Yalıtım Dergisi 2. Sayı (Eylül-Ekim 1996)

forum girme şanslarını başlangıçta kaybetmişlerdi. Fakat son zamanlarda onlar da kendi bünyelerinde bu rekabete uygun bazı düzenlemeler yaparak pazara tekrar girme şanslarını yarattılar. Öte yandan teknoloji transferi açısından bakılacak olursa, gümrük vergilerinin sıfırlanmasından dolayı önemli bir avantaj elde edilmiş oldu. Şöyle ki; yeni yatırım maliyetlerinin düşmesi eski teknolojilerin yenilenmesi sürecini hızlandırdı ve sektörde daha geniş kapasitelere ulaşıldı. Böylece tüketicinin önündeki seçenekler arttı ve tüketici kısıtlı seçenek yerine daha geniş bir ürün yelpazesi içinden kaliteli malı daha uygun fiyatla temin edebilme şansını bulmuş oldu. Yalıtım ürünleri konusunda ise iç piyasada üretilen mamullerle ilgili kalite standartlarının yerleştirilerek dışarıdan ithal edilecek mallarda da bu standartlara uyulmasının sağlanması çok önem kazanmaktadır. Ucuz olduğundan tercih edilerek ithalatı yapılan yerli üretimden daha kalitesiz ürünler, iç piyasada rekabeti olumsuz yönde etkileyecek, yerli üretici fiyatla rekabet edebi ime amacıyla kalitesinden ödün verebilecektir. Oysa yukarıda belirtildiği gibi ithalat esnasında kalite standartları titizlikle uygulanır ve denetlenirse yerli üretici olumlu bir rekabetin içine girecek, bu da yerli üreticinin aynı fiyatla daha kaliteli mal üretme sonucunu getirecektir. Sonuç olarak; Gümrük Birliği'ne geçiş aşamasında birliğin talep ettiği ve Türkiye'nin de kabullenmiş olduğu anlaşmaların getirmiş olduğu şartların titizlikle uygulanarak geri adım atılmaması ülkemizin menfaatine olacaktır düşüncesindeyiz." Thermaflex-Form Yalıtım Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. Genel Müdürü Sayın Tevfik Ceritoğlu Gümrük Birliği konusuna farklı bir bakış açısı getiriyor. "Gümrük Birliği'ne girdikten sonra izolasyon sektöründe de lide~ olan firmalar Avrupa'nın bu sektörde önde gelen kuruluşları ile ortaklıklar kurmaya başladı. Bazı Avrupa'lı firmalar da özellikle rakabet güçlerini arttırmak ve kısa yoldan Orta Doğu Ülkelerine ve Türk Cumhuriyetlerine ulaşmak için ülkemizde üretim yapmanın yollarını arıyorlar. işin sevindirici yanı bu firmalar çoğunlukla ISO 9000 Kalite Standartlarına sahipler. Bu yüzden gelişmekte olan izolasyon sektöründeki firmalar kolaylıkla ISO 9000 Kalite Standartlarını benimseyeceklerdir. ISO 9000'e sektörümüz açısından bakmaya çalışacağım. ISO 9000 Kalite Standartı bir mal veya hizmet standartı değildir. Kalite yalnız ürüne veya hizmete bağlı bir özellik olarak görülmemelidir. Urünün veya hizmetin kalitesinin sürekliliği üreten veya hizmet veren kuruluşun bütünüyle kaliteli olması durumunda mümkün olur. Bu yüzden ISO 9000 Standartı toplam kalite yönteminden esinlenerek geliştirilmiş bir kalite güvencesi sistemidir ... İzolasyon bilincinin yeni yeni oluşmaya başladığı Türkiye'de bu sektörün önde kuruluşları ISO 9000 Standart serilerini alması ile birlikte iyi bir referansa sahip olacaklar; mal ve hizmet almak isteyen müşteriler bu belgeyi şart koşmaya başlayacak; Üreticiler ISO 9000 Kalite Standartına uygun olduklarını ispat etmek zorunda kalacaklardır. Örnek olarak Avrupa Topluluğu Konseyi'nin yaptırımları sonucu AT'a üye ülkelere motorlu taşıtlar, tekstil ürünleri, gübreler, kozmetikler, tıbbi cihazlar ile diğer bazı ürünleri, ihraç edilmesi için bu ülkelerce kabul edilen EN 29000 ya da ISO 9000 standartlarına uygun olması şartı 1 Ocak 1993 tarihinden itibaren aranmaya başladı. Sektörümüze baktığımızda çok sayıda işçi çalıştıran büyük şirketlerden daha çok 520 personeli olan satıcı ve hizmet veren kuruluşlar vardır. Bu küçük ve orta ölçekli işletmelerin izolasyon sektörüne büyük katkıları olmaktadır. Eğer belge almanın öngördüğü şartlar yerine getirilirse ISO 9000 Standartları büyük küçük işletme ayrımı olmaksızın alınabilir. 10 Mart 1993 tarihine kadar 20 Türk firması ISO 9000 Kalite Belgesi almıştır. 1996 yılının 6. ayı itibariyle bu sayı 300'ü aşmıştır. İzolasyon sektöründe öncü olan birkaç kuruluş bu sayı içinde yer almaktadır. Avrupa'ya baktığımızda ıso 9000 Kalite Belgesi olan firmaların sayısı İngiltere'de 60.000, İtalya'da 4.500, Fransa'da 3.800'dür. ISO 9000 Kalite Belgesi her ülkede farklı sayılarda ortaya çıkmış bulunan ulusal kuruluşlar tarafından verilmektedir. Türkiye'de TSE bu belgeyi vermektedir. TSE'den alınan bu belge sayesinde üretici firmalar ithal ettikleri hammaddeleri test ettirmeden geçirebilmektedir. Daha önce de belirttiğim gibi izolasyon bilincinin yeni yerleştiği ülkemizde ıso 9000 Kalite Belgesi desteğinde bu bilinci yaygınlaştırma fırsatı da doğmuştur. ISO 9000 Kalite Belgeli Türk firmaları daha kaliteli ve düşük maliyetli üretim yaparak hem iç pazarda hem de dış pazarda daha iyi rekabet edebilecektir. İzolasyon sektöründeki eski firmalar ISO 9000 Kalite Belgesi almak istediklerinde bir reorganizasyonu ve teknoloji yenilemesini de kabul edecektir. Avrupa'da bu sektörde dünya lideri olmuş firmalar yatırım yapma fırsatları aradığı bu dönemde izolasyon sektörü bu gelişmelere açık ve uyanık olmalıdır. Çünkü tek başına kalite belgesini alamayacak olan firmalar dünyanın önde gelen kuruluşları ile ortak yatırıma girecek olurlarsa, ülkemiz açısından yeni yatırım, yeni teknoloji yeni istihdam alanı ve daha yüksek alım gücünü yaratmış olacaklardır. 31

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=