BAU Teknolojileri Dergisi 1. Sayı (Ocak-Şubat 2022)

35 BAU TEKNOLOJİLERİ • Ocak-Şubat / 2022 KONUK YAZAR • Ülkelerden 2030 yılına kadar çok daha aktif ve somut emisyon azaltma hedefleri yayınlamaları isteniyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılın ortalarına gelindiğinde küresel ısınmada net sıfırı yakalamak için kömürden çok daha hızlı bir şekilde vazgeçilmeli, ormansızlaşmanın önüne geçilmeli, elektrikli araçlara geçiş hızlanmalı ve yenilenebilir enerji projelerine daha fazla yatırım yapılmalı. • Emisyonlar çok ciddi oranda azalsa bile iklimler değişmeye devam edecek. Bu nedenle, bu değişikliğin ülkeler ve topluluklar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri en aza indirmek için iş birliği gerekiyor. Bunun için de ekosistemlerin korunması ve yeniden canlandırılması; ayrıca doğal kaynakların ve insanların geçim kaynaklarının korunması için savunma sistemlerinin, dayanıklı altyapının ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının geliştirilmesi gerek. • Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede güçlü bir finansal yapı olmazsa olmaz. Diğer hedeflerin gerçekleşmesi için ülkeler iklim finansmanına yıllık olarak belirli bütçeler ayırmalıdır. Uluslararası finans kurumları bu konuda üzerine düşeni yapmalı. Ayrıca, doğrudan veya dolaylı olarak trilyonlarca dolar kaynak sağlayacak kamu ve özel sektör finansmanlarının da mücadeleye sunulması için gereken adımlar atılmalı. Bu konuda çok ciddi bir potansiyel olduğu unutulmamalı. • Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin daha iyi anlaşılması ve mücadele mekanizmalarının geliştirilmesi için şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da paydaşların beraber çalışması gerekiyor. İklim kriziyle mücadeleye yönelik eylemler; hükümetler, kamu ve özel sektör işletmeleri ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birlikleri kurularak hızlandırılmalıdır. COP26’nın önemli çıktılarından bazılarını şöyle sıralayabiliriz: COVID-19 pandemisi yüzünden bir yıl gecikmeli düzenlendi), Paris Anlaşması’nda ülkelerin sundukları vaatlere ne kadar sadık kaldığını değerlendirmek için iyi yeterli bir süre idi. Glasgow’daki konferans, küre- sel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlama noktasında ülkelerin çabalarının yetersiz kaldığını gösterdi. Paris'te ortaya konan taahhütlerin 2030 yılına kadar gerçekleşmesi için ülkelerin daka etkin roller üstlen- mesi gerektiğini ortaya çıkardı. Aksi takdirde, Paris Anlaşması sadece yazılı bir metin olarak kalacak ve dünyamız gereğinden fazla ısın- maya ve iklim değişikliği etkilerini daha da acımasız bir şekilde gös- termeye devam edecek.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=