıyoruz. Taş yününde nakliye maliyetlerini optimize ederek ve müşteri taleplerine daha hızlı yanıt vererek sektördeki konumumuzu daha da güçlendireceğiz. Önümüzdeki dönemde de müşterilerimize, iş ortaklarımıza, paydaşlarımıza ve ülkemize değer katarak büyümeye ve ezber bozan adımlarla sektöre yön vermeye devam edeceğiz.” YENI HAT YATIRIMIYLA MEMBRAN ÜRETIM KAPASITESINI IKI KATINA ÇIKARTACAK Strateji ve Ödül Buluşması’nda 2025 yılının ikinci yarısında gerçekleştirecekleri yeni membran hattı yatırımı hakkında da açıklamalarda bulunan Alper Doğruer; “Çatı şirketimiz olan Ravago Grubu’nun üst yönetimi, Kartepe fabrikamızın

17 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER seneler içinde büyüyen sürdürülebilir yurtdışı satış ağı ve tedarik kabiliyetini dikkate alarak bu yatırımı Türkiye’de gerçekleştirme kararı aldı. Yatırımımızla, yıllık 20 milyon metrekare olan membran üretim kapasitemizi yüzde 100 artırarak 40 milyon metrekareye çıkartacağız. Böylece membranda Türkiye’nin en yüksek kurulu üretim kapasitesine sahip şirketi olarak, sektörde çıtayı daha da yukarı taşıyacağız. Üretim hattımıza eklenecek bu ileri teknoloji yatırımıyla, yalnızca kapasite artışı sağlamakla kalmayacak aynı zamanda karışım sürecinden paketleme ünitesine kadar mevcut hatlarımızın tamamında bütünsel bir teknolojik güncelleme gerçekleştireceğiz. Bu sayede üretim süreçlerimizi daha verimli, sürdürülebilir ve yenilikçi hale getirerek sektördeki öncü rolümüzü daha da güçlendireceğiz. Ayrıca bu yeni yatırımla Türkiye’de bir ilk olarak, özellikle Avrupa bölgesinde talep edilen niş membran üretimine başlayacağız ve pazardaki farklı segmentlere özel çözümler sunacağız” ifadelerini kullandı. ‘EZBER BOZAN ÇÖZÜMLER’ PANELINDE NITELIKLI YALITIM ÜRÜNLERINE IŞIK TUTULDU Her anı bilgi, deneyim ve yepyeni bakış açıları sunmayı hedefleyen etkinliğin ‘Ezber Bozan Çözümler’ başlıklı paneli; Ravago Bina Çözümleri Mineral Yünler Satış ve Pazarlama Direktörü Özge Müçek, Ravago Bina Çözümleri Bitümlü Membran Satış ve Pazarlama Direktörü Nükhet Tercan Yıldırım, Ravago Bina Çözümleri XPS Ürün Grubu Satış ve Pazarlama Direktörü Gökhun Kurt ve Ravago Bina Çözümleri Ticari Ürünler Ürün ve Satış Müdürü Emre Arslan’ın katılımlarıyla gerçekleşti. Panelde ürün grupları ile ilgili merak edilenler masaya yatırılırken, aynı zamanda şirketin yeni membran hattı yatırımı ve hedefleri de ayrıntılarıyla konuşuldu. İş ortakları için özel deneyimleme alanlarında ürünlerle ilgili bilgiler paylaşıldı. Bugüne kadar yayımlanmış 33 kitabı bulunan girişimci, akademisyen ve yazar Ahmet Şerif İzgören de ‘Başarı ve Motivasyon’ başlıklı konuşmasıyla buluşmaya renk kattı. Ravago Bina Çözümleri’nin 200’e yakın iş ortağıyla bir araya geldiği iki günlük buluşma, başarıların taçlandırıldığı ödül töreninin ardından Işın Karaca’nın sahne aldığı keyifli gala gecesiyle son buldu. n TS 825 GÜNCELLEMESI SÜRDÜRÜLEBILIRLIK IÇIN ÖNEMLI FIRSAT SUNUYOR 1998 yılında yürürlüğe giren TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, başlangıçta binaların ısıtma, enerji ihtiyacını optimize etmeye odaklanmışken, güncel haliyle hem ısıtma hem de soğutma ihtiyaçlarını kapsayarak daha dengeli ve sürdürülebilir bir enerji yönetimi modeli sunuyor. Yeni standardın hayata geçmesiyle birlikte binaların hem yaz hem de kış aylarında enerji tüketimi verimli hale getirilecek ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dayanıklı yapılar teşvik edilecek. Yeni standart, binaların tasarım aşamasından başlayarak enerjinin verimli kullanımı için zorunlu yalıtım uygulamalarını iyileştirirken, mimar ve mühendislerin yanı sıra tüm sektördeki paydaşlara rehberlik edecek. