Yalıtım Dergisi 216. Sayı (Kasım 2024)

37 YALITIM • Kasım / 2024 GÜNCEL “Elektrik Talebi Önümüzdeki 10 Yılda 6 Kat Artacak” Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen “Enerji, Sanayi ve Ticaret Üçgeninde Dünya ve Türkiye için Değerlendirmeler” adlı etkinlikte, küresel enerji piyasalarındaki değişimleri ve bunların sanayi ile ticarete yansımalarını ele aldı. Petrol piyasası üzerine gelecek dönem tahminlerini paylaşan Birol, “Ciddi bir jeopolitik olay yaşanmadığı sürece, önümüzdeki 1-2 yıl boyunca petrol piyasalarının istikrarlı bir döneme gireceğini öngörüyoruz” dedi. Petrol arzındaki artışın talebin önüne geçtiğini belirterek, 2025 itibarıyla petrol fiyatlarının aşağı yönlü baskı altında kalacağını ve bunun Türkiye gibi petrol ithalatına bağımlı ülkeler için önemli bir gelişme olduğunu ifade etti. Doğal gaz piyasasında da Katar ve ABD kaynaklı sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) projelerinin tamamlanmasıyla güçlü bir arz fazlası beklediklerini vurgulayan Birol, “Önümüzdeki 3 yıl içinde piyasalara yaklaşık 150 milyar metreküplük LNG girişi olacak. Satıcıların hâkim olduğu pazar artık alıcıların lehine dönecek ve doğal gaz fiyatlarında düşüş bekleniyor,” şeklinde konuştu. Birol, elektrik talebindeki artışı vurgulayarak, “Geçtiğimiz 10 yılda elektrik talebi, enerji talebinden iki kat daha fazla arttı. Önümüzdeki 10 yılda ise bu farkın altı kata kadar çıkacağını tahmin ediyoruz,” dedi. Yenilenebilir enerji yatırımlarındaki artışa değinen Birol, “Dünya genelinde kurulan elektrik santrallerinin %85’i yenilenebilir, %5’i nükleer, kalan %10’u ise kömür ve doğal gaz kaynaklı” diye belirtti. Dünyada satılan her beş araçtan birinin elektrikli olduğuna işaret eden Birol, Çin’de bu oranının %60’ı bulduğunu ve üretim maliyetlerinin içten yanmalı araçlarla neredeyse eşitlendiğini söyledi. Batarya teknolojilerinde büyük ilerlemeler kaydedildiğini ve maliyetlerin hızla düştüğünü de ekledi. Nükleer enerjiye yönelik artan ilgiye de değinen Birol, büyük ölçekli santrallerin kurulması, mevcut santrallerin ömrünün uzatılması ve küçük modüler reaktör projelerinin giderek yaygınlaştığını belirtti. Temiz enerji yatırımlarının hızla arttığını kaydederek, 2015 yılında dünya genelinde enerji sektörünün 2 trilyon dolarlık bütçesinin yarısı fosil yakıtlara, yarısı temiz enerjiye ayrılmışken, bugün temiz enerjiye ayrılan bütçenin 2 trilyon dolara yükseldiğini ifade etti. Birol, bu artışın ana nedeninin iklim değişikliği değil, ekonomik gerekçeler olduğunu vurguladı ve temiz enerji yatırımlarının büyük bir kısmının gelişmiş ülkeler ile Çin’de toplandığını, gelişmekte olan ülkelerin bu alanda daha az pay aldığını söyledi. Sanayi sektöründe temiz enerji teknolojilerinin etkisini değerlendiren Birol, mevcut dönüşümü internet devrimine benzeterek, bu dönüşümün ülkeler arası rekabeti artıracağını ifade etti. ABD’nin “Inflation Reduction Act” gibi yasalarla bu alanda rekabet etmeye başladığını, Hindistan’ın da teşviklerle destek verdiğini ve Avrupa Birliği’nin de benzer bir uygulama başlatmayı planladığını aktardı. AB’nin “Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması” uygulamasıyla karbon vergisi uygulamaları getireceğini ve bu durumun Türkiye gibi ülkeleri de yakından etkileyeceğini belirten Birol, bu düzenlemenin sadece AB’ye yapılan ihracatı değil, AB şirketlerinin yurt dışına açılmasını da etkileyebileceğini ifade etti. Birol, bu tür düzenlemelerin metodolojisinin netleşmemiş olmasının Türkiye’ye müzakere fırsatı sunduğunu vurguladı. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki düşüşün Türkiye, AB ve Hindistan gibi ülkeler için olumlu bir etki yaratacağını söyleyen Birol, sanayi sektöründe eski teknolojilerde kalan ülkelerin rekabet avantajını kaybedeceği uyarısında bulundu. Ülkelerin, geleceğin sanayi ve ticaret politikalarında ciddi stratejik adımlar atmalarının gerekeceğini vurgulayan Birol, 2025 yılının dünya ticaret savaşlarının başladığı yıl olabileceği endişesini de dile getirdi. n

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=