Yalıtım Dergisi 193. Sayı (Eylül-Ekim 2020)
HABERLER 10 Yalıtım / Eylül-Ekim 2020 yalitim.net Bina Güçlendirme Maliyeti, Yeniden Yapmaktan Çok Daha Düşük A FAD tarafından yenilenen “Tür- kiye Deprem Tehlike Haritası”, Hakkari’den Edirne’ye kadar pek çok ilin deprem açısından yüksek risk altında bulunduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İstanbul’u bekleyen olası deprem riskine karşı hazırlık yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Boğa- ziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü iş birliğiyle yayınlanan son rapora göre “İstanbul İli Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenmesi Projesi” çarpıcı rakamları gözler önüne serdi. İstanbul’un 39 ilçesine yönelik mahallelerdeki bina hasarları, olası can kaybı ve yaralanmalar, altyapı hasar- ları ile geçici barınma ihtiyacı gibi bile- şenlerin analiz edildiği rapora göre, Arnavutköy’de 2 bin, Ataşehir’de 3 bin, Bağcılar’da 10 bin, Bakırköy’de 6 bin, Beyoğlu’nda 4 bin 200, Büyükçekme- ce’de 9 bin, Çatalca’da 2 bin, Esenler’de 5 bin, Fatih’te 15 bin, Kâğıthane’de 2 bin, Kartal’da 4 bin, Küçükçekmece’de 13 bin, Sancaktepe’de 3 bin, Silivri’de 9 bin, Sultanbeyli’de 45 bin, Tuzla’da 7 bin, Üsküdar’da 4 bin yapıda orta ve üstü hasar meydana gelmesi bekleniyor. İstanbul’da 1999 Marmara Dep- remi’nden önce yapılan 790 bin bina bulunuyor. Hazırlanan araştırma sonucu yapıların Bahçelievler'de yüzde 83'ü, Bayrampaşa'da yüzde 91'i, Beykoz'da üçte ikisi, Güngören'de yüzde 90'ı, Şiş- li'de yüzde 92'si 20 ve üstü; Beşiktaş'ta yaklaşık yarısı, Adalar'da yarıdan fazlası, Eyüp'te ise üçte biri 40 ve üstü yaşta bulunuyor. 40 yaş üstü binaların çoğu ise depreme karşı büyük risk taşıyor. Yalnızca İstanbul genelinde 790 bin binada bulunan riske karşın, binaların sağlamlaştırılması alınacak en önemli önlemler arasında yer alıyor. Eski ve riskli binaların yıkılarak yeniden yapıl- zın yapılmış veya eski yönetmeliklerin günümüz yönetmelik şartlarını sağla- mamasından dolayı; binalarda deprem performans tespiti çalışması yapılmalı ve binaların olası depremde sergileye- cekleri davranışları ortaya çıkarılmalıdır. Eski binalardan yapısal güçlendirmeye uygun olanlarının tespit edilerek güç- lendirilmesi gerekir. Güçlendirme pro- jesi yapan Mapei bayileri başvuruda bulunan binalarda hasar tespit çalış- maları gerçekleştiriyor. Yapıların risk faktörlerini ölçümlemek için alanında uzman inşaat mühendisleri aracılığı ile bilgilendirme amaçlı dayanıklılık raporu hazırlıyorlar. Tespit çalışmaları kapsa- mında binanın kolonlarından ve zemi- ninden örnek parçalar alarak ölçümlerini gerçekleştiriliyorlar. Bu ölçüm sonuçları kapsamında günümüzde uygulanan çelik ve betonarme sistemler ile bina- lar dıştan güçlendirilirken, FRP ya da diğer deyişle lifli polimer (karbon lifli polimer) ile yapısal elemanlar güçlendi- riliyor. Ayrıca sismik izolatörler ile bina- nın iç yapısına az ya da hiç müdahale edilmeksizin binalar güçlendirilebiliyor” diye konuştu. n dığı kentsel dönüşüm çalışmalarına ek olarak, uzmanlar tarafından hızlı, güvenilir ve daha az maliyetli ‘Yapısal Güçlendirme Çalışmaları’nın da önce- likli olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Türkiye’de 40 yaşı geçen binaların tamamının teker teker yıkılarak yeniden yapılmasının maddi ve manevi olarak uzun bir süreç gerektirdiğini belirten Selman Tarmur, “Aktif fay hattında bulu- nan ülkemizde, İBB tarafından hazırla- nan rapor kapsamında belirtilen rakam- lar ne yazık ki şaşırtıcı değil. Bu tablo karşısında yönergelere uyumlu yeni binalar inşa edilirken, riskli binalar da yapısal güçlendirme çalışmaları ile kur- tarılabilir. Binayı yıkıp yeniden yapmaya göre çok daha kısa sürede tamamlanan yapısal güçlendirme çalışmaları saye- sinde riskli binalar, yıkıp yeniden yapma maliyetinin yüzde 40'ına veya daha düşük bir rakama güçlendirilebilir” dedi. İstanbul’daki kamu binalarında yapı- lan iyileştirmelerin yanı sıra konutlardaki riskin dikkate değer olduğunun altını çizen Selman Tarmur, “Eski yöntem- lerde, mühendislik hizmeti alınmaksı-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=