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, TS 825 standardının güncellenmesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları belirtti: “ODE Yalıtım olarak, TS 825 standardının güncellenmesini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Bu önemli adım, enerji verimliliği konusunda toplumsal bilinci artırmak ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlemek için kritik bir fırsat sunuyor. Isı yalıtımı, yalnızca enerji tasarrufu sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasında da hayati bir rol oynuyor. Soğutma ihtiyaçlarının da TS 825'e dahil edilmesi, enerji verimliliği açısından önemli bir dönüm noktası. Güncellenen standart, sektördeki tüm paydaşlar için daha etkili bir yol haritası sunarak, binaların enerji performansını iyileştirecek. Bu sayede ülkemiz hem ekonomik hem de çevresel faydalar elde edecek. Dolayısıyla enerji verimliliği ve çevre dostu yapılar için atılan bu adımların, ülkemizdeki inşaat sektörüne ve dolayısıyla tüm topluma olumlu etkilerde bulunacağına yürekten inanıyoruz. Ülkemizin geleceği adına bu standardın oluşması için çaba gösteren Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımıza, sektörümüzün derneği İZODER'e ve emeği geçen tüm paydaşlara teşekkür ediyoruz. ODE Yalıtım olarak, bu süreçte üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirerek, yenilikçi çözümlerle sektördeki öncülüğümüzü sürdürmeye devam edeceğiz.” n

18 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER GÜVENLI YAPILAR İÇIN SU YALITIMININ HAYATI ÖNEMI Doğal afetler, özellikle depremler ülkelerin ekonomik, sosyal ve çevresel dengelerini sarsan ciddi tehditler oluşturuyor. Bu afetlere karşı dayanıklılığı artırmak için alınacak önlemler büyük önem taşıyor. 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla açıklamalarda bulunan ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, yapıların güvenliği ve dayanıklılığı için binalarla ilgili alınacak yapısal önlemlerin kritik olduğunu; iyi bir yalıtımın yapıları doğal afetlerin etkilerine karşı koruyarak riskleri en aza indirdiğini vurguladı. Su yalıtımının deprem güvenliği için kritik bir önem taşıdığını söyleyen ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Deprem kuşağındaki ülkemizin bu alandaki en büyük ihtiyacının sürdürülebilir kentler ve yapılar olduğuna inanıyoruz. Binanın ömrünü uzatan teknolojilerden en önemlisi de yapıyı her türlü su ve nem tehdidinden koruyan ve korozyonu önleyen su yalıtım malzemeleri. Binalarda su yalıtımı, deprem sırasında ve sonrasında binaların sağlam kalmasına yardımcı oluyor. Su yalıtımı eksik ya da yanlış uygulandığında, binaların taşıyıcı sistemleri hızla zayıflıyor ve bu, deprem anında büyük riskler yaratıyor. Su yalıtımı standartlara uygun yapılmadığı durumda donatılarda oluşan korozyon nedeniyle bir binanın taşıma kapasitesi 10 yılda yüzde 66 oranında azalıyor. Özellikle deprem bölgelerinde su yalıtımının etkili bir şekilde uygulanması, binaların ömrünü uzatmak ve can kayıplarını önleme açısından çok kritik. Bu konuyla ilgili farkındalık oluşturmamız gerekiyor” dedi. n SAINT GOBAIN 10 YIL ÜST ÜSTE EN İYI İŞVEREN SEÇILDI Sürdürülebilir ve hafif inşaat çözümlerinde dünya lideri olan Saint-Gobain, insan kaynakları uygulama süreçlerindeki başarısı ile "Global En İyi İşveren" seçildi. Saint-Gobain, 2025 yılında üst üste onuncu kez bu sertifikayı alarak dünya çapında bu unvanı kazanan 17 şirketten biri oldu. Aralarında Weber, Chryso, Saint-Gobain Aşındırıcılar, Vetrotech, Ecophone, Saint-Gobain Glass, gibi markaların olduğu, iştirakleri içerisinde İzocam ve Dalsan’ın da yer aldığı 14 marka ile Türkiye’de faaliyet gösteren Saint-Gobain Türkiye ise Top Employers Institute tarafından verilen En İyi İşveren Ödülü’nü üst üste 8. kez kazanarak bir kez daha başarısını taçlandırdı. 