Yalıtım Dergisi 191. Sayı (Mayıs-Haziran 2020)

24 Yalıtım / Mayıs - Haziran 2020 yalitim.net Geçen yıl bazı sektörler, yüzde 70’e kadar daraldı. Buyurun haydi gelin bunu da yönetin! Çok zor! ODE işte böyle zamanlarda yatırım yapıyor, yapmaya da devam ediyor. Önümüzü gördüğümüzde ise yatırımlarımızın kapasitesini artırmak istiyoruz. Biz aile şirketi kadar esnek, küresel şirketler kadar kurumsal olmak istiyo- ruz. Bu ikisini yapıyor olmak o kadar da kolay değil. Küresel firmalar esnek ve hızlı değil, karar süreçlerinde tıkanma- lar var. Aile şirketleri ise kurumsal değil, daha çok kişiye endeksli. Biz ODE’de bu iki kültürü birlikte yaşatmayı başar- dık. Öğrenen bir organizasyon olarak hata yaptığımızda bir ders çıkarmayı biliyoruz. Benim ailem sanayici değil, küresel bir grubun oyuncusu da değilim, bir holdinge bağlı değilim yani geçmişten gelen bir yönetim mirasım yok. ODE tamamen kendi doğrularıyla, başarılı bir yönetim teorisi yarattı. Kendi kül- türümüz ve iş yapış biçimimizle iler- liyoruz. Övünerek söylüyorum, bizim modelimizi çokuluslu rakiplerimiz bile kopyalamaya çalışıyor. Biz ODE olarak sadece para kazan- maya odaklanmadık. Doğru iş fikri ve doğu stratejiyle ilerletirsen zaten kaza- nırsın. Birikimlerin topluma mal edil- mesi gerek. 30 yıla yakın bir süredir STK’larda görev alıyorum. İZODER’in kurulmasına öncülük ettim, başkanlığını yaptım. İMSAD’ın yeniden yapılandı- rılmasında, TÜRKONFED’de aktif rol aldım. TÜSİAD’da yönetim kurulu üye- liği yaptım. Özellikle şimdilerde sektörel derneklerden ziyade ulusal derneklerde görev alıyorum çünkü eğitimimin tama- mını devlet okullarında aldım. İnancım odur ki, beni okutan bu topluma bor- cum var. Sivil toplum örgütlerinde görev almayı, her profesyonele, girişimciye öneriyorum. Kişisel gelişimin yanı sıra vizyonunuzu da genişletiyor. Networ- künüze ciddi katkı sağlıyor ve en önem- lisi güzel dostluklar ediniyorsunuz. Onlardan çok şey öğreniyor, olaylara bakışınızı değiştiriyorsunuz. 15 kişiye mentorluk yaptım ve yapı- yorum. Yeni fikirleri destekliyor melek yatırımcılık yapıyorum. Lider yatırımcı- lık yaptığım girişimlerim de var. Bütün bunları severek yapıyor, karşılık da bek- lemiyorum. Mutluyum. ‘Sevgi, Zenginlik ve Tecrübenin’ paylaştıkça çoğaldığına inanıyorum. Paylaşmayanı, her daim ben diyeni sevmiyorum. Biz diyeni yanımda istiyorum. Bugüne değin bu kültürle geldim ve bundan böyle de bu anlayışla devam edeceğim. Öğrenmeye devam ediyorum. Bugüne kadar 700 konferansta konuş- macı oldum, 2 binden fazla konferans izledim. Öğrenmeye karşı açlığım bitim- siz devam ediyor. Öğrenmenin sonunun olmadığına inanlardanım. Kitap okuyor ve özetlerini de fayda sağlayabilecekle- rimle paylaşıyorum çünkü paylaşmayı seviyorum. Bütün bunar için ise kimse beni zorlamıyor. n “Bulunduğum her yerde değer yaratmak isterim” Değer yaratmanın gerektiğine inanıyorum. Değer yaratamıyorsam orada bulunmak istemem. Gerçek bir iz bırakmak için değer yaratmak gerektiğini iyi biliyorum. Bugüne değin bir şeyleri yapmak için asla yapmadım, yap- mayacağım. Ben ülkemi seviyor şirketime, paydaşlarıma değer yaratmaya çalışıyorum. Bu topraklardan çıkan küresel bir marka olma yolunda da istikrarlı bir biçimde ilerliyorum. Bütün bunları yaparken elbette bedel ödü- yorum. Birileri bedel öderken çaba göstermeyip, çözümsüz eleştiri yapanları önemsemiyorum. Genç Orhan ile 35 yıl önce karşılaşsaydınız! Alarko Holding kurucusu, Üzeyir Garih benim rol modelimdi. Hep onun kitaplarını okur, konuşmalarını izlerdim. Genç bana, “1981’de sektöre girsem iyi olurdu.” derdim. Gerçi sermayem yoktu, çevrem yoktu, kimseyi tanımıyordum ancak 1988 yılının Ocak ayında yalıtıma odaklanmaya başladım. Aradan tam yedi yıl geçmişti. Zaman kaybı oldu. Bir başka keşkem de üretime ilişkin. 2001 yılına kadar ithalat ağırlıklı çalı- şıyordum. Üretim için ise “daha erken davranabilirdin” derdim Genç Orhan’a. Ben mücadeleciyim. Kolay pes etmem. Mutlaka bir çıkış olacağını düşü- nürüm. İlginçtir ki profesyonellerden iş teklifleri alıyorum. “Seninle çalışmak istiyorum. Uluslararası bir firmada çalışıyorum, senin şirketinde senin gibi bir liderle çalışmak istiyorum” diyenler var. Onur duyuyorum ama sorum- luluğum da artıyor. Beni izleyen, rol model alan insanların hayallerini kırmak istemiyorum. Onların bir hayali var ona zeval gelsin istemiyorum. Ben köyde 1.-2.-3. sınıfı okumuş, İstanbul’a gelmiş, Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu bir mühendi- sim ve bir şeylerin başarılacağını, insanlara umut olabileceğini göstermek istiyorum. Sanırım oluyorum da! Bu nedenle başarılı olmak, şirketi yabancı sermayeye satmamak ve bütün bunları bir Anadolu çocuğunun yaptığını göstermek gibi omuzlarımda ağır bir sorumluluk var!.. SÖYLEŞİ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=