BAU Teknolojileri Dergisi 7. Sayı (Ocak-Şubat 2023)
11 BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2023 ğin gerektirdiği önlemlerin alınmasını hem zaman kaybı hem de maliyet artıcı unsur olarak değerlendirip bunu düşürmeye çalıştılar. Kendi tespit ettikleri denetim şirketlerine çok rahat baskı yapabildiler hatta denetim hizmetlerinin kâğıt üzerinde kalmasını sağlayabildiler. 2019 yılından sonra müteahhidin kendisinin denetçiyi belirleme sis- teminden çıkılarak havuz sistemine geçilmesi beraberinde başka sorunları getirmiştir. Görevini yapan meslektaş- larımıza inşaat sahasında gerek müte- ahhit gerekse müteahhidin personeli tarafından taciz ve şiddet olaylarında artış gerçekleşmiştir. Öte yandan müteahhit baskısı bir yana mevcut haliyle yapı denetim kuruluşları da önünde sonunda ticari kuruluşlardır ve kâr-zarar hesabıyla işlerini yürütmektedir. Orada çalışan mimar ve mühendislerin nitelikle- rinin, yeterliliklerinin sorgulanması ve uygun koşulların yaratılması gereklidir. Pek çok meslektaşımız buralarda asgari ücretin bile altına çalıştırılmaktadır. Bunlara ek olarak odalarımızın mesleki yeterlilik, eğitim, belgelen- dirme ve denetleme gerekliliklerinin yapı denetim süreçlerinden dışlan- ması, yeni binaların yapı güvenliği konusunda da riskler doğurmaktadır. Yapı denetim sisteminde yapılan son düzenlemeyle; 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren yapı denetiminde “e-dağıtım” sistemine geçilmiştir. Bu düzenlemeyle işleyişte müteahhittin işvereni olarak konumlanan yapı denetimlerin müteahhit ile olan ilişki- sinin kesilmesi amaçlanmıştır. Ancak bu değişiklik sistemin sağlıklı çalış- ması için tek başına yeterli değildir. Belli bir birikim ve yetkinliğe sahip olmayan yapı denetim kuruluşlarının, “yapı denetim” sürecinde bulunma- ları doğru bir denetim yapacakları anlamına da gelmez. Yapı denetim sisteminde sadece meslek odalarınca belgelendirilen ve belli aralıklarla düzenlenen meslek içi eğitimlere katılım şartını yerine getiren denetçi, kontrol mühendisi ve şantiye şeflerine yer verilmelidir. Mesleğinde tecrübeli ve etik değerlere sahip mühendis ve mimarların görev üstlenmelerini sağlayabilmek için, meslek odalarının anayasal hakkı olan “belgelendirme yetkisi” Bakanlık tarafından kabul edilmeli ve bu çerçevede gerekli düzenlemeler ivedilikle yapılmalıdır. Sistemde görev alan tüm mühendis, mimarların sicilleri kayıtlı oldukları Meslek Odaları tarafından tutulma- lıdır. Mühendis ve mimarların imar mevzuatına aykırı fiillerinden dolayı inceleme yapan ve rapor hazırlanan il yapı denetim komisyonlarında meslek odası temsilcisi bulunmalıdır. Yapı denetimi firma ağırlık bir sistem olmaktan çıkartılıp denetçi ağırlıklı bir sisteme dönüştürülmeli- dir. Yapı denetimi kamusal bir görev- dir ve bu alanda çalışan mühendis ve mimarlar kamu personeli niteliğinde öngörülmeli, sorumlulukları ve icra- ları bu gözle değerlendirilmelidir. Aynı zamanda son deprem bize göstermiştir ki proje denetimi ve yapı denetiminin ayrışmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Proje denetiminin kamu marifetiyle yapılması en sağlıklı yöntemlerden biridir. n GÖRÜŞ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=