2025 Global En İyi İşveren unvanı, şirketin 40 farklı ülkede bu sertifikayı alması sayesinde Top Employers Institute tarafından Saint-Gobain’e verildi. Saint Gobain, Top Employer tarafından değerlendirilen 20 kriter arasından 11 kriterde önemli ilerleme kaydetti. Değerlendirmede Saint-Gobain’i diğer şirketlerin önüne geçiren 5 temel unsur ise Etik ve Dürüstlük, Amaç ve Değerler, İş Stratejisi, Öğrenme ve Sürdürülebilirlik oldu. Türkiye’de 8. kez, globalde de 10 yıl üst üste kazanılan bu başarı, Saint-Gobain’in DNA’sında yer alan ve 160 bin çalışanını kapsayan “ekibine en iyi deneyimi sunma” konusundaki kararlılığını yansıtıyor. n

19 YALITIM • MART-NİSAN / 2025 HABERLER DEPREM HAFTASI’NDA YAPI GÜVENLIĞI: 8 TEMEL ÖNERI Depremler insanlık tarih boyunca büyük acılara neden olan doğal afetler içerisinde yer aldı, almaya da devam ediyor. Türkiye'de 01-07 Mart tarihleri arası deprem bilincinin oluşturulması amacıyla "Deprem Haftası" olarak anılıyor. Depreme dayanıklı ve çevre dostu yapılaşma konusunda yaptığı uyarılar; bilinçlendirme çalışmalarına verdiği katkılar ile ön plana çıkan Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, depremde yapı güvenliğinin hayati öneme sahip olduğunu belirterek dikkat edilmesi gerekenleri sekiz başlık altında topladı. Büyük acıların yaşanmaması için önerilerde bulundu. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde bulunuyor ve nüfusun büyük bölümü deprem riski taşıyan bölgelerde yaşıyor. 1-7 Mart tarihleri arasında düzenlenen Deprem Haftası, depreme karşı bilinçlenme ve güvenli yapılaşmanın önemini vurgulamak için önemli bir fırsat sunuyor. Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar yaptığı açıklamada depreme engel olamayacağımızın altını çizerek şunları söyledi: “Hep söylediğimiz gibi şehirlerimizi, sanayi bölgelerimizi deprem gerçeğine göre planlamalı, yaşam alanlarımızı buna uygun şekilde yapmalıyız. Toplumsal deprem bilincimizin oluşması çok önemli. Şimdiye kadar yaptığımız hataları tekrarlamamalı, yanlışlarımızı süratle düzeltme yoluna gitmeliyiz. Canımızı, malımızı, geleceğimizi korumak için doğru ve kaliteli malzemeler kullanmalı; yapıları yönetmeliklere uyumlu biçimde inşa etmeliyiz. Sağlam binalar, dirençli şehirler, güvenli sanayi yapıları yapmak için tüm imkanlara sahibiz. Çevreye uyumlu, depreme dayanıklı, enerji verimliliğine sahip çağdaş yapılarda yaşamak hepimizin hakkı.” dedi. Fethi Hinginar güvenli yapı anlayışının hiç aklımızdan çıkmaması gerektiğini söyleyerek deprem gerçeği ve yaşam kalitesi açısından şu başlıklara önemle dikkat çekti. Güvenli yapılar için göz önünde bulundurulması gereken 8 temel öneri : Binalar projeye uygun inşa edilmeli: Kaçak kat eklenmemeli, yapılar mühendislik hesaplarına uygun olarak yapılmalı. Bina ağırlığı azaltılmalı: Deprem etkilerini azaltmak için hafif yapı elemanları tercih edilmeli. Kaliteli malzeme kullanılmalı: Yapının inşasında nitelikli malzeme kullanılmış ve doğru bir şekilde uygulanmış olmalı. Korozyon ve rutubet önlemleri alınmış olmalı: Yapının uzun ömürlü olması için bu faktörlere karşı gerekli tedbirler uygulanmalı. Yetkin uzmanlar tarafından inşa edilmiş olmalı: Nitelikli müteahhitlik hizmeti veren firmalar ve alanında uzman mimar ve mühendislerin görev aldığı projeler tercih edilmeli. Bağımsız yapı denetim hizmeti alınmış olmalı: Binanın denetim süreçlerinden geçtiğinden emin olunmalı. Eski binaların dayanıklılığı kontrol edilmeli: 2000 yılından önce inşa edilmiş yapılar için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı onaylı kuruluşlardan alınmış ‘Deprem Dayanıklılık Raporu’ incelenmeli. Bina yaşına dikkat edilmeli: 2000 yılından sonra yapılan binalar öncelikli tercih olmalı. n Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=