Yalıtım Dergisi 216. Sayı (Kasım 2024)

44 YALITIM • Kasım / 2024 SÖYLEŞİ İzocam’la birlikte yalıtım sektörüne geçiş yaptığınız dönem sizin için nasıl bir süreç oldu? Göreve başladığım tarih hem ülkemiz hem de dünyamız açısından zorlu bir döneme denk geldi. İzocam’daki görevimin birinci ayı yeni dolduğu sırada pandemi sürecini yaşamaya başladık. Bu da bana İzocam’ı zor koşullarda da gözlemleme fırsatı verdi. Bu süreci, sağlık açısından gerekli önlemleri en üst düzeyde alarak, üretim faaliyetlerimize ara vermeden, başarılı bir mali tablo ile tamamladık. Bu dönemde İzocam da birçok alanda değişim, dönüşüm ve yeniden yapılanma süreçleri de başlattık ve bu süreçlerin çoğunu başarıyla tamamladık bazıları ise halen başarılı bir şekilde devam ediyor. Yaşadığım bu tecrübe 59 yıldır sektöre liderlik etmenin aslında bir tesadüf olmadığını; zor koşulların bilgi, öngörü ve tecrübe ile kolayca aşılabildiğini bana hatırlattı. Kariyerinizin önemli köşe taşları ve basamakları nelerdi? İş hayatımın ilk yıllarını sahada projelerde ve operasyonda geçirmiş olmamın kariyer hayatıma önemli katkıları oldu. Bu sayede, daima bir hedefe yönelik sonuç odaklı olmak, bir zaman planı ile disiplinli çalışmak, zamanında karar almak, detaya inmek ama geniş bakış açısını da elden bırakmamak gibi özellikler edindim. Kariyerim boyunca ağırlıklı olarak yapı kimyasalları alanında faaliyet gösteren ama sektöründe öncü rolünü üstlenmiş Baumit ve Koramic Chemicals NV gibi uluslararası firmalarda üst düzey yönetici olarak çalıştım. Çalıştığım tüm markalar ve bulunduğum pozisyonlar kariyerim için mihenk taşı niteliğindeydi. 2020’de Türkiye’de yalıtım sektörünün öncü markası İzocam’da göreve başladım. Yalıtım, yapı kimyasallarında sistemin bir bileşeni olduğundan aslında aşina olduğum bir sektöre geçmiş oldum. Üst düzey yöneticilik yaptığım firmalarda yalıtım konusuna olan yakınlığıma rağmen konunun detaylarına inildiğinde çok sayıda farklılıkla da karşılaştım. Diğer taraftan yine güçlü marka imajına sahip başka bir firmada üst düzey yönetici olarak göreve başlayarak ayrı bir sorumluluk daha üstlenmiş oldum. Genel Direktörü ve YK üyesi olduğum İzocam, 1965’de Türkiye’de ilk kez yalıtım ürünü üretmek için kurulmuş bir firma. Ayrıca yıllardır istisnasız şekilde ISO ilk 500 Sanayi Kuruluşu sıralamasında yer alarak ülke ekonomisine ciddi katkıda bulunan bir şirket. Yine Brand Finance Raporu’nda Türkiye’nin en değerli 100 markası arasında yer alan güçlü bir marka. Bu derece bilinirliği yüksek ve güçlü marka imajına sahip bir firmaya liderlik etmek benim açımdan oldukça gurur verici. İş hayatında çalışma tarzınız ve prensipleriniz neler? Genç yönetici adaylarına neler tavsiye edersiniz? İş hayatının ilk yıllarını sahada projelerde ve operasyonda geçirmiş biri olarak edindiğim önemli özellikler; daima bir hedefe yönelik sonuç odaklı olmak, bir zaman planı ile disiplinli çalışmak, zamanında karar almak, detaya inmek ama geniş bakış açısını da elden bırakmamak olmuştur. Ekip çalışmasına önem veririm ve önemli kararları ekip içinde değerlendirerek almaya çalışırım. Şeffaf iletişim şekline önem vererek ekip arkadaşlarımdan da sonuç odaklı olmalarını beklerim ve aynı zamanda hedeflere ulaşabilmek için yakından takip edip geri bildirim vermeye de dikkat ederim. Ekibinin hedefleri benimsemesini ve aynı doğrultuda çalışmasını sağlamak bence modern bir yöneticinin en güçlü yönlerinden biri ve onu lider yapan özelliğidir. Genç yönetici adayı arkadaşlara da kendilerini bu yönde geliştirmelerini tavsiye ederim. Aradan geçen sürecin sonrasında yarınlar için kurguladığınız hedefler nelerdir? Kariyer, detayları ile planlanabilecek veya kurgulanabilecek bir konu değil. Sadece ana hatlarıyla ne yapmak istediğinize karar verip o yönde ilerlemeye çalışabilirsiniz. Çok çalışıp, disiplini de elden bırakmazsanız karşılığı gelecektir. Ben de bu şekilde çalışmaya devam edeceğim. Ama her şeyden önce kendime ve aileme sağlıklı ve mutlu bir hayat kurgulamak en büyük hedefimdir. Peki bizlere bir iş gününüzü kısaca anlatır mısınız? Eğer dışarıda bir toplantım yoksa her gün ofiste çalışmakta veya tesislere gitmekteyim. Planlanmış bir gün akışım oluyor ve yoğun bir tempoda çalışmaktayım. Her hafta başında düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz koordinasyon toplantılarımız oluyor. Bunun dışında diğer yönetici arkadaşlarla düzenli toplantılar yapmaktayız. Ayrıca Yönetim Kurulu ile yaptığımız aylık toplantılar var. Bu akışta üretim tesislerimizi ziyaret ederek oradaki arkadaşlarla da biraya gelmeye özen göstermekteyim. Diğer taraftan müşterilerimiz, iş ortaklarımız, sektörel dernekler, resmi toplantılar ve işimizle ilgili diğer tüm aktiviteler günümü fazlasıyla doldurmakta. Hafta içi genelde akşam saatlerine kadar çalışmaktayım. Bu yoğun tempo içerisinde iş ve özel yaşam dengesini sağlamak için neler yapıyorsunuz? Öncelikle aile ve sosyal yaşamıma çok önem vermekteyim. İş yoğunluğunun yarattığı stresi ailemle vakit geçirerek ve aktiviteler yaparak azaltmaya çalışmaktayım. Haftasonları öncelikle en büyük destekçim olan eşimle ve

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=